Son Güncelleme: Pazartesi 18.11.2013
Gökmen KÜÇÜKTAŞDEMİR: Son şans
Elimden geldiğince Türkiye'deki çeşitli festivalleri takip etmeye çalışıyorum. Bunlardan biri de iki yıldır izleme şansına sahip olduğum Malatya Uluslararası Film Festivali.
Malatya'da güzel şeyler oluyor ve açıkçası bir İzmirli olarak ben bunu kıskanıyorum. Malatya'da Doğu'yu ve Batı'yı seçtiği filmlerle bir araya getiren, festivalin beyinlerinden biri olan Uluslararası Program Direktörü Nesim Bencoya bir İzmirli, başarılı açılış ve kapanış programlarını hazırlayan sevgili gazeteci dostum Bahar Akıncı bir İzmirli, organizasyonun çeşitli aşamalarında da pek çok farklı görevde yine İzmirliler var. Ancak, İzmir'in kendini anlatabileceği, kenti hareketlendirebilecek, insanlara iş imkanı yaratacak, uzun metraj filmlerin yarıştığı doğru dürüst bir uluslararası film festivali yok.
Bir İzmir filmi olan, Malatya'da olduğu gibi birçok festivalde yarışan Karnaval'ın İzmirli yönetmeni Can Kılcıoğlu ve yapımcısı Doğa Kılcıoğlu kardeşler, Yaşam Merkezi adlı kısa filmi ile Malatya'da, başka bir filmi ile de Polonya'da finale kalan ödüllü yönetmen Alper Akdeniz ve Nesim Bencoya'yla konuştuğumda tek bir fikir altında birleştiklerini gördüm: İzmir'de bu işi yapmak zor ama yapılması lazım...
Çünkü İzmir'de güç birliği ve dayanışmayı yakalamanız çok zor. Kurumlar birbirinden uzak, herkes 'her şeyi ben bilirim' havasında.
Malatya Valiliği 4 yıldır festivalin arkasında duruyor. Vali Vasip Şahin, bayrağı kendisinden sonra gelecek olana bırakmakta kararlı. Festivalin gelişmesi ve zenginleşmesi için çaba sarf ediyor. Valiliğe, Malatya Kayısı Araştırma-Geliştirme ve Tanıtma Vakfı, Barya Akademi Yakup Öztürk Sinema Kulübü, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Malatya Belediyesi, İnönü Üniversitesi, Malatya Sanayi ve Ticaret Borsası ve Fırat Kalkınma Ajansı destek oluyor.
Onlar biliyor ki festival tanınır olursa Malatya tanınacak.
Malatya tanınırsa hem ekonomisi gelişecek hem vizyonu büyüyecek. Biz Malatya'yı seyrederken onlar üretmeye ve gelişmeye devam ediyor.
Bunda belki Suç ve Ceza Film Festivali'nde aldığı Barış Ödülü'nün de katkısı vardır ama kendisi asıl etkili olan şeyin barışa olan özleminin, zamanın ve değişen fikirlerin olduğunu söylüyor. Biliyor ki zamanla düşünceler değişebiliyor.
Umarım İzmir'de de bazı şeyler değişir.
Festivalde izlediğim ve çok beğendiğim filmlerden olan Son Şans'ta, "Yaşadığınız ve gördüğünüz her şey aslında zihninizde kurguladıklarınızdır" diyordu.
Unutmayın etrafınızda gördükleriniz beğenmiyorsanız, kurguyu değiştirmek sizin elinizde.
Her şeyi şansa bırakmamak lazım...
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum yeni yılda Paris’le yarışacak
- 2 Avşar Emaye ihracatı ile yıldızlaştı
- 3 İkbal Thermal Hotel & SPA dünya üçüncüsü
- 4 Artuk Aviation ihracata başlıyor
- 5 Atom Karınca’nın hedefi büyük
- 6 Avrupa’nın ilk ve tek yanmaz bandını ürettiler
- 7 Ödüllerini Bakan Varank’tan aldılar
- 8 Oruçoğlu Yağ Afyon’un gururu
- 9 Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si olacak
- 10 Termal otellere örnek oluyor