Boğaz enfeksiyonlarına karşı önlemlerinizi alın

Efes KBB Dal Merkezi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gürkan Aladağ, yaz aylarının gelmesiyle, yaşanması muhtemel olan hastalıklara karşı açıklamalarda bulundu. Bademciklerin vücutta üst solunum yolunun başında bulunan ve adeta bir filtre görevi gören ve bağışıklık sitemine de katkıda bulunan önemli bir organ olduğunu belirten Op.Dr. Aladağ, "İçinde bulunan lenfodit dokular sayesinde mikroplarla ilk savaşın başladığı odak bademciklerdir. Geçirilen enfeksiyonlarla ve genetik kodun ona yansıması ile giderek büyüyebilir. Büyüdüğü zaman da bazı bünyelerde faydadan çok zarara dönüşebilir" dedi. Bademciklerin akut olarak enfeksiyon sonrası hemen şişebileceği gibi zamanla geçirilen enfeksiyonların etkisiyle her geçirilen enfeksiyonun bademciğin yapısını biraz büyüterek belli yılların sonucunda bulunduğu hava yolunu kapatmaya aday olarak büyüyebildiğini kaydeden Op. Dr. Aladağ, "Sonuçta yaradılış olarak faydalı olması ve korunması gereken organlar. Geçen zaman içerisinde bazen bu organ fizyolojik yapısından uzaklaşıp daha zararlı hale gelebiliyor" dedi. Bademcik şişmelerinin nedenlerini anlatan Op. Dr. Gürkan Aladağ, "Bademcik sonuçta savaşçı bir hücredir. Bunun görevi içeriye girmekte olan mikroplarda görev alıp onları tutmak ve bünyesinde o mikrobu yapabiliyorsa bertaraf edip o sorunu çözmek. Bir bademciğin şişmesi, soğuk algınlığı ve viral enfeksiyonlar ortam koşullarının değişmesi, seyahat koşulları, klimaya maruz kalma, yüksek dozda soğuk tüketim ve bağışıklık sisteminin çeşitli nedenlerle düşmesi durumlarında olabiliyor" diye konuştu.

DESTEK TEDAVİSİ İYİ GELİR
'Bademciğin akut safhada şişmesi kötü bir şey olarak algılanmamalı' diyen Op. Dr. Gürkan Aladağ, şöyle devam etti; "Çünkü bu şişme vücudun verdiği bir savaş olarak düşünülebilir. Bu anlamda hemen antibiyotik almaya gerek yoktur. Yüzde 80-90 bademcik enfeksiyonları viral kökenli yani antibiyotik ile geçebilecek değil, destek tedavileri ile geçebilecek bir durumdur. Az bir kısımda, beta mikrobunun yaptığı, eşlik eden lenf bezi iltihapları durumlarında antibiyotik alınabilir. Genellikle destek tedavileri ile ağrı kesiciler, boğaz spreyleri, pastillerle basit olan enfeksiyonlar iyileştirilebiliyor. Burada 38,5 dereceye kadar olan ateş de tolere edilebilir. 48 saat içinde destek tedavisi uygulanır fakat 38,5 derece ateş üzerine çıkarsa ve eşlik eden çene altında bezeler olduğu zaman durum biraz daha ciddi olur, antibiyotiklere başvurulabilir."

KRİTERLERE DİKAT!
Bademcik ameliyatlarının bazı kriterlerinin olduğunu söyleyen Aladağ, şöyle devam etti: "Bazı kesin ameliyat durumları var. Bu durumlar kanser şüphesi, uyku apnesine neden olacak şekilde bademciğin tamamen yolu kapattığı durumlarda bademciğin kesin ameliyat olasılığı vardır. Bunların dışındaki hastalarda yılda kaç kere enfeksiyon geçirdiği ile ilgili durumlar aranır. En sık olanı yılda 5-6 kezden daha fazla enfeksiyon geçiriyorsa ve ameliyat tavsiye ediyoruz. Ameliyat sonrası dönemde ilk bir haftalık dönemin iyileşmek için yeterli olduğunu belirten Op. Dr. Aladağ, "İlk 3 gün çocuklarda minimal bir ağrı, yutkunurken hafif zorluklar olabiliyor. Sıvı gıdayla beslenme önemli, ilk bir hafta katı yiyeceklere dikkat. Sıcak gıda verilmemesi önemli. Serin, oda sıcaklığında verilen gıdalar daha değerli" diye konuştu.
PİRİŞTİNA'NIN GÖZLERİ BATIGÖZ'E EMANET
Her iki gözünde de ileri derecede refraktif kusurları bulunan Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, Batıgöz'de gerçekleştirilen başarılı 'Intralase Lasik Excimer Laser' operasyonu ile gözlüklerine veda etti. Operasyonu gerçekleştiren Batıgöz Çankaya Başhekimi Op. Dr. Serkan Biliş, "Gerçekleştirdiğimiz göz muayenesinde Levent Piriştina, erken yaşlardan itibaren gözlük kullanmakta olduğunu, gözlük veya kontak lens kullanımının getirdiği kısıtlamalar nedeniyle lazer tedavisi olmak istediğini belirtti. Detaylı tetkikler sonucunda göz yapısını tedaviye uygun bulduğumuz Piriştina'nın operasyonunu, Intralase iFS femtosaniye lazer ile gerçekleştirdik. Operasyon sonrasında kendisi artık gözlüğe veya kontakt lense ihtiyaç duymadan rahatlıkla görebiliyor. Kendisinin bu yeni durumundan çok memnun olduğunu belirtmesi bizi de çok memnun etti" dedi. Op. Dr. Serkan Biliş ayrıca, refraktif cerrahide (miyop, hipermetrop, astigmat gibi görme kusurlarının giderilmesi) uygulanan Intralase iFS femtosaniye lazer teknolojisinin tedavide yarattığı farklılıklar ile ilgili bilgiler verdi.

KİŞİYE ÖZEL KULLANIM
Intralase Lasik Excimer Laser, Intralase IFS femtosaniye lazer teknolojisi ve kişiye özel Excimer Laser'in birlikte kullanımı ile gerçekleştirildiğini belirten Op. Dr. Biliş, "Tıpkı parmak izi gibi, kornea (gözün saydam kısmı) yapısı da kişiye göre farklılık göstermektedir. Excimer Laser ile görme kusurlarını, kişiye özel tedavi olanağı ile giderebilmekteyiz" dedi. Bu yöntem ile, dokuya üst seviyede hassasiyet ile yaklaşma ve kontrol olanağı sağlandığını belirten Op. Dr. Biliş, "Lasik yönteminde, korneal flep (kapak), mikrokeratom adı verilen otomatik bir bıçak yoluyla oluşturulmaktaydı. IntraLase iFS teknolojisi ile artık, korneal flep'i femtosaniye lazer ile tamamen bilgisayar kontrollü ve tam olarak istediğimiz şekilde oluşturabilmekteyiz. Femtosaniye lazer bu sayede, cerrahinin daha hızlı ve güvenli gerçekleştirilmesine olanak sağlıyor" dedi.

GÖRÜŞ KONFORU
Intralase Lasik Excimer Laser teknolojisinin en önemli avantajları hasta için tamamen kişiye özel bir tedavi olanağı sağlanması olduğunu belirten Op. Dr. Biliş, "Bilgisayar kontrollü femtosaniye lazer ile tedavinin getirdiği güvenli cerrahi olanağı ve dolayısıyla görüş konforunun üst seviyeye taşınmasıdır. 20 yılı aşkın Excimer Laser uygulamalarının sonucunda doğan IntraLase iFS, yenilikçi özellikleri nedeniyle bugün refraktif cerrahide 5. nesil olarak tanımlanıyor. Hastanın görme keskinliğini üst seviyeye taşıyor, daha ince korneaya sahip çok sayıda hastaya da tedavi olanağı sunuluyor, iyileşme hızı artıyor" ifadelerinde bulundu.