Sokakta ölmek istemiyoruz

İzmir'in Urla ilçesinde, belediye tarafından Kıyı Kanunu gerekçe gösterilerek kaçak olduğu öne sürülen evleri hakkında yıkım kararı verilen Balıklıovalı sakinleri, CHP İzmir İl Başkanlığı binasındaki eylemi sürdürüyor. Mahalle sakinleri adına konuşan Yusuf Altun, sorunları çözülene dek parti binasındaki bekleyişlerinin devam edeceğini belirterek, "Bekleyişimiz sırasında en zor olan şey iki arkadaşımızın rahatsızlanarak hastaneye kaldırılması oldu. Biri kalp krizi geçirdi, diğeri şeker hastasıydı" dedi. Parti binasını işgal eden mahalle sakinlerinin yaş ortalamasını 70'in üzerinde olduğuna işaret eden Altun, "İstediğimiz çözüm çok açıktır, biz davayı geri çekeriz, belediye de encümen kararını gözden geçirir ve yeni bir karar alır. Muhtarla yaptığımız sözleşme gereği bizim kazanımlarımız var. Yani biz oranın işgalcisi değiliz. Belediyenin bu anlamda meseleye bakmasını istiyoruz" diye konuştu. Altun, evleriyle ilgili yıkım kararı kaldırılmadan parti binasından ayrılmayacaklarını sözlerine ekledi.
YUVAYI DİŞİ KUŞ YAPAR!
Vatandaşlar, "87 yaşındayım ve sokak köşelerinde ölmek istemiyorum", "Ben Balıklıova'da doğdum, burada büyümek istiyorum, evimi yıktırmayın", "Yuvayı dişi kuş yapar, CHP'li Sibel Uyar yıkar", "Kendi evimizde işgalci olduk" yazılı pankartlar taşıdı. Urla Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamada ise söz konusu evlerin yasal olmayan yollarla işgal edildiği ve mevzuata aykırı olduğu belirtildi. Açıklamada, "164 parsel sayılı taşınmaz, Balıklıova'nın Köy tüzel kişiliği döneminde, muhtarlık tarafından kısım kısım vatandaşlara kiralanmıştır ve zamanla baraka tarzı bu evlerin sayısı artarak, kıyı çizgisine mesafesi 61 metreye kadar gelmiştir. İzmir Bayındırlık İskân Müdürlüğü tarafından bahsi geçen parsel için, 16.04.1998 tarihinde kaçak yapı olarak tespitler yapılmış ve yasal işlemler o tarihte başlatılmıştır...Urla Belediyesi, kanunların gerektirdiği işlemleri yapmazsa suçlu durumuna düşecektir" denildi. Belediye Başkanı Sibel Uyar ise göreve geldiğinden bu yana kimsenin evini yıkmadığını, haksız ithamlarla karşı karşıya kaldığını, kanunların gereğini yerine getirmek durumunda olduklarını, söz konusu arazinin satılacağı iddiasının gerçeği yansıtmadığını kaydetti.