Son Güncelleme: Pazar 23.04.2017
Nijerya’da İzmir izi
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi mezunu gençler staj yapacak şirket bulamadıkları için kendi lojistik şirketlerini kurdu, Nijerya’ya açıldı
Olmadan kurduk. Ben hiç başkasına çalışmadım.
Okulda staj yapmamız zorunluydu. Sene 91-92, herkes alaylı denizcilik sektöründe. Gidiyoruz, "Biz üniversiteden geldik, staj yapmamız lazım. Bize iş verir misiniz" diyoruz, "Ne münasebet" diyorlar. Sonra kendi şirketimizi kurmaya karar verdik. Babalardan toparladığımız 5 bin dolar Armada Gemi Acenteliği'ni kurduk. Bir arkadaşımızın kayınbabasının ofisi vardı. Bir telefon, bir bilgisayar, bir de yatağımız vardı. Okula gitmiyoruz, sadece sınavlara gidiyoruz. Sırayla yatakta uyuyoruz. Her gün iş arıyoruz. Bir Türk ile tanıştık. İngiltere'deki Mc Donalds'ların soğanını tedarik ediyormuş. Bize, "Siz gönderir misiniz" dedi. Kabul ettik. Yaklaşık bin ton soğan sattık, iyi para kazandık. Okuldan bir abimiz çimento ihracatı yapıyordu. Nijerya'da açacağı bir şirket için yardım istedi. Torba başına bir dolar kazanacaktık. 99 yılı gemiyi yükledik Nijerya'ya gittik, tam satacağız ülkeye demokrasi geldi. 6 dolar olan çimento, 5 dolara düştü. Bizim bir dolar gitti. Hükümet yolsuzluk var diye alımı iptal etti. Bir fırsat çıksın diye bekliyoruz, sıkıldık, pazara gidelim dedik. Baktık, pazarda çılgın gibi salça satılıyor. Sağdan soldan borç alarak, Türkiye'den 3 konteyner salça yükledik. Her gün markete gidiyoruz, 3 konteyneri bir yılda zor sattık. Sonra Türk salçasına bir alıştılar, ayda 5 konteyner satmaya başladık. Pazarda cam bardak, iç çamaşırı, terlik, aplik, dolap menteşesi, battaniye sattık. Beklerken sıkıntıdan devamlı kafa çalışıyor.
Hep tırnaklarımızla kazımak zorunda kaldık. Zaten hepimiz memur, işçi çocuğuyuz.
Nijerya'da bir hapse ve hastaneye düşmedik çok şükür. Türk fuarlarını biz başlattık orada. Hala 3-4 fuar yapılıyor, onun bütün gümrükleme, organizasyon işlerini biz yapıyoruz. İstanbul Ticaret Odası'na bir fuar yaptık 2014 yılında, unutulmadı. 10 bin kişi geldi üç günde. Türkiye'yi tanıtıyoruz orada ama hala bizi bilmiyorlar. Nijerya'da bir futbol akademisi kurduk. Küçük çocukları alıp yetiştiriyoruz, Türkiye'deki kulüplerle de bağlantıya geçiyoruz yavaş yavaş. Bursaspor altyapısında 4 tane futbolcumuz var. Afrikalıların futbola ayrı bir yeteneği var. Pazar günü bir dışarı çıkın, 5 bin çocuk top oynuyor sağda solda. Yetenekliler görülmüyor, kaybolup gidiyor. Tekstili çok seviyorlar. Tekstil Sanayicileri Derneği'nin danışmanlığını yapıyorum. Oradan tüccarları getiriyorum, buradan ihracatçıları götürüyorum.
ÇİNLİLERLE REKABET ETTİLER
Nijerya'da, "Burada yapın" furyası başladı. Bu salçayı ithal ediyoruz, araştırdık, fabrikayı 300-350 bin dolara kurabiliyoruz. O zaman salçanın gümrüğü yüzde yüz, ithal edersen, dökme yaparsan yüzde 5 vergiyle yapıyorsun. Aradaki fark kurtarıyor. Biz kutuyu, salçayı buradan alıp götürüyorduk, orada paketleyecektik. 9 ay sonra fabrikayı bitirdik, yüzde 100 olan gümrüğü, Nijerya Devleti yüzde 20'ye düşürdü bizimle dalga geçer gibi. "Ne yaptınız biz buraya hayatımızı, tüm varlığımızı koyduk "dedik. Biz bağıra çağıra gümrüğü yüzde 35'e çıkarttık, ama bu kez de fiyat tutmuyor. Çinliler çok ucuza veriyor. Salçayı Çin'den, kutuyu Türkiye'den almaya başladık fiyatı tutturmak için. 1,5- 2 sene yaptık, Çinliler işi öğrendi. Her önüne gelen gidip Çin'den salça almaya başladı. O işi kapattık. Fabrika duruyor. Cam bardak devam ediyordu. Çinliler onu da öğrendi, o işin de karı kalmadı. Sonra inşaat sektörüne geçtik. Bir bina yaptık, yüzde 100 Türk malı ürünlerle. Onun kiralanması bekleniyor. Nijerya'dan Türkiye'ye susam getirdik, sonra susamla ilgili fabrika açtık. Şimdi Torbalı'da da bir susam fabrikamız var. Zencefil, susam satıyoruz dünyanın her tarafına. Bir ara C vitamini açısından çok zengin hibiskus çayı getirdik Türkiye'ye, pek bilinmediği için satılmadı. Şimdi Almanya'ya satıyoruz. Onun haricinde Nijerya'da kereste fabrikamız var. Türkiye'ye fırınlanmış kereste getiriyoruz. Amerika'daki firmaların Amerika'da ürettiği mallarını taşıyoruz Afganistan'a, Irak'a.
Yaklaşık 300 hektar mısır ekiyoruz. Mısır üretip orada satıyoruz.
NİJERYA'NIN İLACI TÜRKİYE
Nijerya 185 milyonluk genç nüfusu ile Afrika'nın parlayan yıldızı. Çok büyük enerji kaynakları var. Günde 2,5 milyon varil petrol çıkıyor. Çok büyük gaz rezervleri var, bunu hiç kullanmıyorlar bile. 200 küsur çeşit yeraltı madeni var. Çin'den çok daha yakınız lojistik olarak, Avrupa'dan çok daha ucuzuz. Aslında Nijerya'nın ilacı Türkiye. Enerji sorununu da 3-5 seneye kadar halledeceklerini düşünüyorum. O zaman girmemiz çok zor olur ama şu aralar girersek çok büyük faydalarını görürüz.
Şimdi şaşıracaksınız. Oyuncak mağazamız oldu. Kızım 2 yaşındayken Amerika'ya gitmiştik. Bir Japon mağazasından bir set almışım, 5 yaş üzeri çocuklar için olduğundan dolaba kaldırmışız. Bir pazar günü Elif oyun oynamak istedi. Biraz hareketlidir oturduğu yerde duramaz ama bir saat oturup benimle oynadı. Hemen Google'dan baktım, Türkiye'de satışı yok. Atladım gittim Japonya'ya. Şimdi Japonya'dan oyuncak ithal ediyoruz. 5 yaşından 80 yaşına kadar insanların oynayabileceği muhteşem bir oyuncak, Türkiye'de distribütörüyüz. İzmir Forum'da da bir mağazamız var.
Röportaj: Berrin BİRER
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum yeni yılda Paris’le yarışacak
- 2 Avşar Emaye ihracatı ile yıldızlaştı
- 3 İkbal Thermal Hotel & SPA dünya üçüncüsü
- 4 Artuk Aviation ihracata başlıyor
- 5 Atom Karınca’nın hedefi büyük
- 6 Avrupa’nın ilk ve tek yanmaz bandını ürettiler
- 7 Ödüllerini Bakan Varank’tan aldılar
- 8 Oruçoğlu Yağ Afyon’un gururu
- 9 Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si olacak
- 10 Termal otellere örnek oluyor