Cumartesi 16.08.2014

ÖZGÜR KAYNAR: Bir elbise ve içindeki

Mevlana demiş ya... "Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok. Nice elbiseler gördüm içinde insan yok" diye... Görünüşe aldanan dünyaya da gönderme yapmış, şekle takılıp özden uzaklaştığımızı da yüzümüze vurmuş ta yüzyıllar önce. En büyük erdemin ve en üst kimliğin insan olmak olduğuna kıssadan hisse ile işaret buyuran mana yüklü bu sözün ilk söylendiğinden çokça zaman geçti. Peki ne değişti? Belki kıyafetler farklı; daha şık, daha renkli, kaliteli. Ya biz, elbisenin içindekiler?.. Şekle takılıp kalmayıp, hayatın gayesini, insanlığın özünü, katıksız insan olabilmeyi keşfeden biriyle tanıştırmak istiyorum sizi. Bilenler bilir, İzmir'de balığın en lezzetli olduğu yerlerden biri Urla Özbek'teki Akın'ın Yeri'dir. Yarım asra merdiven dayayan bu özel mekan, ünlüsünden ünsüzüne damak tadına düşkünlerin lezzet adresidir. Sırf burası için Ankara'dan, İstanbul'dan bile gelenler olur; her gün dolar taşar, hafta sonları iğne atsan yere düşmez. Buraya adını veren, tırnaklarıyla kazıyarak bugünlere getiren Akın Kuşcan ise gizli kahraman gibidir, pek görünmez. Adı tabelada vardır, kendi yoktur. 72 yaşındaki Kuşcan, o marka restoranın az ilerisinde ilk bakışta kulübeden farksız bağevini andıran mütevazı bir yerde geçirir günlerini. Daha önceleri sebze-meyve yetiştirip, hayvan bakardı. Şu aralar bir de deniz kabuklarından tablolar, objeler yapıyor. Sanat atölyesine çevirdiği o huzur adresinde sürekli Türk Sanat Müziği nameleri yükseliyor, arınmış bir hayat yaşanageliyor. Üzerinde öyle şıkır şıkır giysiler yoktur Akın Amca'nın. Ama o elbiselerin içinde kocaman bir yürek, bilge bir adam vardır. "En büyük ders hayatı öğrenmek" diyerek başlayınca konuşmaya ve anlattıkça anlatınca soluksuz dinlersin. "Hayatı seviyorum, doğayı ve insanları. Sevdikçe de seviliyorum ve mutluluğuma mutluluk katıyorum" dedikçe mutluluğa açılan asıl kapının sevgi olduğunu anlarsın. İmkanı varken en iyilerini almaya, en sadeyi ve gösterişsizi neden tercih edip daima mutlu olabildiğini, mesela emektar otomobilini niçin ilk aldığı gün gibi sevdiğini düşününce, şekilden uzaklaşmış ve manayı kavramış bir insan görürsün. Mutluluğu çok uzaklarda arayıp tükettikçe tüketenlerin öğrenecekleri var ilkokul mezunu Akın Kuşcan ve onun gibilerden. Elbiselere takıla kalıp yürekleri göremezken, Mevlana'nın da kalbini sızlatıyor olabilir miyiz? Oysa mana özde, şekilde değil... İlk görünüş geçici sevda; hakiki mutluluğa götüren asıl aşk ise daha içte, insan olabilmekte...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.