İzmir sanata yeni bir kalp olacak

Sanat eğitimleri alanındaki faaliyetlerini Folkart Akademi adı altında sürdüren Folkart, Ustalarla Tiyatro Atölyesi ile 628 kişiye eğitim verdi. Volkan Severcan, Bora Severcan, Oktay Keresteci, Murat Kodallı, İbrahim Raci Öksüz, Yeşim Alıç, Banu Gökçül, Gürol Tonbul, Kerem Atabeyoğlu, Hülya Savaş, Ziya Kürküt, İbrahim Raci Öksüz, İbrahim Sarıtaş, Almıla Uluer Atabeyoğlu, Meltem Yorulmaz, Şule Demirezen, Candan Tuna, Sim Tolga, Yüksel Aymaz'ın eğitimci olarak yer aldığı akademinin sertifika alanlar yeni bir yolculuğa adım attılar. Sevgili Gözde Aydın'ın yüksek organizasyon becerisini bir kere daha gösterdiği sertifika töreninde gençler ve çocuklar harika anlar yaşadı. Biz de sertifika töreninde bazı eğitimcilerle Sabah Gazetesi Egeli eki adına görüşme fırsatı bulduk.Bakalım, İzmir'in bir sanat şehri olacağına inançları tam olan ünlü eğitimciler neler söyledi?
OKTAY KERESTECİ: Gençlerin gözlerindeki ışıltı her şeye değerdi. Çok keyifli bir çalışma yaptık. Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak'ın desteği ve Volkan Severcan'ın vasıtası ile böyle bir akademi kurulmuş. Bana "Tiyatro bölümünde ders verir misiniz?" diye sordular. Zevkle verebileceğimi söyledim. Böylelikle bu çalışmaya başladık. Beşer haftalık eğitim verdiğimiz iki sertifika grubumuz vardı. Gençler oldukça başarılıydı. Çok yetenekliler. İnşallah içlerinden çok büyük sanatçılar çıkacak. Gözlerinin içindeki ışıltıyı anlatamam. Hepsinin bir aurası var, farklı enerjisi var. Çok yürekten, çok içten çalıştılar. Bunu görmek bile çok güzeldi. Ağustos ayı içerisinde de bir müzikli oyun sergilenmesi planlanıyor. Bu oyunda hem 28 yetenekli arkadaşım hem de tüm eğitmenlerin yer alması planlanıyor. Bu gösteri de ben de olacağım. Gençler için de sahneye ilk adım olacak. Hepsinin yolunun açık olmasını diliyorum.
İBRAHİM RACİ ÖKSÜZ: Tiyatro seyircisi yetiştirmek bile sanat adına kârdır. Folkart'ın sanat danışmanı, yönetmeni sevgili Volkan Severcan'ın teklifi ile bu çalışmaya katıldım. Benim devlet tiyatrosunda 40. yılım ama eğitimci değilim aslında. Daha sonra eğitmen değilim dedim ama bunca yıllık birikimimi aktarsam hiç fena olmaz diye düşündüm. İyi ki de kabul etmişim. Öğrencilerimi çok sevdim. Hepsi pırıl pırıl çocuklar. Eğitmenliğin de çok güzel olduğunu fark ettim bu eğitimde. Biz hiç kimseye seni tiyatrocu yapacağız demedik. Diploma vermiyoruz. Ama bu eğitimler gerçekten tiyatroyu seven gençleri sanata özendirmek, biraz daha geleceğe hazırlamak, yeni bir ufuk açmak gibi bir görev üstlendi. Hiçbir şey olmasa yaşı küçük öğrenciler vardı. Çok iyi birer tiyatro seyircisi yetiştirmek bile bizim için büyük bir kazanç ve sanat adına kârdır. O yüzden Folkart'a böyle bir girişimde bulunduğu için çok teşekkür ederim. Bir çok şirket ve bir çok iş adamı var. Ancak Folkart gençlere ve sanat böyle bir yatırım yapmayı tercih etti. Buradan Sayın Mesut Sancak'a teşekkür ediyorum. Folkart bu işi sürdürdüğü ve Devlet tiyatrosundaki görevim el verdiği sürece bu ekiple birlikte devam etmeyi isterim. Çünkü gerçekten zevk aldım ve gerçekten güzel şeyler oluyor. Gençler çok mutlular. Daha ne olsun...
BORA SEVERCAN: İzmir sanatta cazibe merkezi haline gelecek. Bu Volkan Severcan'ın fikriydi. Bu fikri paylaştığı zaman açıkçası ben çok heyecanlandım. Biz ağabey ve kardeş İzmirliyiz biliyorsunuz. Ama sanatın kalbi İstanbul'da. O yüzden İstanbul'da yaşıyoruz. Bu enteresan bir fikirdi. Sağ olsun Mesut Sancak buna imkân verdi. Belirttiğim gibi ülkemizde sanatın şu an tek bir kalbi vardı. O da İstanbul'du. Bu eğitimlerle sanatın Türkiye'de bir kalbi daha olmaya başladı. Buradaki eğitimlerden bir sürü sanatçı çıkacak. Burada eğitim alanlar sanatçı olmasalar da, iyi bir tiyatro seyircisi olacaklar. Bu da İzmir'in kalitesine kalite katacak. Bu eğitimler İzmir'i daha da öne taşıyacaktır. Ama burada önemli olan Folkart ve Mesut Sancak. Mesut Sancak'ın inanılmaz bir desteği var. Bu Türkiye'de eşine benzerine az rastlanır bir örnek. Bu birkaç ay benim hayatımın en güzel hafta sonlarıydı. Folkart gibi önemli firmalar böyle sanatsal çalışmlara desteklerini verdikleri sürece bu çalışmalar coşku ile devam eder. Broadway biliyorsunuz New York'ta ama Hollywood Los Angeles'ta. İzmir de böylelikle Broadway gibi bir cazibe merkezi haline gelecek. Ben buna inanıyorum, Folkart bunu yapıyor çünkü. İzmir'i bir cazibe merkezi haline getiriyor.
ZİYA KÜRKÜT: Çocuklar bizim kristal vazomuz. İki ayrı eğitim kulvarımız vardı. Biri çocuklar diğeri ise gençler ve kendini genç hissedenler. Sadece gençler değil bizim 70 yaşında da katılımcımız vardı. Çocuklarla yapılan eğitimler benim özel ilgi alanım. Volkan Severcan ile biz uzun yıllar çocuklarla pedagojik çalışmalar yaptık. Çocuklarla çalışmak o yüzden bizim için çok özeldir. Onlar bizim kristal vazomuzdur. Çocuk gruplarında 6-9 yaş ve 10-14 yaş grubumuz vardı. Onlarla mükemmel yaratıcı drama çalışmaları yaptık. Önemli olan onlara bu aktivitelerle birlikte zihin jimnastiği yaptırmaktı. Mükemmel şekilde onu yaptılar zaten. Bu eğitimleri verirken çok keyif aldım.
Bu çalışmalar bir başlangıç
VOLKAN SEVERCAN: Folkart Akademi'nin çalışmaları devam edecek. Bu eğitimlere 15 bin kişi başvurdu. Biz sadece özel yetenek sınıfımız için seçeceğimiz kişileri sınava tabi tuttuk. Gerçekten çok keyifli ve güzel bir çalışma oldu. Seçtiğimiz gençlerle nisan ayından bu zamana kadar 200 saate yakın çalışma yaptık ve onlar da gerçekten başarılı olmak için sabah dokuzdan akşam dokuza kadar her hafta sonu canla başla çalıştılar. Ödev yaptılar. Biz gençler için mutlu ve umutluyuz. Folkart Akademi'nin çalışmaları devam edecek. Folkart Sayın Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak'a desteklerinden dolayı müteşekkiriz.
İş adamları örnek almalı
ERHAN YAZICIOĞLU: Folkart'ın yaptığı çalıma diğer büyük yatırımcılara örnek olmalı. Ben ödül töreni için burada bulundum. Bu çalışmaların sonucuna şahit olmak bile çok güzeldi. Gençlerin seçecekleri meslek ne olursa olsun hayatlarında sanatın bir kolu mutlaka olmalı. Asıl meslekleri oyunculuk olmayabilir ama mutlaka hayatlarında sanatın tadına bakmış olmalılar. Buradaki derslerde de bu önemsendi. Örneğin konuşma deyip geçiyoruz. Halbuki etkili konuşmayı bilen bir çocuk, bunun eğitimini almış bir çocuk önce size derdini daha iyi anlatacak, sonra sınıfta öğretmenlerine, sonra da iş hayatında kendini iyi ifade edebilecek. Ben bu eğitimlerin başlamasına ön ayak olanlara, her hafta derslere gidip gelen eğitimcilere, Tabi ki Folkart'a teşekkür ediyorum. Çünkü bu yapılanları bir çok kurum ve iş adamı yapmıyor. Bu yapılan hizmet çok önemli. Folkart ne mutlu ki imkanlarını sanata yöneltti. Gençlerin önünü açmak adına insana yatırım yaptılar. Bu çok önemli. Folkart bir örnek olsun. Bütün işletmelerden aynı hareketleri bekliyoruz.