Terziler can suyu ile yaşıyor

Çine ilçesinde 1958 yılından beri terzilik yaptığını belirten Akbudak, 'Terzi olarak, Konfeksiyon ürünleri ile rekabet etme olasılığımız maalesef hiç yok. Konfeksiyon ürünü bir anda çıkardığı bir parçayı biz terzici olara ancak bir günde çıkarabiliyoruz. Dolayısıyla rekabet etme şansımız maalesef yok. Terzi mesleğinin yaşatılması için vergiden düşürülmesi gerekir. Çünkü yeni yetişen çırak zaten yok. Ülkemizde kaybolmuş mesleklerden biri konumundadır. Şu anda Kız Meslek Liseleri'nden yetişen yeni nesiller var. Tezi işi yapabilir ancak usta çırak ilişkisi sonucu temelden yetişecek eleman gibi olacağını düşünmüyorum.
Pratik ile teorikten yetişmek çok farklı şeylerdir. Yeni nesil pratikte yetişen çırak gibi olması mümkün değildir. Bu meslek çırak yetişmediği için son zamanlarını yaşıyor diye düşünüyorum. Ben 1958 yılında terziciliğe başladım ve 41 yıldır sürdürüyorum. Bu işi ustam Salih Gündüz'den öğrendim. Biz zamanında ustamızı bir baba gibi görüyorduk. İşin inceliklerini ustamızdan öğrendik. Maalesef benden sonra da çırak yetişmiyor. Terzicilik son günlerini yaşıyor. Şu anda müşterilerimiz kırsal kesimlerden ve köylerden geliyor. Onların sayesinde can suyu ile yaşamaya çalışıyoruz' dedi.
Akbudak, tezi mesleğinin yaşatılması için, usta çırak ilişkisinin teşvik edilmesi gerektiğini belirterek, yetkililerin bu mesleğe karşı duyarlı olmalarını istedi.