Özgür KAYNAR: Değişen dünyada değişen Türkiye

Korkularından, komplekslerinden ve kibirlerinden kurtulamayan bazı Avrupalılar hala aksini düşünse, bize şaşı bakmakta ısrar etse de... Avrupa Birliği'ni, bizi içlerine kabul etmekten çok, kendilerinden uzakta tutmanın bir yolu olarak görseler de... Dünya artık sadece Avrupa'dan, hatta ABD'den ibaret değil!.. Yeni bir dünya kuruluyor ve o dünyanın başrol oyuncuları farklı. Görevli olarak gönderildiği Fas'ta evine giren hırsızların canına kıydığı AB'nin ünlü İtalyan uzmanı Alessandro Missir'den ilk sinyallerini almıştım, ekonomiden siyasete küresel çapta nelerin değişeceğini... Yaklaşık 10 yıl önce Brüksel'de görüştüğüm Missir, AB'nin en iyi uluslararası model olduğunu ısrarla savunsa da... Dengelerin değiştiğini, dünyanın arzının başka coğrafyalara kaydığını da satır aralarında anlatmıştı. İzmir doğumlu, Ege aşığı, Türk dostu Alessandro Missir, şimdilerde ekonomik ve siyasi açıdan çatırdayan Avrupa Birliği'yle ilgili o zaman sarfettiği biraz duygusallık kokan fikirlerinde yanıldı ama dediği gibi dünya bambaşka oldu. Bugün geleceği daha çok sorgulanan AB'nin, yıllardır kapısında bekletip, 'Türkler geliyor' korkusuyla sudan bahaneler türettiği Türkiye, yeni kurulan dünyanın aktörlerinden... Bunun bir işareti yurtdışında dilimize olan ilgi. İngilizce tek dünya dili değil artık. Rusça ve Çince'yle birlikte Türkçe de var. Türkiye, diplomasi kantarında daha ağır çektikçe... Türk işadamları uzaklarda yeni yatırımlar yaptıkça... Ekonomik büyüklüğümüz ve siyasi gücümüz Anadolu'dan başka topraklara uzandıkça, Türkçemiz dünyanın diline daha çok yerleşiyor. Ülkelerinde Türkçe eğitim gören yabancı öğrencilerle dil kampı için geldikleri İzmir'de uzun uzun sohbet edince, değişen dünyada değişen Türkiye gözümün önünde daha iyi canlandı. Konuk gençlerin, "İş bulabilmemiz için sadece İngilizce bilmek yetmiyor, Türkçe de konuşmak gerekiyor. Çünkü Türk şirketlerinin sayısı giderek artıyor, Türkiye'yle ekonomik ilişkiler güçleniyor" sözleri karşısında gururlanmamak mümkün mü? Asya'dan Avrupa'ya, Afrika'dan Amerika'ya her kıtada yatırım üstüne yatırım gerçekleştiren Türk girişimciler, gittikleri yerlerde Türkiye'yi de bambaşka yere taşıdı. Bu atak siyaset ve diplomasiyle de desteklenince ortaya işte böyle sevindiren bir sonuç çıktı. 10-15 yıl öncesine kadar bunların olabileceği hayal bile edilemezdi. Değişen dünyada ağırlığı giderek artan Türkiye'nin 3'üncü büyük kenti İzmir de üniversiteleriyle, eğitim kenti kimliğiyle dünyaya açılacak göreceksiniz.