Giriş Tarihi: 10.10.2013

Fecir ALPTEKİN: Hüzünler ülkesi

Oldum olası merak etmişimdir İrlanda'yı. En az onlu yaşlarımdan beri... Doğası, yeşili, yetiştirdiği yazarlar, yüzyıllar süren özgürlük mücadeleleri...
Hayatta sinemayla yatıp sinemayla kalkınca pek çok merakınız, heyecanınız, ilgi alanınız da izleyip beğendiğiniz filmlere bağlı olarak ortaya çıkıp gelişebiliyor.
Benim de ilk İrlanda merakım 1992'de Neil Jordan'ın yönettiği, Stephen Rea'nın bir IRA militanını canlandırdığı "Crying Game/ Ağlatan Oyun"u izlediğimde başladı. Ardından muhteşem "In the Name of the Father/ Babam İçin" geldi.
***

Jim Sheridan'ın yönettiği "Babam İçin" gerçek karakterlerin yaşanmış öyküsünü anlatıyordu... Daniel Day Lewis'in canlandırdığı Gerry Conlon ve babası Giuseppe Conlon'ın, aslen masum oldukları bir IRA saldırısından mahkum edilerek yıllarca hapis yatışlarını, babanın soğuk bir hücrede hayatını kaybedişini ve oğul Gerry'nin babasının masumiyetini kanıtlamaya ettiği yemini, hayatını buna adamasını...
Nihayet yıllar sonra, geçen hafta İrlanda'yı ziyaret etme şansı buldum. Gel gelelim İrlanda vizesi almak epey meşakkatli bir iş, ama hazırda İngiltere vizeniz varsa ve son 180 gün içinde minimum 24 saatinizi İngiltere topraklarında geçirdiyseniz İrlanda'ya da giriş yapabiliyorsunuz.
Bu yüzden ben de Dublin'e gitmeden önce, resmi olarak İngiltere toprağı sayılan ama Kuzey İrlanda sınırları içinde bulunan Belfast'ta bir günümü geçirdim. Belfast'ta görülecek pek fazla tarihi ya da turistik yapı yok, ama yıllarca süren Protestan - Katolik mücadelesinden, özgürlük savaşında kaybolan hayatlardan geriye kalan hüzün beni derinden etkiledi. Şehrin göbeğindeki Europa Hotel, toplam 33 IRA saldırısıyla dünyanın en çok bombalanan oteli. Bunların dışında, Titanik'in Belfast'ta yapıldığını daha önce bilmiyordum.
Şehir merkezinde, tarihi deniz kazasında hayatını kaybedenlerin anısına bir de anıt var.
***

İrlandalılar'ın hüzün ve acılardan pay almış, doğayla ve yağmurlarla beslenen kendilerine özgü bir insancıllığı ve samimiyetleri olduğu kesin...
Sabah otelimden ayrılırken genç görevli John dakikalarca benimle kapıda, yağmurun altında servisimin gelmesini bekledi. "Bende şemsiye var, sen ıslanıyorsun" dedim, gülümsedi... Alışıkmış. İngiltere'ye bağlı olmaktan mutlu olup olmadıklarını sordum, hafifçe omuz silkerek ama biraz da umutların tükenmiş olmasından kaynaklanan umarsızlıkla "Çok da fark etmez" dedi... "Babam İçin" filmindeki baba Giuseppe'nin mezarını ziyaret edecek zaman bulamamaktan yakındım. "Olsun" dedi, "Oğlu Gerry hayatta ve hala burada, Belfast'ta yaşıyor".

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.