Kanseri atlattı mikrofonu bırakmadı
Guninness rekoru sahibi radyocu, şovmen, ünlü televizyoncu Hakan Doğanay, yendiği kanserin ardından yaptıklarını ve yapacaklarını anlattı, "İzmir yangınını film yapacağım" dedi
Kanser oldum. Hastalık gırtlakta başladı, metastaz yaptı. Birinci metastazın farkına varamadık. Gırtlaktaki sorunu çözdürmüştük. Birkaç tel alındı. Kurtardık zannettik, bir yıl sonra tekrar nüksetti. Bu defa çok kötüydü. Moralim çok bozuldu, çok uzun süre hastanede yattım. Kalpten aldım kemoterapiyi, 20 kilodan fazla verdim. Bayağı gidici gözüyle bakılıyordu. Hastalık akciğere inmişti.
Tabii o çok zor bir şey. Konuşarak para kazanıyorum, seslendirme yapıyorum, sesini bir gün kaybedeceğini düşünmek, insanı bitiriyor. Ben bu işi hiçbir zaman hobi olarak yapmadım ki.
1978'e dayanıyor. Henüz 7 yaşındaydım TRT Çocuk Radyosu'nda başladığımda. Orası çok büyük bir okul. Aşağıdakiler, Yukarıdakiler, Flamingo Yolu, Dallas, Beyaz Gölge, televizyonda o yıllarda çocuk karakter gördüğünüz an, ben konuşuyorumdur mutlaka. Ses değişince, 14 yaşında o sayfayı kapattık. Üniversite bittikten sonra yine bu işlere başlamaya karar verdik.
Babam çok istediği için İstanbul Teknik Üniversite'de, makine okudum. Üniversitede radyo başladı. Okulun orkestrasındayım, nerede bir mikrofon varsa benim elimde.
Özel radyolar kurulmuştu. İstanbul'da önce mahalli birçok radyoda çalıştıktan sonra Best FM'e geçtim.
Ben İstanbul'da doğdum büyüdüm. Bunu kimse bilmiyor. Bilmemeleri de benim hoşuma gidiyor. Benim üzerime İzmir'de milyon dolar masanın üzerine koyup, İzmirli olduğuma dair iddiaya girecek çok kişi tanıyorum. Bu benim her yerde hep İzmir'i ön plana çıkarttığım, İzmir'i çok sevdiğim için böyle sanılıyor.
'İZMİR HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ'
96'da geldim, bu şehre aşık oldum, İzmirli'yim dedim. Şirketimin ismi İzmir Film, yaptığım işlerin hepsi İzmir ile alakalı. İzmir Tanıtım Derneği başkanıyım. İzmirli'lik benim üzerime oturdu. Bunu yazdığınızda bile "Hakan şaka yapmış" diyebilirler. Bodrum'da çalışırken İzmir'de yaşayan bir radyocu arkadaşım, "Gel biraz bende kal" dedi. Geliş, o geliş. Bir bavula geldim bir hafta kalacaktım, 20 yıl oldu neredeyse hala buradayım. İzmir benim bütün yörüngemi değiştirdi. Bu şehir bana şans getirdi. Arkadaşımla beraber Radyo Fon'da başladım, bir sene sonra bütün kapılar açıldı.
Altay ile aynı dönem geldik biz. O da İstanbullu. İzmirli şarkıcı Altay meşhur oldu İstanbul'a gitti denir. Altay'ın İzmir ile ilişkisi yok. Evet meşhur oluncaya kadar İzmir'de yaşadı yıllarca ama o da İstanbul'dan gelip burada ünlü oldu. Biz tersine çevirdik. Benim özelliğim, ben meşhur olduktan sonra da İstanbul'a gitmedim. Gitmeyi de düşünmüyorum.
Merkez İstanbul deniyor, ama İzmir'den de bu işler yapılabiliyor. Kafaya koyup kovalamak gerekiyor. Beni televizyona ilk Ege TV'de adım attım. 5 hafta sonra stüdyo dar geldi, "Le Meyhane"de programı yapmaya başladım, orası yetmedi, Prenses Otel'e geçtik. O dönemde Beyaz Şov başlamamıştı Okan Bayülgen 500 kişiyle program yaparken, ben 700 kişiyle yapıyordum.
Dünya rekorum var benim yorulur muyum? Günlük yaşantımda çok konuşan biri değilim. Sahnede ve iş yaparken konuşuyorum. Rusya'da İvan diye birisi, 63 saat 31 dakika ile dünya rekorunu kırmış. Bütün gazetelerde haberleri vardı. Guinness'e müracaat ettim. Türkiye'de gerçek anlamda Guinness Rekorlar Kitabı'na girmiş tek Türk benim. Geri kalanın hepsi hikaye. Bana resmi dünyada 300 sterline satılan, iki yılda bir basılan Guinness World Books'u birisi getirsin, Türk bayrağını ve kendisini göstersin, ben alnından öpeceğim. Bu kadar net. Yasemin Dalkılıç dahil. Bunlar Guinnes'e girmek için gerekli evrakı tamamlamıyorlar.
Ben her 8 saatte bir şırınga kan verdim., hastanede kontrol edildi. Bu, 64 saatte 8 kere eder. Multivitamin, kafein, kodein yasak. Sonuçlar İngilizce'ye çevrilip rapor ediliyordu. İngiltere'ye bununla beraber, video kaydı, dudaklarının kaydı gönderiliyordu. Kasetten yayın yapıp sadece dudağını mı oynattın bunların hepsi kontrol ediliyor. Benim doktorum, cerrahlar, kardiyologlar bir insanın 50 saatten sonra ayakta durmasının belki imkanı var ama konuşmak hayal dediler. Kimse inanmıyordu ama 40. saati geçince herkes ciddiye aldı. Sabah Grubu stüdyoyu kurdu, Yeni TV'de yayın yaptık. ATV'ye bağlı yayın kuruluşları girip çıkıyordu, sonra bütün basın ilgilenmeye başladı.
İzmir'de kendi yaptığımız işte büyük bir saygınlık kazandık. O zamanlar yerel bir radyoda çalışmak küçümseniyordu her şey ulusala endekslendiği için. Ben o yıl bir mikrofon ödülü aldım, rakiplerim, Kadir Çöpdemir, Cenk Ceminay'dı. Ben İstanbul'a gidip, Hayal Kahvesi'nde onların gözünün önünde aldım o ödülü. 60 radyocunun arasından İzmir'den birinin gelip alması kimsenin beklemediği bir şeydi.
"Şöhretim,tarhana çorbası imzalayarak başladı"
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum yeni yılda Paris’le yarışacak
- 2 Avşar Emaye ihracatı ile yıldızlaştı
- 3 İkbal Thermal Hotel & SPA dünya üçüncüsü
- 4 Artuk Aviation ihracata başlıyor
- 5 Atom Karınca’nın hedefi büyük
- 6 Avrupa’nın ilk ve tek yanmaz bandını ürettiler
- 7 Ödüllerini Bakan Varank’tan aldılar
- 8 Oruçoğlu Yağ Afyon’un gururu
- 9 Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si olacak
- 10 Termal otellere örnek oluyor