Salı 22.08.2017
Son Güncelleme: Pazartesi 21.08.2017

Hayatları turizm

Ontur Otelleri’nin Genel Müdürü Gökçe Kesiciler Buğday ile executive şefi eşi Mustafa Buğday, turizmi bir yaşam biçimi olarak görüyor. Yurdışında birçok ülkeyi gezen çift, “Ülkemiz gibisi yok” diyor

Biri Çeşme ve İzmir Ontur Otelleri'nin Genel Müdürü, diğeri Key Otel'in Executive Chef'i... 2009 yılında tanışıp hayatlarını birleştiren Gökçe Kesiciler Buğday ile Mustafa Buğday'ın en önemli ortak paydaları ise oğulları Batuhan ve ekmek tekneleri turizm... Turizm sektörüne hayatlarını adayan ikili, her zaman daha iyisini yapmak için çalışıyor. Görevlerinin yanında gezmeyi de çok seven Buğday çifti, iş ve ev arasındaki yaşam çizgilerini Egeli SABAH'a anlattı.
İki turizmcinin aşkı nasıl başladı?
- Gökçe: Mustafa Bey ile 2009 yılının ağustos ayında tanıştık. Çok sevdiğimiz arkadaşlarımız aracı oldu. Mustafa'nın o dönem Alaçatı'daki restoranına gitmişler. Hacı Memiş Mahallesi'nde eski bir Rum evi idi... Birkaç gittikten sonra beni de o restorana davet ettiler. Meğer bizi orada tesadüfen bir araya getirmekmiş maksatları... Yemeğe gittik, masamıza oturduk. Birbirinden lezzetli ikramlar geldi masaya, gecenin ortalarına doğru restoranın hem şefi hem de sahibi olan Mustafa masaya geldi. Baktım şef çok tarz... 'Oturmaz mısınız' dedim. Tanıştık ve ondan sonra hiç ayrılmadık.
- Mustafa: Tanıştıktan sonra 1-2 ay içinde evlilik kararımızı aldık. Yaklaşık 10 ay sonra da evlendik. Bundan 1 yıl sonra da oğlumuz Batuhan dünyaya geldi. Tanıştığımızda ikimizde 35 yaş üstü idik. Sanırım insan bu yaşlarda artık ne istediğini çok daha iyi biliyor. Biz de birbirimizi bulmanın mutluluğu ile evlilik sürecini gayet güzel organize ettik. Süreç gayet güzel bir sürede gelişti.
Sık sık gezilere çıkıyorsunuz.. Turizmle ilgilenen bir çift yurtdışında nelere dikkat ediyor?
- Mustafa: Açıkça söylemek gerekirse gezmeyi çok seviyoruz. Yurtiçinde de çok geziyoruz. Yurt dışında ağırlıklı olarak İtalya'yı seviyoruz diyebilirim. Niye derseniz, mis gibi zeytinyağı, doğal yemekleri ve lezzetleri, ayrıca sonsuz tarihi mekanları ve insan yapısının belki de bize yakın oluşu bizi İtalya'ya çekiyor. Tokyo'ya da çok gittim. Büyükelçiliğin 29 Ekim Cumhuriyet Baloları'nın yemek organizasyonunda yer aldım. Kendimi geliştirmemde büyük katkısı oluyor.
- Gökçe: Gideceğimiz yerlerin öncedeni iyi bir araştırmasını yaparak hareket ediyoruz. Nereleri gezmeli nereleri görmeli, nerelerde yemeli diye bir çalışma defterine notlar alıyorum. Yani bir rehber gibi olmasa da fayda sağlıyor. Burada kriterim yürüme mesafeleri, güvenli lokasyon ve temiz bir otel olması... Bunların hepsi tamamlanınca gayet güzel ve keyifli bir turu tamamlamış oluyoruz. Bazı seyahatlerde 6 yaşındaki oğlumuz da eşlik ediyor.
Yurtdışına kıyasla İzmir ve Çeşme'yi anlatırmısınız?
- Gökçe: Şunu söyleyebilirimki memleketimiz bir cennet. Ben açıkçası 25 senelik bir otelci olarak şunu söyleyebilirim. Gittikçe, gördükçe, kıyasladıkça, gezdikçe; ülkemizin tüm güzellikleri, yeme içme özellikleri, insan yapısı, doğası, tesisleri dünyada farklı ve çok özel bir bölge olduğumuzu ispat ediyor. Bizdeki tesis ve beş yıldız kalitesi, bizdeki yeme içme çeşitliliği ve lezzeti inanın bana dünya üzerinde nadir yerde vardır, Çok zengin bir ülkeyiz ve bunun kıymetini bilmemiz gerekiyor.
Çeşme'ye en çok kimler geliyor?
- Çeşme yabancı turist açısından hiçbir zaman Antalya, Marmaris gibi bir bölge olmadı. Aslında geçmişte Fransız ve Alman yoğunluğu vardı. Almanların büyük çoğunluğuda Antalya, Side bölgelerine kaydı. Genel ağırlıklı Türk ile çalışılan bir bölge olduğu için Çeşme'de sezon olağanüstü bir durum olmazsa kötü olmaz. Alaçatı ve Çeşme'de büyük oteller, kurumsal işliyor. Profesyonel olarak bu işi yapanlar, uzun yıllar aynı isim ve yerle devam ediyor. Çünkü otelciliği profesyonel ve disiplinli yapıp amatör ruhunuzu da korumanız şart.
Başarılı bir executive chefin eşi olmanın mutfakta zor yönleri var mı?
- Gökçe: Eşim İsviçre'de ve Almanya'da aşçılık üzerine eğitim almış. İsviçre'deki pekçok okul zaten otelcilik ve hizmet hususunda dünyada bir numaradır. Sonrasında kendisi de ülkemizi pekçok yerde temsil etti. İkimiz de iyi yemek severiz ama evde pek yemek yapmayı, iş icabı vakit olmuyor. Hafta sonları Urla'daki evimizde arkadaşlarımızı ağırlıyoruz. Ev yemeklerini çok sever eşim. Annem de olağanüstü yemek yapar. O sebeple annemim zeytinyağlıları kendisi için bir numaradır. Ben henüz o zeytinyağlıların önüne geçecek bir yemek yapamadım.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.