CHP, rüşveti örtbas etti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na Antalya'da "Siz çok kötü bir insansınız, hayatımı mahvettiniz" demesiyle gündeme gelen heykeltıraş Ragıp Çiçen'in bu çıkışına sebep olan olay 2013 yılında İzmir'de başından geçenlere dayanıyor. O dönemde Karabağlar Belediye Başkanı olan Sıtkı Kürüm'ün Uzundere Rekreasyon Alanı projesinin yapımını üstlenen Çiçen, 12,5 milyon lira zarara uğratıldığını, üstelik Kürüm'e tehdit ve zorlamayla 1 milyon 500 bin TL'yi üç taksitle rüşvet olarak verdiğini iddia etmişti. Çiçen, "Bir başkan yardımcısı gelerek 'Başkanın senden böyle bir isteği var' dedi. Ben vermiyorum deyince sözleşmemin iptali söz konusu oldu. Mecburen 3 taksitle 1 buçuk milyon TL'lik rüşveti verdim. Rüşveti veren de alan da suçludur. Alkollü değilim" diye konuşmuştu. Bitirilemeyen söz konusu rekreasyon alanın temelini atan Kılıçdaroğlu'nun konuyu bildiğini ancak örtbas etme yoluna gittiğini savunan Çiçen, Antalya Havalimanı'nda yaşanan protesto olayının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve partililerden hiçbirinin kendisinden şikayetçi olamadığını belirtti. Çiçen CHP'lilerin kendisine "Melih'in iti" diye bağırdığını söyleyerek, "Ben hayatım boyunca CHP'ye oy verdim. Melih'le 7 kez kavga ettim. Ancak Melih Gökçek bunlardan 100 kat daha dürüst ve adam" açıklamasını yaptı.
ÜST YÖNETİM BİLİYOR
Yaşadıklarını CHP üst yönetiminin de bildiğini belirten Çiçen, 12 Mayıs tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadesinde olayları tek tek anlattığını bildirdi. Çiçen, "Bu konuyu Aziz Kocaoğlu, Veli Ağababa, Tekin Bingöl ve Gürsel Tekin'e yüz yüze, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ise Tekin Bingöl'e verdiğim bir ihbar mektubu ile bildirdim. İlk ihale yapılırken 14 milyon TL'ye anlaştığımız Nasrettin Hoca Heykel Binası'nın belediyenin kredibilitesi düşük olduğu için 7 milyon lira gösterilmesini ve 2014'ün 3 Ocak gününe kadar kalan 7 milyonluk liralık fark için ek sözleşme yapılacağı yalanına da yüzme havuzları ve devasa istinat duvarlarının yapımını da resmi belge olmadan sözlü talimatla yaptığımı da beyan eder pişmanlığımı belirtirim" dedi. Çiçen yanında getirdiği bir bildiriyi de alanda dağıtmak istedi. Bildiride "Bu bildiriyi yazmamın sebebi, 17 Mayıs 2016'da TBMM CHP grup toplantısında hiç utanmadan yaptığınız ve iğrenç yalanlarla süslediğiniz konuşmanızdır. Siz iflah olmaz bir yalancı, namustan, şereften nasibi olmayan ve ar damarı çatlamış bir siyasetçisiniz. Facebook'ta isminizi Ke-Mal şeklinde yazan üç çocuğu hakaret ettikleri gerekçesiyle mahkemeye verdiğinize çok mutlu oldum. Şimdi de sıkıyorsa, yiyorsa hakkımda suç duyurusu yapın" yazması dikkat çekti. Çiçen daha sonra polis ekiplerinin arabasıyla ifadesi alınmak üzere götürüldü.
PARAYI ELDEN VERDİM
Savcılığa verdiği ifadesi hakkında bilgi aktaran Çiçen, "Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm'ün benden istediği ve reddettiğim 1.5 milyon lira rüşveti (850 bin ABD doları) 500 binlik 3 parça halinde verdim. Bu paraları ilk 500 binlik kısmını o zamanın Belediye Başkan Yardımcısı Hulusi Gülşen'in şahitliğinde onun odasında buluşarak çalışanım, birini bizzat ben elden nakit olarak teslim ettim. 500 bin lirayı ise daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP İzmir İl Başkanı yaptığı Bedri Serter'e oğlu ile geldiği İstanbul E5'de Göztepe Köprüsü'nde elden teslim ettim" dedi.