CAN AKSIN: Her hafta bir acı yetmez mi?

Ayvalık'taki motosiklet facialarını iki kez yazdım. Yazmakla kalmadım, sorunun çözülmesi için neler yapılması gerektiği konusunda, en yetkili makamlarla konuştum, en tepedeki insanlardan görüş aldım. Sonuç? "Sonuç sıfıra sıfır, elde var sıfır." Ayvalık'ta her hafta en az bir gencimizi, ahlar, vahlar, göz yaşları içinde toprağa veriyoruz. Giden gidiyor, geride gözü yaşlı anneler kalıyor. Bir de el atılmamış sorunlar. Bana, "Bu motosikletler halkın yaşam biçimi olmuş, kaldırıp atamıyoruz" diyorlar. "Zaman zaman sırf onların hayatlarının korunması için, biz de, jandarma da, kontroller yapıyoruz ama, işte o kadar." Bana verilen cevap da bu kadar.

AYVALIK HALKI NE DİYOR?
Yetkililer bu cevabı veriyor. Peki Ayvalıklılar ne düşünüyor? İşte Ayvalıklıların kendi ağızlarından düşündükleri. Yazdıklarını biraz düzelttim, biraz da sırasını değiştirdim. Buyrun. Aysel Namlı: Ayvalık'taki trafik terörüne "dur" demek amacıyla, Belediye, Emniyet Müdürlüğü, Vatandaşın Yeri ve duyarlı anneler iş birliği ile 3 Eylül günü (bugün) saat 17.00'de Cumhuriyet Meydanı'nda kampanyanın ilk etkinliği yapılacaktır. Kampanya, bez afiş, broşür, duvar afişleri ve anonslarla desteklenecektir. Atilla Doğan: Çok güzel bir kampanya, başarılar... İkbal Seyfi: Daha dün kasksız o kadar çok genç gördüm ki dışarıda, üstelik son sürat. Bunca kazaya rağmen hiç ders çıkarılmamış. Güzel bir girişim ama işe yarar mı? Sanmam. Nedense kendi bildiğini okumaktan yana kimimiz. Mehmet Özgün: Trafik polisi ve sivil polis olaya el atmalı. Kasksız ve egzosu bağıran öyle çok motor var ki, toplayıp ceza yassalar azalacak. Nebahat Dinler: Ayvalık'ta motosiklet tutkunlarıyla da bir ortak toplantı yapılması uygun olur. Onların da kurallı kullanım noktasında katkıları olur diye düşünüyorum. Örneğin Site Kırtasiye'nin sahibi benim aklıma gelen... Aysel Namlı: Bizim mücadelemiz, bilinçli motosiklet kullananlarla değil, eğitimsiz, bilinçsiz, elinde içki, motosiklet ve araç kullanan, insan yaşamını hiçe sayan trafik terörü yaratanlarla.

YENİLGİYİ KABUL ETMİŞLER
Çınar Gündüz: Motosiklet terörü, Ayvalık'ta yılların sorunu ve her yıl giderek artıp korku verici bir hale geldi. Motosikletli teröristlerin elinde de hiçbir zaman içki şişesi görmedim. İçkiyi suçlayarak hoşlanılmayan her durumdan sıyrılma kolaycılığını bırakalım. Gerçekten çoğunlukla 30 yaş altında sorumsuz birtakım kişilerin sabahın erken saatinden gecenin ilerleyen vakitlerine kadar gerek aşırı hız yaparak, gerekse bilerek ve isteyerek söküp patlattıkları egzozlarıyla yarattıkları huzursuzluk kanımca, trafik ekiplerinin yenilgiyi kabul eden sınırsız hoşgörüsüyle birleşerek, bu felaketle Ayvalık'ımızı karşı karşıya bırakmıştır. Fulya Kaban: Cuma akşamı, Cunda'da yemek davetine katıldım. Acil eve dönmem gerekti. Ali Çetinkaya Mahallesi'nde dönüş yaparken, yaşları 17 civarında 2 arkadaşımız, motosikletin tepesinde, ellerinde bira şişeleri gidiyordu. Arabama hızlıca yaklaşıp, daha sonra uzaklaşıyorlardı. Bunu defalarca yaptılar. Kask vs hiçbir şey yok tabii ki. Bence en başta aileler bu konuyla ilgili bilgilendirilmeli ve gerekiyorsa çok katı yaptırımlar uygulanmalı. Her yaz gencecik çocuklar bu yüzden ölüyor. Rengin Suar: Ehliyet yok, kask yok, ölümlerden alınan ders yok. Önde ailenin en küçük çocuğu, 10 yaş altı, baba arkasında, ortada 10 yaş üstü, en arkada anne. Muazzam bir görüntü, Hindistan'da bile yok artık. Emniyetin mi zaafı, nedir bu? Lale Altıntaş: Bence sorun yoksulluk. En ucuz ve kolay ulaşım yolu olarak, elden düşme, en ucuzundan alınan motosiklet, ehliyet masrafına da girilmeden kullanılmaya başlanıyor. Kask, koruyucu giysi de hak getire. 13-18 yaş grubu için havası da cabası. Tabii işin içine cehalet de girince tam bir ölüm makinesine dönüşüyor. Son ölümlü kazada duyduğum, gece, trafik kontrolünü görünce, farlarını söndürüp ters yola girerek kaçmaya çalışmaları bu sonucu getirmiş. Trafik toplamakla başa çıkamıyor. Bir ara Emniyet Müdürlüğü'nün yan tarafı motosiklet mezarlığı gibiydi. Bu hikaye ve bu terör burda bitmez devam eder gider.