Çarşamba 04.03.2015
Son Güncelleme: Salı 03.03.2015

Paralel'in kurbanı

Urla'ya yaptırdığı kültür merkezi ve Anadolu lisesi ile tanınan iş adamı Hakan Çeken, yardım taleplerine olumsuz cevap verdiği için Paralel Yapı'nın kendisine kumpas kurduğunu ifade etti

İzmir'in Urla ilçesinde kendi adını taşıyan bir kültür merkezi ve Anadolu Lisesi yaptıran, vergi rekortmeni hayırsever iş adamı Hakan Çeken, bağış taleplerini geri çevirdiği için Paralel Yapı'nın kendisine kumpas kurduğunu belirtti. Tefecilik yaptığı iddiasıyla 3 ile 31 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılandığı davada 15 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Çeken, başından geçenleri Egeli Sabah'a anlattı. Çeken, "Kültür merkezini yaptırmıştım. O dönemde yurtlarda okuyan öğrenciler için benden yardım istediler. Patavatsızca bir laf söyledim. O laf galiba bir yerlere gitti. Ben 'o şahıstan daha faydalıyım bu memlekete. Hiç olmazsa okul yaptırıyorum hediye ediyorum' dedim. Bağış olarak 200 tane koyun istemişlerdi. 'Koyun da alabilirsin, koyun başına 500 liradan 100 bin lira da bağış yapabilirsin' dediler. Ben de bağış yapmadım. 'Kendi hayrımı kendim yapıyorum' dedim. Bu laflar bazı güç odaklarına gitti. Bizim fişimizi çektiler. Bunu sadece ben söylemiyorum. Son duruşmada, bana ve aileme düzenlenen operasyonda dinleme yapan Teknik Takip Bürosu'nda görevli A.D. isimli polis memuru verdiği ifadeyle gerçekleri açık açık söyledi. Bana kumpas kurulduğu polisin ifadesinde de var" şeklinde konuştu.
ÖLÜM TEHDİTLERİ ALDIM
Tutuklandıktan sonra mahkemeye sürekli dilekçe sunduklarını anlatan Çeken, "Bizi dinleyenleri lütfen çağırın dedik. Gerçekler orada dedik. Dinleniyoruz. Adam beni telefonda tehdit ediyor. Bu tehdit konuşması niye mahkemeye sunulan tapelerde yer almıyor. Bir yanlılık var bu işte. Tapelerde tüm konuşmalar yok. Adam bana 'işyerini bombalayacağım' diyor. Ölümle tehdit ediyor. Evimi basıyor. Ben polise gidiyorum. Fakat o dönemde bir şey yapılmadı. Kamera kayıtlarıyla da işyerimi bastıklarını görüntülerle kanıtladım. Beni öldürmeye teşebbüs ediyorlar. 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne kaç defa dilekçe verdik. Dinleme yapan polisleri çağırın gerçekler ortaya çıkacak dedim. Bu bir şekilde engelleniyordu" dedi.
İTİRAFTA BULUNDULAR
Çeken artık rahatladığını ve Türkiye'de yaşadığını hissetmeye başladığını ifade ederek şöyle devam etti: "İlk defa polise güvenmeye başladım. Bana düzenlenen tefecilik operasyonunda şikayetçi olan Mehmet Uzun ve Murat Gülbeyaz isimli kişiler de toplantı sırasında gerçeği itiraf etti. Bu kişilerle aramızdaki husumeti bitirmek isteyen ve bize hakemlik yapan bir arkadaşımız toplantı düzenledi. Toplantıya giderken ne olur ne olmaz diye üzerime kayıt cihazı koymuştum. Hakemlik yapan arkadaşımız da masaya Kuranı Kerim ve tabanca koydu. Gerçeği söyleyeceğimize dair yemin etmemizi istedi. Benden şikayetçi olan Murat ve Mehmet isimli kişiler toplantıda "Doğruları söylemek gerekirse Biz emniyetle işbirliği yaptık. Polis bize 'Siz bizim istediğimiz ifadeyi verin, biz de sizle uğraşmayalım' dedi. Biz de polislerle dışarıda görüştük. Emniyete bile gitmeden ifademiz alındı" diye itirafta bulundular. Ben tüm bunların ses kaydını aldım. Bu kişiler yağdan kaçak mazot üretip akaryakıt istasyonlarına satıyorlar. 25 tane adli sicil kayıtları var. Polisler bunları çok iyi tanıyor. Polislere rüşvet verdiklerini de biliyorum." Cezaevinde antidepresan kullandığını, tansiyon hastası olduğunu. çok zor bir süreç geçirdiğini anlatan Çeken, "Beraat ettikten sonra tazminat davası açacağım. Alacağım paranın bir kuruşunu bile istemiyorum. Bu parayı şehit ailelerine ve Mehmetçik Vakfı'na bağış yaparım. Hiçbir şekilde devletten aldığım o parayı kursağımdan geçirmem. Benim yeteri kadar param var. Mülküm de var. Oralardan gelecek parayı istemiyorum. Benim itibarım yerine gelsin, insan içine çıkabileyim bunu istiyorum. Ben ne kaymamaklığa, ne valiliğe gidebildim. Kapattım kendimi. Evden bile çıkmıyorum" diye konuştu.
SANIKLARLAR MAĞDURA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Çeken'in avukatı Gülhan Tabak ise dava dosyasını incelediğinde Mali Şube tarafından yanlı çalışma yapıldığını, adeta sanıkların mağdura, mağdurların sanığa dönüştürüldüğünü gördüğünü anlattı. Sözde mağdurların Hakan Çeken'i milyonlarca lira zarara uğrattığını ve karşılıksız çıkan çeklerini ödememek için bu çeklerin kendilerinden silah tehdidiyle alındığını iddia ettiklerini dile getiren Tabak, "Bu iddianın gerçek olup olmadığının tespiti için Hakan Çeken ve şikayetçilerinin ticari defterlerinin incelenmesi yeterli iken bu yapılmamış. Sadece beyanlarla yetinilerek devlete her yıl milyonlarca lira vergi ödeyen ve Türkiye'nin 3. büyük faktoring firmasının sahibi Hakan Çeken ve çalışanları 15 ay tutuklu kalmış. Bugün anlıyoruz ki müvekkile operasyon yapan kolluk görevlilerinin çoğu Paralel Yapı'nın üyesi olarak yargılanıyor" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.