Ayten DİRİER: BERGAMA: Sağlıkta ilklerin kadim şehri, EXPO rüzgarı olmalı
Edremit körfezleri ile Kozak yaylası arasında denize dik uzanan grabenlerde geçmiş, sönmüş volkan Madra ve Yunt dağları gibi donmuş sanki... Bergama'nın adı, Batı Anadolu'da yaşayan Pelasg ve Luvi kavimlerinden kalmış olup, aslı Parg-a-uma'dır. Hellenler Dönemi'nde Pergamon'a dönüşen adı, Türkler Dönemi'nde Bergama oldu. Perg/berg Arapça'da burç/kale, uma ise halk anlamında olup, tam anlamı kale/ müstahkem mevkidir. Bergama adının parşömen anlamına geldiği ileri sürülse de, parşömenin ilk kez kullanıldığı şehrin adını aldığı kuşkusuzdur.
Antik Dönem, Persler, İskender/Hellenistik Dönem, Bergama Krallığı, Roma-
Bizans Dönemi, Çaka Beyliği, Bizans, Menteşe Beyliği, Karesi Beyliği, Osmanlı Dönemini yaşayan Bergama; 530 yıl Romalılar, 800 yıl Bizans, 1081-1096/ 1300 yıllarından itibaren Türk yönetiminde kaldı.
200 BİN TOMAR
Bergama'nın en parlak ve tarihe iz bırakan dönemi, kuşkusuz Bergama Krallığı ve onu izleyen Romalıların ilk dönemidir.
Art arda yönetime geçen Attaloslar Dönemi'nde bilim, sağlık, kültür ve ticarette; İskenderiye ile boy ölçüşecek derecede önemli gelişmeler katetti.
Halkın kültürü, ustaların süs eşyasında becerileri, altın kaytanlı ipek kumaşları, topraklarının -ölümsüzlük ağacı zeytinden kaynaklanan- şifalı havası ün kazandı. Buluşları olan "parşömen/pergamena" ile kitaplar ölümsüz kılındı. Kral Eumenes'in, dışsatımı yasaklanan papirüs yerine geçebilecek herhangi bir maddeyi getirene büyük ödüller vereceği duyurulunca; Sardes'li Krates, krala keçi derisinden hazırladığı bir kâğıt örneği getirdi. Kullanıma elverişli görülen bu kâğıtlara Pergaminae Chartae adı verildi. Parşömen denilen bu kâğıtlar bilim dünyasında bir devrim oluşturdu.
Bergama kütüphanesi, edebiyat ve sanat hakkında parşömenlere yazılmış 200 bin tomar kitapla doldu.
Gezici, şair İmparator Hadrian zamanında ilki M.Ö.4 asırda yapılan Asklepios yeniden inşa edildi. Asklepios Kutsal Alanı; galerili avlusu, 3 bin 500 kişilik tiyatro yapısı, İmparator Hadrianus'a ait kült salonu, kütüphanesi, yuvarlak planlı Asklepios Tapınağı ile Roma Dönemi'nde oldukça önemli bir sağlık merkeziydi.
TÜRK BERGAMA
14. asır başlarında Türk egemenliği başladığında şehirde yeniden yapılanma çalışmalarına girişildi. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Bergama'da Türk-İslam mimari karakterlerinde dini ve sivil yapılar inşa edilerek; şehir camiler, mescitler, hanlar, hamamlar, bedestenler, çeşmeler ve konutlarla Türkleştirildi. Günümüzde Bergama'yı özgün kılan sahip olduğu "tarihsel ve kültürel" mirastır. Bergama'da mimari özelliklerinden dolayı korunması gerekli 500'ün üzerinde tescilli taşınmaz kültür varlığı vardır. Çoğu da sağlıkla ilgilidir.
Akropol, Asklepion (şifa merkezi), Bazalika/Kızıl Avlu, Allianoi (Sağlık Tanrısı Asklepois'in Yurdu), Yukarı Agora, Büyük Sunak (Zeus Sunağı), Heroon (Attaloslar kültü), kral sarayları, Arsenal (silah ve erzak deposu), su yolları, Traian Tapınağı, Athena Kutsal Alanı, Bergama Kütüphanesi, tiyatrolar; Türk-İslâm eserlerinden Ulucami, Selçuklu Minaresi, Kurşunlu Camii, Şadırvan Camii, mescidler, köprüler, Çukurhan, Taşhan, Küplü Hamam, Tabaklar Hamamı, Hacı Hakim Hamamı, Bedesten, mezar taşları ile farklı dönemlerin otantik kıyafetleri, Bergama'nın önemli kültür zenginlikleridir.
Bergama "ilklerin şehri" özelliğiyle dünyanın dikkatini çekmeye, EXPO2020 yelkenlerini şişirmeye layık bir değerimiz... Bu özelliklerinin gündeme getirilmesi gerekir. EXPO20 tanıtımına katılacakların rüzgârının bol olması dileğiyle, başarılar...
***
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum yeni yılda Paris’le yarışacak
- 2 Avşar Emaye ihracatı ile yıldızlaştı
- 3 İkbal Thermal Hotel & SPA dünya üçüncüsü
- 4 Artuk Aviation ihracata başlıyor
- 5 Atom Karınca’nın hedefi büyük
- 6 Avrupa’nın ilk ve tek yanmaz bandını ürettiler
- 7 Ödüllerini Bakan Varank’tan aldılar
- 8 Oruçoğlu Yağ Afyon’un gururu
- 9 Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si olacak
- 10 Termal otellere örnek oluyor