Bu neyin bedeli?

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2008 yılında, o günün raiç değerleriyle 11.5 milyon lira harcayarak hizmete soktuğu, fakat eğimin yüksek olması nedeniyle belediye otobüslerinin kullanamadığı Narbel Yolu'nda 8 gün önce çökme meydana geldi. Daha önce CHP'den milletvekili aday adayı olan müteahhit Serdar Kolay'a ait rezidans inşaatı yapılırken yaşanan çökmenin ardından yol yaya ve araç trafiğine kapatıldı. Yağışların etkisiyle de yoldaki göçük gün geçtikçe büyüdü. Narlıdere İnönü ve Atatürk Mahalleleri arasındaki bağlantıyı sağlayan Narbel Yolu'nu 8 gündür kullanamayan çevre sakinleri can güvenlikleri tehlikede olduğu için eylem yaptı. Çöken yolun önünde toplanan vatandaşlar tepkilerini dile getirdi. Vatandaşların çöken yolun önünde toplandığını gören müteahhit Serdar Kolay, ilk önce kendini tanıtmadan çevre sakinlerinin arasına girerek cep telefonuyla herkesi tek tek görüntüledi. Sonra vatandaşlara inşaatı yapan müteahhit olduğunu söyleyen Kolay'ın "Böyle güzel bir manzara seyrediyorsunuz. Her şeyin bir bedeli olur. Buna katlanacaksınız" demesi tepkileri bir kat daha artırdı. Bu sözlere tepki gösteren vatandaşlar ile Kolay arasında sert tartışmalar yaşandı. "Hepinizin isyanını anlıyorum" diyen Kolay, "Bu yolu 5 güne kadar açacağız. Yoldaki çatlaklar bizle ilgili değil. İnanın bana yarın yağmur yağmasın bitirmek üzereyiz" dedi. Kolay, kendi cebinden para harcayarak istinat duvarını yaptığını söyleyerek Büyükşehir Belediyesi'nin bir eleman bile göndermediğini belirtip, destek vermemesine isyan etti.
"BELEDİYE DİNLEMEDİ"
13 yıldır Narlıdere'de oturduğunu söyleyen Halil İbrahim Kaynar (70), "Yolun yapılışında zaten hata var. Şu an inşaat yapılan yerde daha önce gecekondu vardı. Burada inşaat olmaması gerektiğini gidip belediyeye söyledim. Çok sayıda e-mail gönderdik. Dilekçe verdik. Bizi dinlemediler. Çalışanlara da gidip anlattım. Kepçeyi kullanan operatöre gidip çok fazla girme, burası göçecek dedim. Şiddetli yağmur yağdı. O zaman toprak kaydı tek şerit gitti. Arkadan ikinci şerit de yıkıldı. Şimdi en kolay yolu seçip caddeyi trafiğe kapattılar. Burada inşaat temeli atılırken hiçbir önlem alınmadı" dedi. Çevre sakinlerinden inşaat mühendisi Ufuk Muştu, "İstinat duvarı yapılırken, teknik olarak zemin etüdü yapılması gerekiyor. Zemin etüdüne göre proje yapılması lazım. Bir deneticinin de denetlemesi gerekiyor. Bu firmanın yaptığı projeyi belediyeye onaylatması lazım. Narlıdere Belediyesi de bu projeyi onaylarken, Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı yol projesiyle çakıştırması lazım. Bunu yapmamışlar. Kağıt üzerinde denetçisi, projesi, ruhsat için gereken her şey var. Ama bunu yapacak teknik elemanların basiretsizliği ya da görmemesi nedeniyle bu çökme meydana geldi. Yolun kenarındaki inşaatın başında denetçi olması gerekiyordu. Bu yolun çökeceğini inşaat mühendisi olmayan insanlar bile fark etti. Şu an yapılan istinat duvarının su izolasyonu sağlanması lazım. Buradaki firma henüz inşaat ruhsatını almamış. Belki bu proje iptal olabilir. Burada teknik bir denetim eksikliği var. Bir yapalım yol yıkılırsa yıkılsın. 5-10 günde de yapar devam ederim mantığıyla işe başlanmış" şeklinde konuştu. Bir an önce herkesin can güvenliğini riske eden bu yolun daha güvenli bir şekilde yapılmasını istediklerini belirten Günnür Soybayraktar, "Şu an çöken bölümün önüne ev duvarı gibi bir istinat duvarı yapılıyor. Müteahhit 5 gün içinde bitireceğini söylüyor. Bu mümkün değil" dedi.
"MEĞER İÇİ BOŞMUŞ"
AK Parti Narlıdere İlçe Başkanı Aslan Bilgi ise olay ile ilgili, "İzmir'in en pahalı yolunun içi, meğerse boşmuş. Biz burada yolu kapattıktan sonra bir çivi bile çakmayan Belediyeyi göreve çağırıyoruz. İzmir'in en pahalı yolu dedikleri yolun hali işte ortada. Narbel halkı bunu hak etmemektedir" dedi.
KAÇAK VİLLASINI KENDİ YIKMIŞTI
Egeli Sabah, Narlıdere'de havuzlu kaçak villa inşa eden müteahhit Serdar Kolay ile ilgili haberi "Başkan'ın 3 yıl hapsi istendi" başlığıyla 26 Ağustos 2015'te yayınlamıştı. Haberin ardından Kolay, kendi imkanlarıyla kaçak villasını yıktı. Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur da, aralarında Kolay'ın villasının da bulunduğu kaçak yapıları yıkmadığı gerekçesiyle yargılandığı davada 30 Ağustos 2015'te kaçak villanın Kolay tarafından yıkıldığını itiraf etmişti.