Cumartesi 19.10.2013

Can AKSIN: İyi niyet var ama iş yok

Bayramda İstanbul'dan konuklarım vardı.
Aylardır Ayvalık'ta balığa çıkmayı ve her biri bir cennet olan adalarının çevresinde dolaşmayı, sonra limanlık bir köşede tuttuğumuz balıkları pişirip yemeyi hayal ediyorduk.
Olmadı. Olamadı. Sabah erken saatlerde balığa çıkmamıza rağmen, üç kişi dolaş dolaş bir kaç balıktan başka bir şey bulamadık.
Sık sık, "Balık yok sanmayın, karnımızı doyuracak kadar balık mutlaka tutarız" dememe rağmen, saatler geçti ama bizim öğle yemeği için kovamızdaki balıklar yeterli değildi. "Balık yeme işini akşama bırakalım, biz olanlarla atıştıralım" diyerek üzerimizdeki stresi attık.
Başladık ada ada dolaşmaya.
Önce Çıplak Ada önlerinde avlandık ama pek verimli değildi. Sonra Melina Adası ile İlyosta Adası arasında, daha önce yarım saatte iki kilo mercan tuttuğumuz kerterize gittik ama "çıt" yok. Midilli Adası'na doğru, biraz daha açıldık. Konuklarımdan Şirin Mine Kılıç bir kaç tane orta boy trakonya tuttu.
Trakonya eti çok lezzetli ama "vuran" bir balık. Sırtında ve yanaklarında iğneleri ile çarparsa insanı fena yapıyor. Doktora gitmek şart oluyor. "Aman elini sürme" diyerek, trakonyayı özel balık pensleri ile tutarak ben çıkardım. Sonuçta, Kara Ada, Kokulu Ada, Melina, Çıplak Ada, Küçük İlyosta, Büyük İlyosta dolaşıp durduk ve akşam teknede pişirip yiyeceğimiz kadar balığı ancak tutabildik.
Şurası bir gerçek ki, sahillerimizde balık kalmadı. Bana göre sahillerde balık bitiyor.
Bilgisizce, şuursuzca avlanmanın sonucunda artık balık kalmadı. Kıyıya 10-15 metre kalana kadar ağ atan, çaktırmadan şebeke çeken "yasak avcılar" yüzünden sahillerimiz kurudu. Sığ sularda ağ atmak sadece balık neslini kurutmuyor, kıyılardaki doğal dengenin de bozulmasına yol açıyor.
Eğer bu böyle devam ederse, Yakup İçten gibi dostlarımızın 10 yıl önce tuttuğu ve bizlere gururla gösterdiği sinarit fotoğrafları gibi, bir kaç yıl sonra Ayvalık adalarındaki mercanları da ancak fotoğraflardan görebileceğiz.
Yazıyoruz, çiziyoruz, telefonla olsun maillerle olsun anlatıyoruz ama bir cevap alamıyoruz.
Avrupa'da deniz tabanındaki yaşamı korumak amacıyla 50 metreden daha sığ sularda balıkçılık yapılması yasak. Ve de Avrupalı balıkçılar bu yasağa harfiyen değilse bile, çok büyük oranda uyuyorlar.
Zaten balıkçıların hedeflediği balık türlerinin yüzde 80'i de derin sularda bulunuyor.
Bizde ise derinlik 24 metre. 24 metre demek kıyı demek. Kıyılarda yavru balıklar var, balık yuvaları var, bunları korumak gerekirken, geleceğini düşünmeyen balıkçıların insafına terk ediyoruz.
Ayvalık'ta kanaldan çıkıp çakar feneri geçtikten sonra ağları seren balıkçılar hem kendi geleceklerini hem de çocuklarının geleceğini yediklerinin farkında değiller.
Ayvalık halkı durumun farkında.
Başlıkta yazdığım gibi, "İyi niyet var ama iş yok." Ayvalık Tabiat Platformu temsilcileri raporlar hazırlamış, ilgili yerlere sunmuş ama sonuç yok. Hazırlanan raporda; kızıl mercan alanlarının tamamının tabiat parkı sınırları içine dahil edilmesi, trolün kesinlikle yasaklanması, gırgır teknelerinde ışık denetimi yapılması, avlanmaya yasak bölgelerin denetlenmesi, balık boylarının kontrolü gibi önemli noktalar da var.
Hatta korumayı sağlamak için kamuoyu oluşturmak üzere kampanya düzenlenmesi bile var. Hepsi var da elde edilen bir sonuç yok. Sahillerimiz her geçen yıldan daha fena şekilde kuruyor.
Bana göre en önemli projelerden biri "Altınoluk ile Ayvalık arası Yapay Resif Projesi."
Bu proje hayata geçirilmeden, Kiçerisindeki ve adalar çevresindeki trol ve gırgır motorları denetime alınmadan, bu teknelerdeki her biri 2 bin watlık 8'er adet spot lambalar sökülmeden, buralarda balık bulmak çok zor olacak.
Bütün Körfez yavaş yavaş ölüyor. Zaman zaman ben yazıyorum, "8-10 santimlik mercanlar tezgahlarda" diye, denetimler hızlanıyor ama sonra yavaşlıyor.
Oysa Yapay Resif Projesi hazır bir halde bakanlıkta bekliyor. Eni, boyu, yüksekliği 1.5 metre olan 2 bin 700 adet beton kütleler ile çapı ve kol boyu 2.20 metre olan 900 adet antitrol beton bloklar bu yok olmaya çare olabilir.
Ayvalık'a Belediye Başkanı seçilecek adayın ilk işi bence bu olmalı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.