Sanatçılık onun genlerinde var
Küçük yaşlarda çamura şekil vererek sanata ilk adımını atan Prof. Dr. Gülten İmamoğlu, sonra profesör oldu. Üslubunu geliştirip kendine has yöntemiyle Türkiye'nin en önemli ressamlarından biri olmayı başardı
- Ekol Sanat'ın salonu çok güzel çok görkemli olduğu için bayağı fazla eser getirdik. İzmir' de ilk sergi oluşundan dolayı istedik ki biraz daha kapsamlı, detaylı, sanatçıya ait eserler görülsün.
- Ben hep böyleyim. Çocuk da yaparım kariyer de. Bir taraftan kendine saygından da kendine bakman gerekiyor. Çocuklara her yönümle örnek olmam lazım.
KADINA KARŞI ÖNYARGI VAR
- Sanat camiası kurtlar sofrası. Sanat daha erkek egemen bir camia. Bir defasında tartışmıştık, neden kötülük tanrıçası kadın diye. Çünkü mitolojiyi de erkekler yazmış. Her şey erkeklerin elinde. Bakıyorsunuz bütün kalıcı olan şeyleri erkekler yönettiği için kadınlar bir şekilde yok ediliyorlar. Çok vahşi bir camia. Kadına karşı bir önyargı var.
- Üretmek ve yaratmak benim doğamda vardı. Doğayla iç içe büyüdüğüm için çamura biçim vermek, çamurla oynamak, çok keyif veriyordu bana. İlkokulu bitirdikten sonra çok iyi bir sanat eğitmenim vardı. Çok hoş biriydi. Sanata orada aşık oldum. Sanat eğitimcileri gerçekten çok farklı insanlar. Hayatımda böyle bir öğretmen modeli görmemiştim. Onun için benim üniversitede öğrencilerime model olmak dediğim şey bu. Öğretmenim hem benim kendimi keşfetmemi sağladı hem de annemle işbirliğine girip "Gülten çok yetenekli, mutlaka güzel sanatlara gitsin" diyerek böyle bir şeyin varlığından annemi haberdar etti.
- Bütün bu altyapıyı hazırlayıp sanatsal manada güçlenip isim olarak İstanbul'da yer aldıktan sonra İstanbul'a geldim. İstanbul'a geldiğim zaman zaten Gülten İmamoğlu ismi markaya dönüşmüştü. Ve profesör olarak geldiğim için de o çarkın içinde çok yıpranmadım.
YENİ BİR TEKNİK GELİŞTİRDİ
- Fırça kullanmıyorum, elimle yapıyorum, bedenen üretiyorum ben. Tekniğimde üst üste binmiş katmanlar var. Bunu en iyi ifade edecek kelime aradım. Organik Metastrata adını verdim ve bu tekniğin isim hakkını da aldım.
- Aslında para kazanıyoruz, ama kazandığınız parayı bir sonraki sergiye harcıyorsunuz. Aynı anda 3 sergi denk geliyor. Sergiler çok maliyetli. Her sergi, sanatçı için çok büyük bir maliyet.
- Bu benim çok arzu ettiğim bir şeydi. Los Angeles'ta ünlü bir moda tasarımcısı, benim eserlerimden yola çıkarak kıyafet tasarımı yapmıştı. O gün bugündür ben de tekstil, takı gibi sektörlerde ne yapabiliriz diye düşünürken bu da benim başka bir projem oldu. Takılar. Altın ya da pırlanta ile kombinler var. İstanbul'da bir ustayla çalıştık. 8 tane resim yaptık. İlk defa burada sergileniyor.
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum yeni yılda Paris’le yarışacak
- 2 Avşar Emaye ihracatı ile yıldızlaştı
- 3 İkbal Thermal Hotel & SPA dünya üçüncüsü
- 4 Artuk Aviation ihracata başlıyor
- 5 Atom Karınca’nın hedefi büyük
- 6 Avrupa’nın ilk ve tek yanmaz bandını ürettiler
- 7 Ödüllerini Bakan Varank’tan aldılar
- 8 Oruçoğlu Yağ Afyon’un gururu
- 9 Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si olacak
- 10 Termal otellere örnek oluyor