Pazar 10.11.2013

AYŞE KİLİMCİ: Dede baba

Yaşlı adam el arabasını ittirerek mahalle aralarında mevsimine göre artık nar suyu satıyor yahut termosa koyduğu çayı. Narı kesip, kollu makineda sıkıyor, "hade organik nar" diye bağırmasını yeni öğrendi. Araba küçük, nar az, öğlene kadar işi bitiyor. Kışın çay işi rahat, plastik bardaklar içine sinmese de, şehir işi çay diye mecbur ona koyup veriyor. Kazancı evin kirasını zor karşılıyor. Damat koymuş gitmiş, torun bebeyken. Çocuk olmuş üç yaşında, adamdan yoktur ses sada. "Eh, zaten taş nikahıydı, kızı attı üç taşı, kendinden az ufak bir ere vardı, şükür. Ama güveyin kafası kaldırmıyor çocuk sesi. Devlet ne güne duruyor! deyip, yuvaya yazdırdılar, hee, parasız yatılı mektebine, leyli meccani, demedi kimsesizler evi.

SEVMEK ALINIP SATILMAZ

Dövletin kapısı olsun da varsın çamurdan olsun, dövlet gibisi var mı abey! Sonra işte sordu dövlet, bu kızçenin bir tutma ailesi olsun, he? Bayramda seyranda onlara evci çıksın, kalemini defterini, topunu alsınlar, bağırlarına bassınlar? Bağrına bassın da dövlet hanım, gayrısı olmasa da olur. Her şey alınır satılır da bu dünyada sevmek alınmaz, ısmarıçla bulunmaz, gelivereyim demez, sevmek dediğin... Hee kızçe beni sever idi, der idi dede baba. Dedim bende var idi dede baba şimdi bir de dövlet baba, iki babalının sırtı yere gelir mi hiç! Tutma ailesi de olmuş şimdi şükür, bayramı seyranı evi unutturmayacak, korur aile derler, kanadının altına alanmış... Yarı zamanlı aile, anlayacağın. Sevmekler de yarı zamanlı bu memlekette, ama, yoktur itirazım, Allah hoşnudolsun herkeşten, başta dövletten, o tutma ailesinden, kızçemin." Üst sokaktan geçiyorken , narlardan birkaçı yuvarlanınca, koştu, yaşlı adam, narları tutmak için. Oyun kurmuş çocuklar yardımına koştu, hepsi kaptı bir nar, yükledi el arabasına. Kızlardan biri narı koyvermedi, tuttu kucağında. Pek derin baktı, yüzünde yarım bir gülüşle. Kalbi ona ne söyledi, kimbilir? Yaşlı adam torununu tanıdı, gönül yanılmaz, bir yarım bakışla tanıdı. Küçük kız tanır gibiydi hem de tanımaz... Bir vakit bakıştılar, derin susuştular. Yaşlı adam sarılıp bağrına basmak istedi, ama, rahatından olmasın diye vazgeçti, yüreciği solmasın, dedi. Korur ailesi gezmeye götürmüş, ne güzel etmiş, diye düşündü. Küçük kız tanıdı, ama, dede baba ona niye sarılmaz, bunu çıkaramadı. Arabasını ittire ittire yürüdü yaşlı adam, kalbi de gözü gönlü de arkada kalarak. "Nar suyu, şifa bu" diye bağırmadı, "Geçim bir hışım, kulun üstüne" diyerek yürüdü.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.