CAN AKSIN: Gerçek dost kim?
DEDİKODULAR YARAR GETİRMEZ
Yoksa, "Ben bilmem hangi adayla beraberim" diyen bir taraftarın sözleri, sanki adayın sözüymüş gibi ortalığa dökülür ve hiç de hoş karşılanmayacak bir durum ortaya çıkar. Kısır çekişmeler, olmayan sözlere laf yetiştirmeler, dedikodular Ayvalık'a bir yarar getirmez. Adaylar, taraftarlarıyla değil, kısa ve uzun dönemde gerçekleştirmeyi umdukları plan ve projeleriyle ortaya çıkmalı. Ayvalık halkı da bu projelere ve ekiplere bakarak gözünün tuttuğu adaya oy vermeli. Ayvalık'ta, "Şu şunun adamı, bu bunun adamı" gibi sözleri duydukça aklıma hep Ankaralı Hacı Bayram Veli ile Sultan II. Murat'ın ilişkisi geliyor. Ders gibi bir örnek olduğu için aktarayım.
İBRETLİK BİR ANLATI
Hacı Bayram Veli, Sultan II. Murat'ın saygı duyduğu, 1352-1429 tarihleri arasında yaşamış olan bir Türk mutasavvıf, bir manevi önderdi. Hükümdarın Hacı Bayram Veli'ye saygısı o derece çoktu ki, onun müritlerinden vergi almıyordu. Ama ne var ki, bütün Ankara halkı "Veli'nin müridi" olduğunu iddia ediyordu! Ankara'da kimden vergi istense "Ben Hacı Bayram'ın müridiyim" deyip işin içinden sıyrılıyordu. Bir gün "Ben Hacı Bayram'ın müridiyim" diyerek vergi vermeyenlerin sayısını öğrenen Sultan II. Murat, Hacı Bayram'a bir mektup gönderir. "Gerçek müritlerinizin sayısını bana bildiriniz. Müritlerinizden vergi alınmayacak" der. Hacı Bayram, devletine saygılı bir bilge kişiydi. Kendisine bağlılığın kötüye kullanılışından da şikayetçiydi. Sultanın mektubunu fırsat bilerek, müritlik iddiasındaki herkese "falan gün, falan yerde toplanın" diye haber saldı. O gün Ankara halkı, şeyhlerinin davetine uyarak bildirilen yere akın ettiler. Hacı Bayram, bir tepeciğin üzerini kurduğu kıl çadırından çıkarak kalabalığa sordu: " Beni seviyor musunuz? - Elbette seviyoruz. Canımız yoluna feda olsun. - Bugün bana inananları şu çadırda, bir bir kurban edip, Cennet'e göndereceğim. İlk kurban gelsin. Kalabalıktan bir kişi çıktı. Hacı Bayram onu çadıra aldı. Çadırda önceden hazırlattığı koyunlardan birini kestirerek, kanını dışarı akıttırdı. Dışarıdakiler, adamın gerçekten kurban edildiğini sanarak ürperdiler. Hacı Bayram dışarı çıktı. "Bir kişi daha gelsin" dedi. Bir adam daha çıktı. Onu da çadıra alıp aynı işlemi yaptı. Sonra dışarı çıktı, bir kişi daha istedi. İşin şakaya gelir yanı yoktu. Giden gelmiyordu. Bu defa bir duraksama görüldü. Yine de bir kadın öne çıktı. Hacı Bayram onu da çadıra aldı. Aynı durum tekrarlandı. Dördüncü davette tek kişi çıkmadı. Hacı Bayram, Sultan Murat'a şu cevabı yazdı: "Sultanım, vergiden bağışlanmak üzere müritlerimi sormuştunuz. Benim gerçek müritlerim, iki er kişi ile bir hatun kişiden ibaret üç kişidir."
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum yeni yılda Paris’le yarışacak
- 2 Avşar Emaye ihracatı ile yıldızlaştı
- 3 İkbal Thermal Hotel & SPA dünya üçüncüsü
- 4 Artuk Aviation ihracata başlıyor
- 5 Atom Karınca’nın hedefi büyük
- 6 Avrupa’nın ilk ve tek yanmaz bandını ürettiler
- 7 Ödüllerini Bakan Varank’tan aldılar
- 8 Oruçoğlu Yağ Afyon’un gururu
- 9 Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si olacak
- 10 Termal otellere örnek oluyor