Çarşamba 06.11.2013

Aşk şiirlerinin prensi

Eski model Babacan Pesenkurdu, son çıkardığı romanı 'Aşeka' ve düzenlediği şiir dinletileri ile bugünlerde adından sıkça söz ettiriyor

Geçtiğimiz günlerde İzmirli şair Babacan Pesenkurdu'nun Aşeka isimli ilk romanını okudum. Şairin ikinci kitabı olan Aşeka'nın dili ve anlattıkları etkileyiciydi. Ayrıca duydum ki, aşk şiirlerini ülkenin farklı yerlerinde yaptığı dinletilerde en iyi şekilde seslendiriyor, dinleyicileri kendi şiirlerinin hüznü ile duygulandırıyor ve hatta kimi zaman ağlatıyor... Eski model Pesenkurdu'nu bu sebeplerle daha yakından tanımak istedim. Kendisinden de böylece ilk romanın hikayesini dinledim.
Nerede eğitim gördünüz?
- Eğitim hayatımın tamamı İzmir'de geçti. Namık Kemal Lisesi'nde, İnönü Lisesi'nde okudum. Futbol oynadığım için sürekli bir hareket halindeydim. Sevgi Yolu'nda gümüş takı işiyle uğraştım, hala da çok severim. Sevgi Yolu'nun eski dönemlerinde sahaflık yaptım. Ortaokul ve lise dönemlerinde, futbolun yanı sıra arkadaşlarımın yanına gidip kitap satıyordum, bir ajansta modellik yapıyordum. Üniversite döneminde de modellik ağır basmaya başladı. Ekonomimi modellik üzerine oluşturmaya başladım. Matbaa eğitimi de aldım. Bir ağabeyimin matbaası vardı, onun yanında çalışıyordum. Şu an aynı zamanda bir şirketin satış pazarlama direktörlüğünü de yapıyorum.
Nasıl bir şirket? - Ambalaj şirketi.
İLK ŞİİRİ BİR KIZA
Edebiyata olan tutkunuz nasıl başladı?
- Amcam Basmane'de Havra Sokağı'nda oturuyordu. Genelde Yahudiler'in olduğu bir semtti. Amcamlar Müslüman olan birkaç aileden biriydi. Üç katlı ahşap bir evleri vardı, orta katı kütüphaneydi. Amcam ve babam çok kitap okurdu. Ben de onların sayesinde kitapla tanıştım. Evimizin her döneminde, her yerinde kitap vardı. İlk şiir kitabımı 11 yaşındayken amcam hediye etmişti. Dünyanın ilk kadın ozanı Sappho'nun bir kitabıydı. Şiirleri dilden dile bu zamana kadar gelmiş. Sonra Nazım okumaya başladım. Babam, Nazım aşığıydı. Dedem de şiir yazarmış. Sanki her zaman edebiyatın içindeymişim gibi geliyor.
Şiirleriniz ilk nerede yayınlandı?
- Edebiyat dergilerinde yayınlandı.
Şiirlerinizi ne zaman kitaplaştırmaya karar verdiniz?
- 60 yaşlarıma geldiğimde yapmayı planladığım bir şeydi. Geçirdiğim bir rahatsızlık, şu anki hayat felsefemin oluşmasını sağladı: "Anı yaşa, yarın olmayabilir." Kitap fuarına 2-3 hafta vardı. Ben neden imza günü düzenlemiyorum, diye düşünmeye başladım. Bunun üzerine Altın Nokta Yayınevi ile görüştüm. Şiirlerimi çok beğendiler, 10 gün içerisinde kitabım basıldı. 15. Tüyap Kitap Fuarı'nda yer aldım, imza günü düzenledim.
İlk kitabınıza tepkiler nasıldı?
- Ben o tepkilere alışarak geldim. Ben facebooku iyi kullananlardanım. Orada şiirlerimi paylaşıyordum, insanlar beğeniyordu. Sanat camiasına da çok yakınım. Tepkiler çok güzeldi. Yurtdışından da çok fazla okuyucum var.
En beğenilen şiiriniz hangisi?
- "Ben Senin İçin Sigarayı Bıraktım Kadın" şiirimi yazalı 5 yıl oldu; ama en beğenilen şiirim olmaya devam ediyor.
Normalde de romantik, duygusal bir yönünüz var mı?
- Çok duygusal biriyim. Bir çocuğun dudağını bükmesi beni ağlatır. Özellikle rahatsızlık geçirdikten sonra hayatımdaki bütün kriterler benim için yer değiştirdi. Aşkı çok seviyorum ve aşkın ilahi olduğuna inanıyorum. Şeytanın kibir gösterdiği yaratılmışlar olarak insanın göğsüne aşkın konulduğuna inanıyorum.

KADINLAR DAHA İLGİLİ

Kadın-erkek olarak baktığımızda şiirlerinize hangi taraf daha çok ilgi gösteriyor?
- Şiir dinletileri düzenliyorum, gelenlerin yüzde sekseni kadın oluyor. Kadınlar sevmeyi de sevilmeyi de daha çok seviyor. Erkekler daha düz yaşıyor.
Şiir dinletilerinizi hangi aralıklarla nerelerde yapıyorsunuz?
- Son 2 yıldır her ay, Bornova Hayat Park'ta yapıyoruz. İstanbul, Ankara, Antalya, Kayseri ve Bursa'da da dinletiler yaptım. Bu dinletiler insanların ilgisini çok çekti ve daha sonra da birçok ulusal radyo ve televizyon kanallarında şiirlerimi, yine dinletilerimde ki gibi seslendirdim.
Dinletilerinize katılımlar nasıl?
- Hayat Park, 250 kişi alıyor. Benim de dinletilerim Cumartesi-Pazar günleri oluyor. 250 kişiyle birlikte şarkılar söylüyor, şiirler okuyoruz. Çok romantik bir atmosfer yakalıyoruz.
Şiirlerinizde lirizmin etkisi büyük...
- Hepsinde aşk var. Şiir canlı bir organizma gibi. Bugün aşıksınız şiir farklı bir tat veriyor, yarın ayrılmışsınız bambaşka bir tat alıyorsunuz. Şairler bu yüzden özeldir.

AŞK AŞEKA'DAN TÜREDİ
Aşeka nedir?
- Aşeka, bir sarmaşığın adı ve yeryüzünde aşk kelimesinin türediği ilk sözcük. Sarılan aşık, sarmaşık anlamına geliyor. Arap çöllerinde ağaçlara sarılan sarmaşıklar zamanla bütün besinini ağaçtan almaya başlıyor. Ağacı zamanla öldürüyor, bunu yaparken kendisinin de öleceğini biliyor. Sonunda ikisi de yok oluyor. Yunus Emre ve Aşık Veysel'in bahsettiği şey; yok ve yar olabilmek. Aşk budur. Aşeka da bunu anlatıyor.
Aşeka'nın nasıl bir kurgusu var?
- 6. yüzyılda geçen bir aşk hikayesiyle Aşeka'nın ne olduğunu öğreniyorsunuz. O hikaye bittikten sonra tarih günümüze geliyor. İzmir'de çalışan bir vapurda geçen 11 aşk hikayesi anlatılıyor. Bu hikayelerin ortak noktası hep aşk. Kitap Destek Yayınları'ndan çıktı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.