Lebip TİMOR: Dualarım seninle

Bucaspor'dan, Fenerbahçe'ye transferi ile çok heyecanlandığım ve bu kent adına gururlandığım Salih Uçan'ın koskoca 1.5 sezonda, yarım buçuk bile oynatılmadan Roma'ya kiralanmasını da anlamakta, anlatmakta zorlanmaktayım. Sıradan bir İtalyan takımına gitmedi Salih. Sampdoria, Torino ya da Bologna forması değil, Roma forması ile Seri A'da kafaya oynayan bir takımın muhtemelen değişmezi olacak. Fenerbahçe'ye transferinde Aykut hoca zaman zaman şans verse de geçtiğimiz sezon Ersun hoca'dan formayı alamadı. Bu tamamen bir teknik adam korkusu, endişesi ve de güvensizliğidir. Mustafa Denizli'nin gencecik Arif Erdem'i nasıl piyasaya çıkardığını, Çeşme kumsalında sezona hazırladığını, Bülent Korkmaz'ı Avrupa kupası maçları ile takıma monte ettiğini unutmadık. Bu da bir teknik adam becerisi ve güvenidir. Gençlere kapılarını ardına kadar kapayanlar, şampiyonluğu kaybetme endişesi taşıyanlar ne yazık ki kendi gelecek kariyerlerinde de patinaj yapmaktadırlar. Fatih Terim, Mustafa Denizli cesaretini ve becerisini taşıyamıyorsanız, her milli takım hoca arayışında bu iki cesur yüreğin gündeme gelmesini de tartışamazsınız. Sözü uzatmayalım. Keşke Salih bu gelişim sürecini kiralık gittiği bir takımda değil kendi takımında yaşasaydı. Bu sayede milli takım-Salih buluşması da bunca yıl rötar yapmamış olurdu. Ne dersiniz? Salih'e gelince. Bir dönem Şükrü Gülesin, Can Bartu ve Metin Oktay'ı alkışlayan İtalya, seni de hem alkışlayacak hem de omuzlarda taşıyacaktır. Bütün dualarım seninle.