Arkamızdan değil yüzümüze konuşsun

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin mayıs ayı olağan toplantısı öncesi belediye binasında güvenlik görevlileri ile kamuoyunda Balçova Arsa Mağdurları olarak bilinen bir grup vatandaş ve avukatları Mustafa Kemal Turan arasında yaşanan arbedenin yankıları sürüyor. Belediyeye kavgaya değil hak aramaya gittiklerini fakat hak etmedikleri bir muamele ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Turan, "İzmir'de parçacıl yaklaşımlarla, şahsa özgü oluşumlarla haksız rantlar küçük bir azınlığa verilirken onun haricinde kalan yüzde 99,9'luk bölümü oluşturan mülk sahipleri maalesef haklarını alamamaktadır. Bizim isyanımız bunadır" dedi.
GÖREVLİLER SALONA ALMADI
Başkan Aziz Kocaoğlu'nun meclis toplantısında konuya ilişkin açıklamalarını dinlemek üzere, yaşanan arbedenin ardından yeniden belediyeye gittiğini anlatan Turan, "Fakat demokratik hakkım olmasına rağmen kapıdaki arkadaşlar beni meclis salonuna almadı. Eğer başkan açıklama yapacaksa bütün bürokratlarını toplasın bizim de hazır olduğumuz ortamda, basının huzurunda açıklama yapsın. Demokrasi budur. Bizim olduğumuz ortamda odasından çıkmayıp sonra biz ayrıldıktan sonra meclis salonunu ve kürsüsünü kullanarak bizim savunma hakkımızı kullanamayacağımız ortamda bu beyanları arkamızdan ifade etmesi etik değil "diye konuştu. Kocaoğlu'nu demokratik bir ortamda bu konuyu tartışmaya davet eden Turan, "Sayın Kocaoğlu tüm bürokratlarını toplasın. Basının da bulunduğu bir ortamda bunları tek tek görüşelim. Demokrasi budur. Bizim olduğumuz ortamda odasından çıkmayıp sonra biz ayrıldıktan sonra meclis salonunu ve kürsüsünü kullanarak savunma hakkımızı kullanamayacağımız ortamda bu beyanları arkadan ifade etmesi etik bir davranış değildir. Ortada 4 milyar liralık bir haksız imar rantı söz konusu. Üstelik bunlar mahkeme kararlarına ve bilirkişi raporlarına konu olmuş, belgesi ve bilgisi hazır olan konulardır. Bütün kamuoyunun doğru bilgilenmeye hakkı olduğu kanaatindeyiz" dedi.
KAMU ZARARI VAR
Bazı gruplara sağlanan ayrıcalıklarla kamunun zarara uğratıldığını, iddia eden Turan şöyle konuştu: "Yol ve yeşil alan gibi sosyal donatı alanları için yapılan terkler yüzde 40 yerine yüzde 24'te kalınca belediye bu sefer sosyal donatı alanları için kamulaştırma yapıyor. İstimlak parası belediyenin kasasından çıkıyor. Bunun sonucu olarak da kamu zarara uğratılıyor. Mahkeme kararlarına konu olmuş üç ayrı imar dosyasında bu ayrıcalıklı gruplara toplamda 4 milyar liralık haksız imar rantı sağlandı. Yol, yeşil alan, açık pazar yeri gibi İzmirlinin kullanımına ait olması gereken alanlar bu ayrıcalıklı kişilerin kullanımına kurban edildi. Tüm bunlar yetmezmiş gibi geçmişte İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde hukuk komisyonu başkanlığı görevini yürüten kişi, meclisteki planlama süreçleri sırasında ayrıcalıklı gruplardan birinden vekalet alarak kanuna, ahlaka ve hukuka aykırı olarak iş takipçiliği yaptı. Tüm bu konularla ilgili bilgi ve belgeleri sunmak için basın toplantısı düzenledik. Büyükşehir Belediye Meclisinde AK Parti Grubu bizi grup toplantısı yaptıkları salona davet etti. Onlara dosyamızı takdim ettik." Daha sonra da CHP Grubu ve başkanlığa dilekçelerini sunmak için üst kata çıkmak isterken güvenlik görevlilerinin engellemesi ile karşı karşıya kaldıklarını anlatan Turan, "Bu yüzden lüzumsuz bir arbede yaşandı. Biz sadece demokratik hakkımızı kullanıp bu üç yolsuzluk dosyasını ihbar etmek, İzmir genelinde imar hukukunda eşitlik ve adaletli bir sistemin kurulmasını istemek için orada toplandık. Bu sadece bizim meselemiz değil, İzmir'de canı yanan tüm mülk sahiplerinin ortak derdi olduğu kanaatindeyiz. Biz sadece adalet istiyoruz" diye konuştu.