Heyecan var, hovardalık yok

Çağatay Çağlar: Lebip abi, İzmir yıllar sonra 2 şampiyonluk sevinci ile taçlandırdı geçen sezonu. Önce onu konuşalım.
Lebip Timor: Evet, 2 hak edilmiş şampiyonluk ile büyük sevinç yaşadık. Antalya'dan gelen 2 kupa yüzümüzü güldürdü. Hasret kalmışız böyle sevinçlere.
Ç.Ç: Peki, lig bitti bir yandan transfer bir yandan yeni sezon hazırlıkları. Göztepe'den başlayalım.
L.T: Göztepe daha önce süper lige çıkan sonra ayakları yerden kesilip alabora olan Elazığspor, Orduspor, Mersin İdmanyurdu , Bucaspor ve sayısız takımın yaşadıklarını göz ardı etmedi. Yani şampiyonluk sonrası başkan Mehmet Sepil, akılcı hamlelerle başladı işe. Önce Tamer Tuna'yı getirdiler sonra da teknik adamın istekleri doğrultusunda nokta transferlere başladılar. Sil baştan bir takım yapmak yerine yeni transferlerin de katılımı ile bir harmanlama yapacaklar. Laf olsun diye transfer yapmıyorlar. Yapılan transferler formayı giyip sahaya çıkacaklar. Bu arada stad meselesi can sıkıyor. Bornova Doğanlar Stadına kapasite artırımı kaçınılmaz. Ayrıca Atatürk Stadı da iyileştirme bekliyor. Yıllar sonra bir takımımız süper ligde oynayacak. Bu nedenle Göztepe'nin istekleri göz ardı edilmemeli. İzmir'in süper ligdeki vitrinidir Göztepe. Bu arada fikstür çekildi ve ne yazık ki iç sahadaki 2 dev maçı Göztepe seyircisi izleyemeyecek. Fenerbahçe ve Trabzonspor ile yıllar sonra oynuyorsun ve tribünlerde yoksun.
ALTINORDU SAKİN
Ç.Ç: Altınordu altyapıdan çıkardığı gençlerle kadroyu takviye etti ve dış transferde çok seçici davranıyor. Ne diyorsun?
L.T: Altınordu, Altyapısı ve ''iyi birey, iyi vatandaş,iyi futbolcu" sloganı ile gönüllerde taht kurdu. Başkan, yabancı futbolcu istemiyor ve gençlere güveniyor. Hüseyin Eroğlu da her ortamda bu gençlere şans veriyor ve karşılığını alıyor. Son 2 sezon play offun eşiğinden döndüler. Altyapınız sağlamsa ve siz de bu güveni futbolcunuza veriyorsanız başarı gelir. Altınordu , bu yapısı ve düşüncesi ile sadece yurt içinde değil yurt dışında da konuşulan ve örnek alınan bir takım oldu. Ben kısa bir süre önce Hollanda, Belçika ve Almanya'da idim. İzmir sohbeti açılan her yerde Göztepe'nin şampiyonluğu kadar Altınordu'nun bu yapılanması ve başarısı soruldu bana. Çok mutlu oldum. Çağlar'dan sonra Cengiz'i de Avrupa vitrinine koyan Altınordu Türk Futbolunun parlayan yıldızıdır. Türk Futboluna damga vuruyorlar.
ALTAY İSABETLİ
Ç.Ç: Şampiyon Altay, yeni sezon öncesi de aynı heyecanla yeni bir şampiyonluk düşlüyor, ne dersin?
L.T: Neden olmasın. Aynı yönetim, aynı teknik adam ve isabetli 1-2 transfer ile sezon hazırlanıyorlar. Yani hem isabet var hem istikrar. Altay, geçen sezon kabuğunu kırmış ve artık kabına sığmamaktadır. Taraftar desteğini de arkalarına aldıklarında heyecan veriyorlar. Doğrusu genç başkan Özgür Ekmekçioğlu her türlü övgüyü ve alkışı hak ediyor. Altay'ın yükselişi artık önlenemez.

KAF KAF DOĞRUYU BULDU
Ç.Ç: Tüm takımlar teknik direktör işini halledip hazırlıklara başlarken Karşıyaka teknik adam seçiminde çok zorlandı. Transfer yasakları da var. Karşıyaka için neler söylemek istersin?
L.T: Sevgili Çağatay, Karşıyaka için .üzülmemek elde değil. Sadece futbolda değil, marka oldukları basketbolda da zor günlerden geçiyorlar. Futbola dönersek, transfer yasağı büyük handikap. Ancak iskelet kadroyu korudular ama teknik adam seçiminde çok geç kaldılar. Atilla Güneş seçimi doğru bir tercihtir. Yönetim zor bir işe soyundu ama bu zorluğu biliyorlardı.
BUCASPOR HAREKETLİ
Ç.Ç: Bucaspor zor bir sezonu geride bıraktı ve son maçta kümede kalmayı başardı. Yeni yönetim de istekli başladı. Bu konuda ne söylemek istersin?
L.T: Evet, yeni yönetim bir yandan borç ödeme hesabı ve planları yaparken bir yandan da kadroyu sahiplendi .Teknik direktör Ahmet Yıldırım, futbolculuk kariyeri başarılarla dolu bir isim. Üst düzey hocalarla çalıştı ve birikimi fazla. Ben bu yönetim ve bu teknik adam birlikteliğinden başarılı ve fırtına gibi bir takım çıkacağına inananlardanım. İzmir takımları köşe bucak top koşturacak stad ararken Bucaspor semtinde oynuyor. Bu büyük bir şans ve güç . Yani taraftarı da yanlarına alırlarsa, Bucaspor çok iş yapar. Şimdi genel olarak baktığımızda transfer yasağı olanlar bir yana, takımların tümünde heyecan var ama transfer hovardalığı yok. Çünkü bu işin sonu da yok. Bu da takımlarımız adına olumlu bir gelişme. Başka bir deyişle artık ayaklar, yorganlara göre uzatılıyor. Ayrıca bu sıcak havalarda yani Ağustos'un ortasında maç oynamanın zorluğu bekliyor tüm takımları. 1-2 hafta geç başlayıp, hafta arasına maç koyarak bu zorluğu aşabilirlerdi.