Giriş Tarihi: 13.11.2014

Özgür KAYNAR: Faziletin sınır kapısı

Topu topu 2 kelimeden ibaret... Sağa sola, dağa taşa yazdık da bir kafamız kalmıştı yazamadığımız, bir musibet gerekmiş adamakıllı. "Cumhuriyet fazilettir" derdik demesine de, ne dediğimizin ne farkındaydık ne de haberinde. Cumhuriyet'in bittiği yerde neyin başladığını bu aralar görünce biraz olsun geldi aklımız başına... Bizi diğerlerinden ayıran o hududun, medeniyetin eseri Cumhuriyet ile cumhuriyetsizliği, aydınlık ile karanlık misali ayırdığı gerçeğiyle yüzleştik. Ekranlara bugünlerde çokça çıkan güneyimizdeki o sınır, Türkiye'yi komşu ülkelerden ayıran sıradan bir çizgi değilmiş. Ortadoğu ile Anadolu arasına set çeken sınırın 2 tarafında 2 ayrı dünya varmış, görünce anladık. O hudut kapılarından geçer geçmez çok şeyden geçiyormuş insanlık, bilmiyorduk. Gerçekten Cumhuriyet faziletmiş, cumhuriyetsizlik ise ilkellik, vahşet ve de dehşet... Hemen karşı tarafta çocukların bile kafasını kesen, kadınları alıp satan, yaşlı genç demeden insanları kurşuna dizen, ipe geçiren, çarmıha geren, halkına bomba yağdıran cumhuriyetsizler soktu gözümüzün içine bizim farkımızı ve kazanımlarımızı. İnsanlığın dip yapıp içine battığı, kanın oluk oluk aktığı o bataklığın, sınırımızı geçen kokusunu hissedince ve cumhuriyetsizliğe bizi de çekme planlarını sezince geldik kendimize. Bir musibet gerekiyormuş, yokluğunun ne demek olduğunu görmemiz için, bu şartmış kesin. Diğer kentlerde vaziyet nasıldı bilmiyorum ama İzmir can havliyle sarıldı bu 29 Ekim'de Cumhuriyetine ve bayramına. Ay-Yıldızlı bayrağımız daha çok evi ve işyerini süsledi bu kez.
ÇOK ŞANSLIYIZ
Cumhuriyet'in 91 yıl önce bir umut çiçeği gibi açıp
bize nasıl aydınlık yol açtığını anlamamızı, hudut kapılarımızın yanı başına kadar sinen karanlığa borçlu olmak üzücü fakat bu şerdeki hayır da buymuş. Sınır demişken, bir kadın milletvekilinin, fazileti, insan olmanın erdemlerini ve medeniyeti ayıran o sınırda attığı taş da muhakkak bizi kendimize getirenlerden. Hemen diğer yanda kadının bırakın adını, kimliği bile yokken, burada Cumhuriyet sayesinde halkın vekili olduğunu unutan o kadın milletvekili, attığı taşla canımızı yakayım derken, daha canlandırdı bizi. Cumhuriyet'i ve faziletini, bizimle diğerlerini ayırt eden o sınırı bu vakitler bolca gördüğümüz için ben şanslı görüyorum kendimizi. Keşke onlar da nasibini alsaymış bunlardan fakat, bir Atatürkleri olmamasının günahı bizim değil. Nu mutlu ki Atatürk'ün sevapları bizim, böyle bir Ata'nın mirası hepimizin. 91 yıl önce yaktığı ışık, bugün daha çok aydınlatıyor yolumuzu. Hemen yanı başımızda tüm ışıklar bir bir sönüp etraf karanlığa gark olurken, bizim güneş yüzlü Atamız ve emaneti daha bir güzel parlıyor. Netice-i kelam, Cumhuriyet faziletmiş, Ata'ya sahip olmak büyük bir nimetmiş. Ben kendi payıma bu 10 Kasım'da daha bir şükrettim, her gün de şükrediyorum...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.