Acıları dinmiyor

İzmir'de yılbaşı gecesi atılan havai fişekleri çatıdan seyrederken, kimliği belirsiz bir kişinin havaya açtığı ateş sonucu başından vurularak yaşamını yitiren 11 yaşındaki Arif Dallı'nın acılı ailesi üç ay önce yeni bebekleri Yusuf Arif'i kucaklarına aldı. Yeni bebekleri de ailenin acısını hafifletmedi. Aradan geçen 15 aya rağmen Arif'in katili hala bulunamadı. Anne Yıldız Dallı, "14 aydır gözümüze uyku girmiyor. Oğlumuzun katili bulunmadıkça bize uyku yok. Eşim olaydan sonra işini kaybetti. 1 senedir çalışmıyor. Bebeğimizin masraflarını karşılamakta güçlük çekiyoruz. Yardım değil eşime iş istiyorum" dedi. Baba Şerafettin Dallı ise, "Yeni doğan oğlumu Arif'i aklına getirdiği için bugüne kadar bir kere bile öpemedim. Arif'imin yerini kimse tutmuyor. Bebeğimi kucağıma aldığımda Arif aklıma geliyor" dedi. Zor günler geçiren çift, teselli olur düşüncesiyle bir çocuk daha dünyaya getirmeye karar verdi. Ancak bir tesadüf oldu, yeni bebek Arif'in vurulduğu günün yıldönümü olan 2014 yılbaşı gecesinde dünyaya geldi. Dallı çifti, bebeklerine oğullarının adını yaşatmak için Yusuf Arif ismini verdi. Bebeklerinin iki aylık olduğunu söyleyen Şerafettin Dallı, "Allah birini alıyor birini veriyor. Arif'imin yerini kimse tutmuyor. Katillerinin bir an önce bulunmasını istiyoruz" dedi. Evlat acısını yaşayan Şerafettin Dallı, 4 ay önce de 73 yaşındaki annesi Sutye Dallı'yı kaybetti. Annesinin torununun üzüntüsünden hayata gözlerini yumduğunu söyleyen Dallı, "Rahmetli annem ile eşimin rüyasına girmiş. Oğlumuza Yusuf ismini bu nedenle koyduk. Arif ismini de ben istedim. Son ana kadar bebeğimizin cinsiyetini bilmiyorduk. Eşim ultrasona bile girmedi.

ANNESİNİ DE KAYBETTİ
Erkek olması sürpriz oldu. Olaydan sonra İzmir İl Emniyet Müdür Yardımcısı Şerafettin Aslan ile görüştüm. Olayla ilgili olarak 'Belki bir ay içinde belki de 1 sene içinde sana haber verebiliriz. Arif dosyası bizim için özel' dediler. Savcı hakim lojmanlarının araştırılmamasından dolayı üzgün olduğumu söyledim. O taraftan şüphelenilmediği için araştırma yapılmadığını söyledi. Ben de o taraftan şüpheleniyorum. Komşulardan da gelmiş olabilir diye düşünüyorum. Düşünüp her gün ağlıyorum. Kesinlikle unutulmuyor" dedi. Her gün Arif'in mezarlığına gittiğini anlatan Şerafettin Dallı, "Yusuf Arif acımızı hafifletmedi. Kimse kimsenin yerini tutamaz. İnşaatlarda çalışıyordum. Oğlumun vefatından sonra hem işimi hem de çevremi kaybettim. Yaklaşık 1 yıldır çalışmıyorum. Şu an işim de yok. Kıt kanaat geçiniyoruz. Çevremdekiler 'iş bulacağız' dediler. Ancak şu ana kadar yardımcı olan çıkmadı. Ne iş olsa çalışırım" dedi.