Zirveye tırmanıyoruz

Sektörde genel durgunluk havasının kendilerine uğramadığını anlatan Meral Demircan, "Bugüne kadar müşterilerimizin geri dönüşümleri olumlu ve memnuniyet vericiydi. En büyük referansta müşteri zaten. O yüzden de biz en durgun aylarda bile gayet iyi gidiyoruz yani. Bu konuda dilimizi ısıralım" dedi. Mobilya denildiğinde güven konusunun ön plana geldiğini anlatan Demircan, hemen herkeste kendisinde veya dostlarında mutlaka mobilyacıdan kaynaklanan problemler yaşadığını hatırlattı, şöyle devam etti; "Burada fiyatla yarışmıyoruz, ürün çeşitliliği ve güvenle, mal kalitesiyle yarışıyoruz. Bizim en büyük reklamımız müşterimiz. O yüzden de müşterilerimizi memnun etmek için her şeyi yapmak zorundayız. İzmir küçük yer, ortak tanıdıklarımız ve dolayısıyla yeni müşteriler çıkıyor. O yüzden dost kazanıyoruz. Müşteriden çok dostlarımızla iş yapıyoruz diyelim."
"MÜŞTERİ GERİ DÖNER"
Ürünlerine üç yıl garanti verdiklerini, Türkiye'nin önde gelen markalarıyla çalıştıklarını belirten Demircan, "Hedef, İzmir'de bir iki mağaza daha açmak. Özel tasarım ve proje işini biraz daha artırabilmek. Müşteri memnuniyetini asla kaybetmemek. Müşteriyi memnun ederseniz mutlaka size geri döner. Tek altın kuralımız bu. Ne görmek istiyorsak, onu veriyoruz. Güler yüz mü istiyoruz, güler yüzle karşılayacağız. Malı, alsın ya da almasın, hiç önemli değil. Eminim o bana başka bir gün başka bir müşteriyle geri dönecektir" diye konuştu.

BEYAZ ÖN PLANDA
Ofis mobilyalarında eskisi gibi çok klasiklerin tercih edilmediğini savunan Demircan, "Koltuklarda özellikle kumaşlarda, canlı renklerin, maviler, kırmızılar, sarıların öne çıktığını, insanların artık daha sıcak ortamlarda çalışmak istiyor. Özellikle beyaz çok revaçta. Onun dışında daha spor renkler istiyorlar hep. Yani insanlar çalışma alanlarını biraz daha yaşanılabilir daha sevimli istiyorlar. Daha rahat koltuklar, daha kullanışlı, fonksiyonel tarzlar tercih ediliyor" dedi.