HÜLYA DİNÇEL: Dalına "kota" konar mı?

Dünyanın en vefalı, en faydalı ağacıdır zeytin ağacı. Belki de bu ağaca bundan dolayı "ölmez ağaç" derler. Çok severim zeytin ağacını... Belki bundandır, her taşındığım evin önünde bir zeytin ağacı bulurum. Son evimizin önünde yoktu. Ayvalık Zeytin Hasatı Günleri'nde Komili'nin düzenlediği muhteşem kahvaltının sonunda ev sahiplerimiz bize birer zeytin fidanı hediye etti. Ben de hemen zeytin ağaçsız yeni evimin önüne dikiverdim. Gazetem bizleri zeytin hasatına göndereceğini söyleyince sevinçten uçtum. Eeee, malum ben yabancı değilim hasata. Üç yıl Burhaniye Tayleli Köyü'nde zeytinlik kiralayarak zeytincilik yaptım. Aman tanrım ne zevkli, ne doyulmazdır zeytine gitme; sabah erkenden kalkılır. Gece sepetler hazırlanır. Öğlen yenilecek yemekler, yani nevale! Zeytin, peynir, soğan, haşlanmış yumurta, patates... Zeytinliğe varılınca kocaman bir ateş yakılır, o ateş hep beslenir paydosa kadar söndürülmez. Zeytin, şarkılar, türkülerle toplanır bir bir. Sonra yayılıp ayıklanır, ayrılır, yemeklikler, yağlıklar, çizikler, kırmalıklar! Çuvallar sayılırken de heyecan son doruktadır. Hele hele çatal bulunursa gökyüzünü deler kahkahalar. Çatal zeytin; birbirine yapışık olan iki zeytin tanesidir. Çatalı bulana zeytinlik sahibi ayrıca bahşiş verir. Nasıl, biliyorum zeytinciliği değil mi dostlar! Biliyorum da içim sızım sızım sızlıyor. Üreticiler panikte, kan ağlıyor içleri. Yövmiyeler, gübreleme, sürüm parası derken; zeytinden aldıkları, giderleri ile başa baş geliyormuş.Üretim maliyeti çok yüksekmiş.

ARTIK SIRIK KALKMALI
Sordum soruşturdum; "Arazi ve ağaç koşullarına göre cihazla tesbit edilip, elle toplama yöntemi uygulanmalı, sırık kalkmalı artık" dedi üretici! Cihaz konusunda kesinlikle devlet desteği ister üretici. Sofralık ve tane zeytinde de destek istiyor üretici.Yağa verilen destek Avrupa ölçülerinde olmalı diyor: Yurdumuzun tüm zeytin bölgelerini gezdim. Vaziyet hiç de iç açıcı değil üretici tarafında. Bir de Suriye'den ülkemize giren 145 bin ton kaçak yağ göz önüne alınırsa durumun vahameti daha da belirginleşir! Ülkemizde tüketiciye giden zeytin ise 151 bin tonmuş. Zeytin hasatı panelinde bu rakamlar panelistlerce verildi. Devlet de oradaydı , ama çok sessizdi. Hiç bir soruya yanıt vermedi. Abdullah Erdem "Zeytinyağımız milli yağımız" diyor. Dünyanın her yerinin zeytin ağaçları ile kaplı olduğunu düşünürmüş.Kitle iletişim araçlarının olmadığı, dünya ile haberleşmenin olmadığı zamanlar.

AROMASI ÇOK ÜSTÜN
Tariş Genel Müdürü Cahit Çetin; zeytini koruyan tedbirlerin şart olduğunu ve bu kapsamda önce sınırların korunması gerektiğini özellikle vurguladı. Çok kaliteli yağ ürettiğimizi ama tanıtım konusunda çok zayıf olduğumuzu dile getirdi.Yağımızın aromasının dünyadaki yağ üreten üretim ülkelerinin yağlarından üstün ve farklı olduğunu söyledi sayın Çetin. Ana Gıda Genel Müdürü Sayın Ümit Ersoy ise tüketici tercihlerinin zeytinyağı konusunda yönlendirilmesinin şart olduğunu ifade etti. Ama üretici korkuyor; "Zeytin bahçeleri site olma yolunda" diyorlar ve "zeytin ağaçlarımızın dalına insafsızca kota konarsa?" diye endişe bile duyuyorlar. Zeytin hayat demektir! Zeytin ağacı olmayan yerde yaşam olmaz. Zeytin olursa insan yaşar! Sevgili okurlarım zeytinyağı tadında mis kokulu günleriniz olsun.