Son Güncelleme: Perşembe 20.04.2017
İşim güldürmek
Ünlü tiyatrocu Hakan Yılmaz canlandırdığı her karakter ile seyircinin sevgisini kazanmasını bildi. İzmir seyircisine ayrı bir yere koyan Yılmaz, “Başarının sırrı gülmek ve güldürmekten geçiyor” dedi
- İnanın sadece bu oyunda 138 veya 139 kez sahne alışımız sanırım. İkinci sezonun ortalarındayız. Her seferinde aynı şekilde heyecanlanıyoruz. Biz bir sezonda oynanan en çok oyunuz şu anda. Geçtiğimiz sezon 100'den fazla oyun oynadık. Bu kadar sık oynayacağımızı düşünmedik. Sağ olsun seyircimiz bizi yalnız bırakmadı. Neredeyse hep kapalı gişe oynadık. Bu da bizim gururumuzu okşuyor. Bu dönemde tiyatroda bu şekilde ayakta kalabilmek hoş.
HİÇ BOŞ DURMUYORUM
- Ben çalışmayı seviyorum. Ufak tefek de karalamalar yapıyorum. Hikâyeler falan. İnanın uykuda geçen vakti sadece vücutsal olarak dinlenmem gerektiği için geçiriyorum.
- Hepsi benim çocuğum gibi. Şu an sahnede canlandırdığım rol çok hoşuma gidiyor örneğin. Bundan önce "Kaç Baba Kaç" adlı oyunda Doktor David Morgan karakteri de severek oynadığım bir karakterdi. Televizyonda "Ayrılsak da Beraberiz" ve "Yahşi Cazibe" ile canlandırdığım karakterleri de çok severek oynadım.
- Evet. Kendi çocukları gibi gördüler. Bizim evin çocuğu gibi algıladılar, sağ olsunlar. Güzel bir şey bu. Çok severek yapıyorum işimi. Başka bildiğim bir iş yok. Tek mesleğim bu. Bu ekrana ve sahneye yansıyor sanırım. Dışarıda gördükleri zaman "Aaa, abi aynı televizyondaki gibisin" diyorlar. Oyunculuğun temelinde doğal olmak yatar. Olabildiğince doğal olmaya ve karakteri doğal yansıtmaya çalışıyorum.
- Ben konservatuarı kazanamadım. Kazanamadım ama ben bu işi yapmayacağım demedim. Ustaların yanında öğrenmeye başladım. Tevfik Gelenbe'nin yanında ilk sahneye çıkmaya başladım. Ben sokaktan, halkın içinden gelen bir adamım. Etrafımdaki her şey benim için bir malzeme oldu. Oturduğum koltuk, tanıştığım biri, annem, arkadaşlarım... Yeri geldiğinde bu malzemeleri çıkarıp şekillendirerek üzerime giydim. Araba kullanmayı seviyorum. Tiyatrocu olmasaydım tır şoförü olabilirdim.
- İnsanın kendisini anlatması çok zor. Ben pozitif bakmaya çalışıyorum her şeye. Gülmeye ve güldürmeye çalışıyorum. Komediyi o yüzden çok seviyorum sanırım. Eşime de onu söylüyorum. Ortalama 70 yıl ömür verilmiş. Bu 70 yılı ne kadar sıkıntılar olsa da güzel geçirmek, hayatın pozitif yanlarını görerek geçirmek gerek. Bu benim yapım.
- Tiyatro çok çalışma isteyen bir meslek. Öğrendim oldu denilen bir meslek değil. Bol bol okusunlar, bol bol gözlem yapsınlar, bol bol çalışsınlar. Yetenekleri varsa üstüne gitsinler.
- Evet. İstanbul'da Gergedan Akademimiz var bizim. Aynı zamanda bir yapım şirketi. İstanbul'da Torium Alışveriş Merkezi'nde 300 kişilik bir salonumuz var. Gergedan Akademi de hem yetişkin hem de drama grubu küçük öğrencilerimiz var. Ben de arada work-shoplara giriyorum. Tecrübelerimden bazı şeyleri öğrencilerimize ara sıra aktarmaya çalışıyorum. Değerli bazı oyuncu arkadaşlarımız da zaman zaman bünyemizde work-shoplar düzenliyorlar.
- Bayılıyorum İzmir seyircisine. Oldukça dinamik ve reaksiyon veren bir seyirci. Ayda bir kere İzmir'e geliyoruz ve hep memnun ayrılıyoruz. Artık İzmir'i öğrendik bile diyebilirim. Adres sormadan yol bulabiliyoruz.
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum yeni yılda Paris’le yarışacak
- 2 Avşar Emaye ihracatı ile yıldızlaştı
- 3 İkbal Thermal Hotel & SPA dünya üçüncüsü
- 4 Artuk Aviation ihracata başlıyor
- 5 Atom Karınca’nın hedefi büyük
- 6 Avrupa’nın ilk ve tek yanmaz bandını ürettiler
- 7 Ödüllerini Bakan Varank’tan aldılar
- 8 Oruçoğlu Yağ Afyon’un gururu
- 9 Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si olacak
- 10 Termal otellere örnek oluyor