Pazar 01.12.2013

CAN AKSIN: Yönetemezsen herkes kaybeder

Ayvalık'a yerleştikten sonra, şunun farkına varmıştım ki, hem Ayvalık, hem de Sarımsaklı kışın "çekilmez" oluyordu. Şu birkaç günlük, özellikle Ege ve Akdenizi etkileyen fırtına ve şiddetli yağış, Ayvalık'ta sokakları, caddeleri sular altında bıraktı ama, Sarımsaklı'da öyle pek etkili olmadı. Her şiddetli yağmurda olduğu gibi, sabahları evlerimizin "göl manzaralı" ya da "göl kenarında" villa olup olmayacağını merak ederek yatıyor ama kalktığımızda bakıyorduk ki ne göl var ne sel suları. Eskiden yollar sularla kaplandığı için otomobilleri ancak zeytin tarlalarının arasından açılmış patikalardan geçirerek kente inebiliyorduk. Tabi ayaklara da çizmeleri çekerek. Son yıllarda yapılan alt yapı çalışmaları, kanalizasyonların iyi çalışması, çizme giymemizi engellemiş oldu. Yönetici çalıştı mı işler dxe aksamadan yürüyor. Hani bir reklam filmi vardı; apartmandaki kiracı bağırıyordu "Yöneticimiz uyuyor mu?" yönetici uyumadı mı işler de düzeliyor. "Yöneticimiz uyuyor mu?" deyince aklıma, Amerika'da olmuş bir yöneticilik hikayesi geldi. Amerika'nın büyük imalat fabrikalarından birinin yönetim kurulu üyeleri kâr ve zarar hesaplarını incelerken, fabrika müdürünün aylığını yüksek bulmuşlar ve bunu indirmek için, içlerinden iki kişi seçerek fabrika müdürünü denetlemeye yollamışlar. İki kişilik ekip sabah fabrika müdürünün odasına girmiş. Gördükleri manzara şu olmuş: Fabrika müdürü elinde kahve fincanı, ağzında piposu, ayakları masanın üstünde, etrafa halka halka duman yaymakla meşgul. Masanın üstünde ne bir dosya, ne bir kağıt, hiç bir şey yok. Ziyaret sırasında sadece bir kaç basit telefon konuşması yapmış. Ekip üyeleri, böyle basit bir iş için verilen yıllık 100.000 doların en az üçte ikisinin kesilmesiyle iyi bir tasarruf sağlanabileceğine karar vermişler. Fabrika müdürünü çağırıp, "maaşını indirme" teklifinde bulunmuşlar. Tabii fabrika müdürü bu indirmeye razı olmamış ve işten ayrılmış. Yeni maaşla çalışmayı kabul eden bir çok istekli arasında bir kişi yeni fabrika müdürü tayin edilmiş. Üç ay geçtikten sonra idare meclisine gelen imalat istatistiklerinde az, fakat dikkati çekecek kadar bir düşme başlamış, "fabrika müdürü yenidir, tabii bu kadar acemilik olur" demişler. Altıncı ayın sonunda istatistik eğrisi bir hayli düşmüş. Eski ekip üyeleri, yeni fabrika müdürünü odasında ziyaret etmişler. Adamcağız kan-ter içinde, bir elinde telefon, öteki eli evrak imzalamakla meşgul, başıyla gelenlere oturmalarını işaret etmiş. Gelen giden o kadar çok ki, adamla doğru dürüst konuşmaya bile imkan olmamış. Fakat heyetin kanaati şu olmuş: "Böyle canla başla çalışan bir adam başta olduğu müddetçe işlerin düzelmemesi için hiçbir sebep yoktur, biraz daha bekleyelim." Yıl sonu gelmiş, her zaman kâr eden fabrikanın bilançosu zararla kapanınca, idare meclisi, bir ekip kurmuş ve yeni ekip bu sefer, müdürün odasına değil, doğrudan fabrikaya gitmiş ve iş başında bekleyen insanlar görmüş, sebebini sormuşlar aldıkları cevap şu olmuş: "Özel bir döküme başlayacağız, fabrika müdürü ben gelmeden başlamayın dedi, biz de bekliyoruz." O sırada gözleri, yaşlı bir ustabaşına ilişmiş, adamı şöyle bir kenara çekmişler ve fabrikanın eskiye nazaran daha fena çalışmasının sebeplerini sormuşlar. Yaşlı ustabaşı içini boşaltmak ihtiyacını uzun zamandır hissetmiş olacak ki: ''Baylar demiş, eski müdürümüz teferruatla uğraşmaz, ileriye ait planlar yapar, işi bize bırakır, biz de normal zamanlarda onu rahat bırakırdık. İçinden çıkamayacağımız olağanüstü bir problemle karşılaştığımızda ona ancak o zaman başvururduk ve o da bizim bu sorunumuzu çözerdi." Sonra devam etmiş yaşlı ustabaşı; "Şimdiki müdür de çok dürüst, iyi niyet sahibi, hatta çok daha çalışkan bir adam. Fakat o hiçbirimize inanmıyor, her işin kendisi tarafından görülmesini istiyor. Yani o, bizim yerimize ustabaşılık yapıyor, tabii biz de amele çavuşu mertebesine düşüyoruz." İdare meclisi durumu anlamış ve eski fabrika müdürünü tekrar oraya getirmek istemiş. Tabi kolay olmamış. Bir yıllık acı tecrübeden sonra 100.000 dolar yerine ancak 150.000 dolar vererek onu geri dönmeye razı edebilmişler. Hepimize iyi yöneticiler...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.