15 perdelik komedi bitti

Yargıtay'ın bozma kararının ardından İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "suç örgütüne yataklık" suçlamasıyla yeniden yargılanan İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ile Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü beraat etti. Paralel Yapı'nın kendisine kurduğu kumpasla dört yılının çalındığını, hasta teyzesini ziyaretinin bile "örgütsel buluşma" diye dava dosyasına konulduğunu belirten Uzunkaya, gelinen noktayı "15 perdelik komedi bitti" diye özetledi. Son duruşmada söz alan Uzunkaya, "Davanın her aşamasında suçsuz ve kumpas mağduru olduğumu, aynı senarist tarafından yazılıp, aynı oyuncular tarafından oynanan oyunu anlattım. İddianamenin açıklandığı ilk gün hakkımızda karar verilmiş. Bilirkişi raporları getirdik. Bir kelimesi dahi değerlendirilmedi" dedi. Uzunkaya, senaryonun 2.5 sayfalık imzasız bir mektupla yazıldığını, emniyet genel müdür yardımcısıyken, İzmir'e hasta teyzesini ziyarete gelmesini "örgütsel buluşma" diye dosyaya delil olarak işlediklerini anlattı. Uzunkaya, bir çetenin lideri olduğu söylenen ve 60 yıl ceza verilen İrfan Erbarıştıran'ın aleyhindeki beyanların delil sayan mahkemenin, Erbarıştıran'ın avukatı Can Turgut Kutluata'nın "Mustafa Gülcü ile Celal Uzunkaya'yı yakacağız" şeklideki beyanını yok saydığını kaydederek, "İrfan Erbarıştıran'ın eşi Ayten Erbarıştıran'ın aleyhimizdeki tanıklığını son duruşmaya kadar delil sayan ve bunu da kararında açıkça ortaya koyan mahkeme, Ayten Erbarıştıran'ın mahkemeye gelip 'tanıklıktan çıkıyorum. Beni emniyetten polisler tehdit ediyorlar. Hayatım tehlike altında' deyip çekilme talebini kabul etti. Ancak aleyhimizdeki ifadelerini hüküm teşhisinde esas aldı"diye konuştu.

HER YERİNDE AHLAKSIZLIK
Mahkemede savunma yapan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü ise "Bu davada yargılama makamının üzerindeki bir otorite varlığını hep hissettirmiştir" diye konuştu. Yargıtay kararında, "Mustafa Gülcü sanıklarla hiçbir telefon görüşmesi yapmamıştır" denildiğini belirten Gülcü, "Dosyadaki ETS kayıtları sanıklarla 227 kez konuştuğumu söylüyor. Daha sonra hiçbir konuşma yapmadığım ortaya çıktı. 227'ye sıfır. Dünyanın her yerinde bu açık bir ahlaksızlıktır. Hiç konuşmadığım halde 227 kez konuştuğum iddia edildi. Bu belgeyi düzenleyenler hakkında suç duyurusunda bulunduk. Hiç kimse bunu düzenleyen hakkında soruşturma başlatamadı. Şu çatı altında sahte belgeye soruşturma açılamadı. Çünkü cemaat hiyerarşisinde polis imamı adliye imamının üzerindedir" diye konuştu.

HÜKMÜ POLİS VERİYORDU
Polisten flaş bellekle gönderilen yazıların adliyede karara dönüştürüldüğünü vurgulayan Gülcü, "Hükmü polis veriyordu. Meslektaşlarınız imzalıyordu. Hiyerarşi ters döndüğü için bu belgeyi sahte olarak düzenleyen mevkidaşlarım, sizin meslektaşlarınıza emir veriyordu. Açıkça memleketimin tüm kaleleri zaptedilmiş, tüm tersanelerine girilmişti. Karşı taraf her seferinde böyle süslü antetli kağıtlar kullanmıyordu. Öylesine cüretkarlardı ki imzasız kağıtlarla yargıya hükmettiler. Hepsi gerçek dışı. Bir davada tüm belgelerin sahte olması, tüm delillerin gerçek dışı olması mümkün değil" şeklinde konuştu. Mahkeme heyeti, Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü hakkında "suç örgütün yardım ettikleri" gerekçesiyle açılan davada bu suçun işlenmediğinin sabit olduğuna hükmederek, sanıkların beraatine karar verdi.
ÇİRKİN VE AŞAĞILIK KAMPANYA
Uzunkaya, beraat kararı sonrasında yaptığı açıklamada. "İşlemediğimiz suçtan yargılandık. Maalesef ülkemizde işlemedikleri suçtan yargılananları gördük. Bizi çok çirkin ve aşağılık bir şekilde itibarsızlaştırmak için kampanya yürütüldü. 17 Aralık 2013'te bazı gerçekler ortaya çıktı. Bize haksızlık yapıldığı anlaşıldı. Biz böyle bir süreçte hak etmediğimiz suçlamanın tarafı olduk. Suçla, suçlulukla mücadelede görevi olan emniyet teşkilatının en tepesindeki iki genel müdür yardımcısı, bir suç örgütüne yardım ve yataklıkla suçlandı. Dosya herkese açık. Sağa sola çekilecek bir tarafı yok. Aleyhte hiçbir delil yokken, kirli bilgilerle bizleri peşinen suçlu ilan ettiler. Biz intikamcı değiliz. Bize haksızlık yapıldı diye başkalarına haksızlık yapılmasında yanında tarafından olmadık, olmayız. Benimle ilgili çirkin karalama sürecinin içinde olan emniyet ve yargı mensubu, başka kurumu mensubu vatandaşlara hissi olarak ön yargılı yaklaşımda olmadım. Olmam. Bana bu haksızlığı reva görenleri dünyada ceza çektiklerini diliyorum dedim. Çok şükür görüyoruz. Öteki tarafta zaten şüphem yok. Dava açtım. Tezgahın köşesinde bucağında olanlarla ilgili herkes hakkında dava açtım. 15 perdelik komedi bitti" şeklide konuştu.