Amato hastaneyi kuramadı çok kırıldı

İzmir'e Rodos'tan gelen Musevi asıllı ilk Amato, yabancılara karşı oluşan ticari davalarda, Türk tarafını savunan bir avukattı. Mektupçu Durağı'na adını veren Mektupçu Köşkü'nde büyüyen Eyüp Amato, diğer üç kardeşi gibi doktor oldu. Amato'ların 3. nesil temsilcisi Selim Amato da İzmir'in sevilen, hoş sohbet filozof, fakir fukara babası Eyüp Amato gibi doktor olmayı seçti. Selim Amato hedefini yüksekte tuttu, muayenehane doktoru olmakla kalmayıp, İzmir'e, ortakları ile birlikte Gazi Hastanesi'ni kazandırdı. Bununla da yetinmedi, Menderes'te aldığı 500 dönüm araziye, içinde akıl hastaları, alkol bağımlılarının tedavilerinin yapılacağı bölümlerin de olacağı Türkiye'nin en büyük geriatri hastanesini yapmaya niyetlendi. Projenin ilgili tüm bakanlıklardan izin alınmasına rağmen 7 yıldır Büyükşehir Belediyesi'nden onay alamaması, Selim Amato'yu yıldırdı. "Havlu attım" diyen Amato, bundan sonra her biri adrenalin yüklü hobileri ve siyasetle uğraşacağını söylese de bir yandan Gazi Hastanesi'ni büyütmeye çalışıyor, bir yandan çevresindekiler Menderes Projesi'ni yeniden canlandırmak için çabalıyor. Selim Amato ile 1000 yataklı hastane yapılacakken 30 bin ağaç dikilen çiftlikte sohbet ettik.
YENİ YATIRIMA GEBEYİZ
Neden sürekli kafeteryada görüyorum sizi? Ofisiniz yok mu?
- Bizde klasik işadamı gibi ofis yok. Ofisimiz poliklinik. Şu anda yer darlığından dolayı polikliniğimi de genç bir ürologa verdiğim için oturacak odam yok. Aslında hastanenin 3 patronun da hiçbir yeri yok. Hastanemiz şu anda çok sıkışık. 100 yataklı hastanede, ayda 1000 ameliyat yapıyoruz. Bu çok ciddi bir rakam. Yer, oda sıkıntısı, poliklinik sıkıntısı had safhada. Biz aslında yeni bir yatırıma gebe bir işletmeyiz. Yan tarafa bir arsa aldık. Bunun borcunu, harcını tamamlamamız, sonra sermaye birikimi yapmamız ya da yeni bir sermaye bulmamız lazım. Bunları yaptığımız takdirde, Gazi Hastanesi tam iki kat büyüyecek. 200 yataklı hastaneye kavuşacağız. 200 yataklı hastane ile de üniversite yolu açılmış olacak.
Üniversite kurma planınız da mı var?
- Niyetimiz, İzmir Özel Gazi Üniversitesi'ni kurmak. Bu yolda çaba harcayacağız. Biz hedefleriz, ömrümüz yeter yetmez yaparız, yapamayız, ayrı konu ama biz ölünceye kadar bu konuda çalışırız. Zamanlama bizim elimizde olan bir şey değil. Henüz yeni binamızın bile sermayesi oluşmuş değil.
YILDIRIM'I ÇOK İSTEDİ
Menderes'teki hastane projeniz askıya mı alındı?
- Ben havlu attım. Şehir içinde hastaneler için yer bulmak zor. Özellikle yaşlılara, zihinsel engellilere büyük yerler gerekiyor. Şehrin içinde her bir metrekarenin ne kadar pahalı olduğunu, yer temin etmenin fiyatı bir yana ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Şehrin dışı bomboş. Maalesef yeni kanunlarla büyükşehir olduk ya bütün yapılarda, Büyükşehir'den izin istiyorsunuz. Eskiden Tarım Orman Bakanlığı'ndan engel yoksa, Bayındırlık Bakanlığı seve seve sizin bu yatırımınızı destekliyordu. Yetki Büyükşehir'e verilince, son 7 yıldır planlanmış yerler dışında İzmir'in dışında tek yatırım yok. Sebep, "Biz orayı planlamadık." AK Partili değilim ama Binali Yıldırım'ın buraya Büyükşehir Belediye Başkanı olmasını çok istiyordum. Sırf İzmir'in biraz önü açılsın diye.
Hatta Demokrat Parti yöneticisiniz değil mi?
- Evet il başkan yardımcısıyım.
Tabela partisi haline gelmiş partiyi ısrarla sahiplenmek niye?
- Israrla partiyi sahipleniyorum. Çünkü Türkiye'nin Demokrat Parti'ye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Evet, DP bugün maalesef bir tabela partisi haline gelmiştir. DP'nin, AK Parti, MHP ve hatta CHP'ye ödünç oy verdiğine inanıyorum. Yükselen bir DP'nin Türkiye'nin gerçek partisi olacağına, değişik eksenlerin etrafında toplanacağına inanıyorum. Tabii DP de yeni oluşuma katılabilir. Sıfırdan ortaya çıkan tüm partiler iktidar oldu Türkiye'de. İktidar olacak merkez parti DP değil, yeni isimde bir parti olacak.
GÜZEL İŞLER YAPTI
DP yöneticisi olarak AK Parti'yi beğendiğinizi söylemekten çekinmiyorsunuz?
- Türkiye'de hiçbir parti, maalesef rakibinin yaptığını beğenmez. Daima eleştirir. AK Parti'nin güzel işler yaptığını da düşünüyorum, ekonomi ve sağlık politikasını beğeniyorum.
Menderes'te yapacağınız yatırımı bir hatırlatsanız?
- Bölgede, 1000 yataklı geriatri hastanesi kurmaya kalktık. Sadece yaşlılar, özürlüler değil, yaşlı ve hasta olan, alzheimerli olan, uzun süre rehabilitasyonu gerektiren uzuv kaybına uğramış kişilerin, kapalı yerde tedavi görmeleri gereken akıl hastalarının, uyuşturucu bağımlılarının, ölümcül obezitelilerin yararlanabileceği bir hastane kurmayı düşündük. Bu tip işleri büyükşehirde yapamıyorsunuz. Türkiye'de 6 aylığına hastanızı yatırabileceğiniz bir hastane yok. Tüm hastaneler, ameliyattan sonra 5-10 gün yatırılmak üzerine dizayn edilmiş. Dolayısıyla bu tüm Türkiye'nin hastanesi olacaktı. Hatta 500 yatak da Avrupa'ya ayırmıştık. Döviz kazandırıcı bir hastane olacaktı.
HER ŞEY REDDEDİLİYOR
Tek engel çıkaran Büyükşehir Belediyesi mi?
- Orman Bakanlığı, Tarım Bakanlığı izin verdi. Karayolları'ndan, Anıtlar Kurulu'ndan bütün izinleri aldık. Sağlık Bakanlığı da dahil. İş orayı planlamaya ve işaretlemeye geldi. Fakat bu işlerin yapılabilmesi için, 1/100 bin ve 1/25 binliklerde H işareti olması lazımdı. Aziz Kocaoğlu ve ekibi, "Biz buraya hastane izni vermeyiz planlama yapmadık" dedi. Komisyon önüne gelen her şeyi reddediyor. Zannediyorum Kocaoğlu ve ekibi, Menderes'i kırsal alan olarak bırakmayı planlıyor. Büyük arazisi olanların en azından yüzde 5'ine yatırım yapmasına izin verilmeli. Ben de aklı başında olan herkes de bunu savunuyor.
Erik ağaçlarını projenize izin verilmemesine kızıp mı diktiniz?
- Ağaç dikme zaten projemiz içindeydi. Yaşlılar, ağaçların içinde cennet gibi bir yerde tedavi görecekti. Şeftalisini, eriğini koparacak, tavuğundan sebzesine kadar organik ürünlerle beslenecekti. Çok özgün bir proje.
Bu durumda bakanlık devreye giremiyor mu?
- Bakanlık burada bir sıkıntı olduğunun farkına vardı. Bu yüzden şimdi iki ay içinde Büyükşehir Belediyesi sizin yapacağınız yatırıma izin vermemişse, Çevre Bakanlığı'ndan bu izni alabilirsiniz.
TÜRKİYE ÇOK KAYBETTİ
Yani projenin gerçekleşmesi için hala bir şans var...
- Bu projeyi biz sıkılıp bıraktık ama başkaları bırakmıyor. Projenin canlanmasını isteyenler, "Biz peşinden koşacağız" diyor. "Ben havlu attım ama siz istiyorsanız buyurun gelin" diyorum. Bir kızı istiyorsunuz, babası vermiyor. 10 sene geçtikten sonra amcası geliyor, "Bak babası öldü, ben sana kızı vereyim" diyor. Artık kız menopozda, oğlan andropozda bu evlilikten bir şey çıkmaz. Bizim 7 yıl önceki heyecanımızdan eser yok. Buraya yatıracağım parayla arsa alıp satıyorum, daha çok para kazanıyorum. Bu yatırımı yapsam yiyeceğim yemek mi değişiyor, bineceğim araba mı, uçak mı? Ben bir şey kaybetmedim ama Türkiye çok kaybetti. Bu sene emekli oldum, bundan sonra kendimi sadece siyasete ve vakıf işlerine adayacağım. Aktif doktorluğumu büyük ölçüde bırakıyorum, idareciliğimi devam ettiriyorum.
Otomatiğe bağlanmış gibi botoks yapıyor
YASEMEN AMATO, ÜLKEMİZİN EN ÇOK BOTOKS VE DOLGU YAPAN DOKTORLARINDAN
Yasemen Amato, Alsancak'taki muayenehanesinde, otomatiğe bağlanmış gibi botoks ve dolgu yaparak insanları gençleştiriyor. Gençleşmek için kendisine de sürekli dolgu, botoks uygulattığını söylüyor. Ama bence hayata güzel bakışı ve şen kahkahaları da bu kadar genç görünmesine yardımcı oluyor. Türkiye'nin en çok botoks, dolgu yapan doktoru olan, ancak uygulama hızı ile ilgili yarışma düzenlense, gördüğüm kadarıyla bunda da Türkiye birincisi olabilecek Amato, söyleşimizin arasına, iki PLP, bir PLP dolgu bir de botoks sıkıştırdı.
Botoks, dolgu rekortmeniymişsiniz?
- 96 yılından beri botoks yapıyorum. Türkiye'nin en fazla dolgu, botoks uygulaması yapan doktoruyum. Her zaman Türkiye'de ilk 4'ün içindeyim.
YÜZÜ 'V' ŞEKLİYLE ÇALIŞIYOR
Gelişen tüm teknikleri uyguluyor musunuz?
- Eskiden yeni yöntemler heyecan verirdi. Bazen yeni yöntem en iyi yöntem olmuyor. Tecrübemiz de önemli. En azından 100 hastada görmemiz lazım işlemin etkisini. Genelde yeni yöntem çıkınca ilk başta kendime ve yakın çevreme yapıyorum. Yeni yöntemde bazen başarısız olursun, bu sefer 20 yıllık hastanı kaybedersin ve domino taşları gibi gider.
Sizce en etkili gençleşme yöntemi ne?
- Hastayı görünce daha rahat söyleyebiliyorum. Çünkü diyelim ki yuvarlak bir yüzü büyütmek istemeyiz. V şeklindeki bir yüzü büyütmek isteriz. Kıvrımlarla oynayıp, daha fotojenik, daha naturel bir yüz yapmak lazım. Eskiden bir dönem yüzü ovalleştirmek hedefimizdi. Eskiden hastanın yüzünün şekli ne olursa olsun ovale çevirmeye çalışırdık. Şimdi V şekline yaklaştırmaya çalışıyoruz. İfadesiyle çok oynamadan 5-10 sene gençleştirmek bizim hastamıza yetiyor.