Can AKSIN: Balığı bilinçli tutmanın keyfi

İnternette bizim arkadaşların hazırladığı, "Amatör Olta Balıkçılığı Grubu" sayfamız var. O sayfada avladığımız balıkların fotoğraflarını yayımlayarak, şu sıralar, hangi balıkların avlandığı konusunda birbirimizi fotoğraflarla haberdar ederiz.
Geçen gün bir arkadaşımızın, teknesinde yayımladığı bir fotoğraftaki mercan balığı bana yasal boyun altındaymış gibi geldi.
Ben de fotoğrafın altına "uyarıcı" olmak için, "Trakonyaların arkasındaki mercan yasal boyun altında bence bu fotoğrafı paylaşmayın" yorumunu yaptım.
Mercanların avlanabilecek yasal boyu 15 santimdir.
Balık fotoğraflarını yayınlayan arkadaşımız, mercanın boyunun 20 santim olduğunu yazdı, tartışma "hoş bir şekilde" sürdü gitti.
Önemli olan biz amatör balıkçıların, yasal bir şekilde avlanmamız ve balıkları korumak için, çevremize örnek olmamız gerektiğidir.

SEN GİT BABAN GELSİN
Ben bu konuda çok hassasım. Avlanırken yem masasının üzerinde mutlaka 30 santimlik cetvel bulunur ve şüphelendiğim balıkların boylarını mutlaka ölçerim. Eğer tuttuğum balığın boyu yasal değilse, balığı kıç üstünde bulundurduğum ve içinde taze deniz suyu bulunan "rehabilitasyon kovasına" atarak kendine gelmesini sağlarım ve ondan sonra öperek, "Hadi sen git, babanı gönder" der, denize bırakırım.
Bu hafta sonu balığa çıktığımızda, hayatlarında ilk kez bize katılan arkadaşlar da vardı. Benim cetvelle ölçüp biçmemi merakla seyrediyorlardı. Hele 18 santimin altında gelen bir karagözü önce "rehabilitasyon kovasına", sonra da denize atmama şaşırdılar. "Ama bu da denize atılır mı?" diye itirazda bulundular.
Bir ay kadar önce bir arkadaşımla iki kişi ava çıkmıştık. Ayvalık açıklarında İlyosta Adası çevrelerinde avlanıyorduk. Yanımıza Sahil Güvenlik botu geldi ve normal kontrole başladı.

TEK TEK İNCELEDİLER
Yangın söndürme tüpleri, cankurtaran yelekleri, can simitleri ve onların ruhsatları, teknenin evrakları, benim kaptan ehliyetim hepsini sorup baktılar. Sonra, botun komutanı, "Kovadaki balıklara bakabilir miyiz?" diye sordu. "Tabi" dedik ve kovayı uzatırken de, "Biz küçük olanları zaten geriye denize atıyoruz" dedik. Komutan, "Atarken sizi gördüm, yine de bir kontrol edelim" dedi. Allah'tan kovamızda gözden kaçmış küçük balık yoktu, çünkü tek tek incelediler.
Yasal boyda olmayan balıkların avlanmasının cezası oldukça yüksek. En az 850 lira para cezası kesiliyor. Hatta sandalında 950 gram ahtopot çıkan bir balıkçıya Sahil Güvenlik hiç gözünün yaşına bakmadan 850 lira para cezası kestiğini uzun zaman tartıştık.
Para cezası karşılanabilir ama yasal olmayan yavru balıkların avlanmasının cezasını asıl gelecek kuşaklar balıksız kalarak çekecekler.
Bizlerin bugünlerde yanlış avlanarak onları cezalandırmamız büyük haksızlık.
Benim teknemde Su Ürünleri'nden aldığım, "su ürünlerinin boy ve ağırlık yasakları" listesi var. Ege Denizi'nde sıkça avladığımız balıkların ölçüleri hiç de tahmin edildiği gibi değil.
Avlanabilir asgari boyları ve ağırlıkları belirtilen su ürünlerinin daha küçüklerinin avlanması, karaya çıkarılması, nakledilmesi ve satılması yasak. Hepimiz zaman zaman balığa çıkıyoruz. Bir yanlışlığa meydan vermemek için, Ege Denizi'nde sıkça avladığımız balıklardan bazılarını yasal ölçülerini yazıyorum. Ahtapot 1 kg, çipura 20 cm, istavrit 13 cm, karagöz 18 cm, kefal 20 cm, kırlangıç 18 cm, kırmızı mercan 15 cm, kolyoz 18 cm, levrek 25 cm, lipsoz 15 cm, lüfer 20 cm, minekop 25 cm, palamut 25 cm, pisi 20 cm, sargos 21 cm, sinağrit 35 cm, ve uskumru 20 cm. Artık bu listeye göre avlanıyoruz. Elimizde bir de ölçü cetveli olunca ben kesin yasakları koydum. Biz bu yasaklara uyduk. Uyduk ama bir baktık ki, özellikle karagöz balığında göz kararı ile gerçek ölçü arasında hep yanılmamız oldu. Karagöz enli balık olduğu için göze büyük görünüyor ama ölçüye vurunca 18 santimden kısa geliyor. Haydaa önce "rehabilitasyon kovasına", sonra da denize.
İtirazlar, "Bu da atılır mı, yanlış hesap yapmışlar" sözleri dinlenilmiyor.
Amatör balıkçılığı amatörce yapmamız gerekiyor.