Pazar 03.11.2013

AYŞE KİLİMCİ: İskelet, mehtab ve ben...

Annem çalışıyordu; ev de, sokaklar da benimdi. Yedi yaşıma kadar başıma buyruktum, evin altını üstüne getirdim, sokakları keşfettim, sonra kardeşim doğdu. Çalışan annenin çocukları eskiden ortadaydı, üstelik cumartesileri de çalışılırdı. Kapıyı kendim açardım, boynumda anahtarımla silgim. Anahtarlı çocukları o yüzden severim. Çalışan annesine ve kardeşine destek olan çocuklar kahramandır. Okuldan döndüğünüzde evde ışık yanmasının güzelliğini geçelim. Ne çok gelenimiz olurdu. Annem hemşireydi, danışmaya gelirlerdi ananemle, dertleşmeye... Teyzelerimin biri terziydi, öteki tiyatro sanatçısı. Biri kumaşların tılsımcısıydı, öteki oyunların...

FARKLI VE EFKARLI
İnsanları tanıyıp hikayelerini dinleyerek varsıllaştım. Ananemin masallarıyla dünya benimdir sandım. Bir ev, kulisi ve sahnesiyle tiyatrodur aslında. Büyüklerin akıl edemeyeceği ne keşifler ne büyüler yapılabilir. Çadır kur, film çevir, mahalleyi eve doldur, sonra hesabını ver... Ben üstelik, annemin okulunda da oynardım. Şimdi Behçet Uz çocuk Hastanesi olan bina, o zaman sağlık kolejiydi, nöbetçi olduğu gece dersliğe girdim, ay ışığında seçebildiğim, örtülü duranı meraklanıp açtım. Bir iskelet! Onu tanıyordum, adı ya Adem'di ya Hamlet, inanın unuttum, anatomi dersinde kullanıyorlardı, ama o gece bana farklı ve efkarlı geldi. Dişleri sahte bir gülüş çizse de, o yüz kederli, pek yalnızdı, iki çift laf edecek birini arar gibiydi. Gitse de hala burada olmayı paylaşmak için... Parmak ucundan tutunca şıkırdardı, tokalaştım. Kimbilir kimdi bu Adem yahut Hamlet? Hayalleri, aşklarıyla nasıl bir hayat sürmüştü, canı sıkılmıyor muydu? Elimdeki mandolinle ona Tuna Dalgaları'nı çaldım, gülümsedi sanki. İkimiz de bir dinleyici arıyorken, birbirimizi bulmuştuk, ne güzel... Kapı ansızın açıldı, ödüm koptu. Siyahi bir çalışanı vardı okulun, bir kadın, bayılırdım ona... Beni arıyor... Gece, telaşeyle beni arayan bir kadın, güleç bir iskelet ve gökteki ayla bir çete oluvermiştik. İşte bu tılsımdı! Hayatın tılsımlar, mucizeler bütünü olduğunu sonradan öğrenecektim. O gün bugün hikaye yazıyorum, masal anlatıyorum, içlenenle ben de içleniyorum, kalbinde hicran lekesi olanlar ve yalnızlar en iyi arkadaşım. Okumayanları; o suskun, insanlıktan çıkmış iskelete benzetiyorum. Hikayeyle uğraşırken, aşıkken , o hünerli, sevgi dolu insanları özlediğimde ayın yukardan beni tıpışladığını biliyorum. İyi ki annem çalışıyormuş ben de onun yardımcı oyuncusuymuşum. Masallar anlatan, hayatı seven, umutçu bir ananem varmış. Hikayelerle, İzmir'le büyümek, ne güzelmiş... Hikayenize sahip çıkın, hikaye anlatana kulak verin, hayat hikayelerle güzel, zaten en esaslı hikaye de hayat... Hayatımız, toprağımız hikayelerle daha da güzel...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.