CHP'de ortalığı yatıştırma turları

CHP Parti Meclisi'nin İzmir ilçe belediye başkan adaylarını belirlemesiyle başlayan kriz, dün sabah yeni bir boyut kazandı. Tepkilerin giderek artması üzerine Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Genel Merkez tarafından Ankara'ya çağrıldı. Kocaoğlu, dün sabah erken saatlerde Ankara'ya gitti. Ankara temaslarıyla ilgili kısa bir açıklama yapan Kocaoğlu, "Çağırdılar, gittim, konuştuk. Adayların değişeceğiyle ilgili herhangi bir izlenimim olmamıştır" demekle yetindi. CHP'de kulaklar Ankara'dan gelecek habere çevrilmişken İl Başkanı Ali Engin, Buca Belediye Başkan adayı Levent Piriştina ile bir toplantı düzenledi, aday gösterilmeyenlere seslendi. Engin, şunları söyledi: "Üzüntü ve haksızlığa uğrama duygunuzu anlıyorum. Ancak artık niye siyaset yaptığımızı ve daha önceden verdiğiniz aday gösterilenin arkasında durma sözünü hatırlama zamanı geldi" mesajı verdi. Engin, DSP'nin tabela partisine dönüştüğünü, bir başka partinin aday yapamadığı insanlardan umut beklediğini belirtti, "Vatandaş ve partililer, döneklere, partisine ihanet edenlere itibar etmeyecektir." Atama yönteminin her zaman subjektif olarak değerlendirilebileceğine dikkat çeken Ali Engin "Bir arkadaşımız aday olduğunda öbürü kızacaktır. Onu yapsanız diğeri kızacaktır. Haklı da olabilirler. Artık verdiğimiz sözleri hatırlamamız lazım. Aday adayları ile yapılan toplantılarda tüm arkadaşlar kim aday olursa arkasında duracaklarına söz verdiler. Buca'da 19 arkadaşımızın Piriştina'ya destek vereceklerine inanıyorum" dedi.
'ADAYLAR DEĞİŞMEYECEK'
Engin, Kocaoğlu'nun Ankara'ya çağrılması ve adaylık kararıyla ilgili disiplin sürecinin nasıl işleyeceğini soran basın mensuplarına, şu yanıtı verdi: "MYK'nın adayları değiştirme yetkisi yok. Adayları PM belirler. PM de bir daha toplanmayacak Zaten toplanmaması da lazım. Disiplin sürecine gelince, bugünden itibaren, medyada, sosyal medyada, sokakta, kısacası herhangi bir platformda partiye zarar verecek davranışları, tüzüğün emrettiği şekilde dikkate alacağız. Zaten almazsak suç işlemiş oluruz. Yarından itibaren gerekirse il yönetim kurulunu toplayarak, bazı arkadaşları disiplin kuruluna sevk edeceğiz. Sonrası Kurul'un görevi."
Adnan Keskin: Partinin takdiri
CHP'nin Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, yeniden aday gösterilmediği için tepkili olanlarla ilgili şunları söyledi: "Bir partide 5 yıllık belediye başkanlığı yapan kişinin, 'Ben yoksam dünya yansın' deme hakkı yoktur. Bakanlık, belediye başkanlığı yapmış bir adam, ölünceye kadar belediye başkanı olarak mı kalacak? Böyle bir gerekçeyle istifa eden kişinin değerlendirmesini İzmirliler'in takdirine bırakıyorum. Adaylara gelince, Genel Merkez böyle değerlendirdi."
Güler: İstifa etmekte haklılar
İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, kişisel blog sayfasında yayınladığı mektupta, parti yönetiminin aday belirlemede yanlışlar yaptığını savundu. Güler, Konak'tan aday gösterilen Sema Pekdaş'ı da hedef aldığı mektubunda, "Atatürk rozetini türbanla eş tuttuğu için tepki duyulan bir kişi Konak'a aday edildi. Üstelik bu adaylık, CHP tarafından belirlenmiş hiçbir adaylık kuralına uymadan; örgütün muhalefetine rağmen hepimize dayatıldı. Başarıları tartıılmayan başkanların istifaları da haklıdır" dedi.
Saatli: Çeşmeli dikkate alınmadı
CHP Çeşme İlçe Başkanı Halil Saatli, aday belirleme şeklinin duydukları rahatsızlığı dile getirdi. "Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu'nun verdiği sözlere rağmen, Çeşmelilerin görüşlerinin yok sayılmasını büyük üzüntüyle karşıladık" diyen Saatli, şunları söyledi: "Genel merkezimize aralarında Alaçatılıların da yer aldığı binin üzerinde imza gönderdik, demokratik isteklerimizi, ön seçim talebimizi ulaştırdık. Buna rağmen isteklerimiz dikkate alınmadı" dedi.