Küçük gördüğün iş yapamadığın sanattır

Usta - çırak ilişkileri sonucu terzi mesleğini elde ettiğini belirten Yalçınkaya, "İlkokul ikinci sınıfta iken babam terzi ustasının yanına çırak olarak gönderdi. Hiç bir ücret talep etmeden sadece meslek öğrenmek için usta ile konuştu ve o gün bu gündür 40 yıla aşkındır terzi mesleğini icra ederim. Ustaya yük olmamak için annem azığım evden koyar ustamla yemek çıkısını açtığım da Allah ne verdiyse onu yerdik. Para ile hiç işim olmazdı. Bu gün bakıldığın da terzi çırağı bulmakta zorlanıyoruz. Çırak aradığımızda Babası kaç para vereceksin diye soruyor. İş arayan elemana haftalık şu para dediğimizde az bulup çalışmıyorlar. Maalesef günümüzde konfeksiyon ürünleri ve seri imalattaki kalitesiz ürün ve ucuzluk terzi mesleğini güç durumda bıraktı. Terziler zor günlerini yaşıyor. Bir düğmesi kopan vatandaş yanı başında terziye diktirmeye geldiğinde 5 TL dediğimizde bir düğme beş TL mi olur deyip itiraz ediyorlar. 1 ve ya 2 TL bırakıp çekip gidiyorlar. Bir paça veya sökük dikimine 5- 6 TL para isteğimizde çok para diyorlar. Kendi eline versen belki söküğü dikemeyecek. Kendi kendime 'Küçük gördüğün iş yapamadığın sanattır' diyorum. Nitekim bu durumda fazla müşteri de olmayınca kazançta ona göre az oluyor. Maalesef çırak çalıştırmaya maddi imkanlarımız yetmiyor. Dolayısıyla çırak sıkıntısı çekiyoruz" diye konuştu.

Terzi ustası Yalçınkaya, kaybolmaya yüz tutmuş küçük zanaatkarların ekonomik sıkıntı yaşadığını, ayakta kalmaları için yetkililerin konuya duyarlı olmalarını istedi.