Venedik değil Kordon

İzmir'de, dün sabah saatlerinde etkisini artıran sağanak ve hızı zaman zaman 100 kilometreyi bulan fırtına, hayatı olumsuz etkiledi. Kordon kıyılarında yükselen sular, fırtınanın da etkisiyle taşınca, kara ile deniz birleşti. Kordon'daki kafe, restoran ve büfeleri su bastı. Kent hayatı olumsuz etkilendi. Denizin taşması sonucu 1. Kordon, Gündoğdu Meydanı, Cumhuriyet Bulvarı'nda su taşkınları oluştu. Birçok mağazayı su basarken işyeri sahipleri suyun içeriye girmemesi için bariyerle önlem aldı. Kimi işyeri sahipleri ise ellerindeki kovalarla işletmelerindeki suyu tahliye etmeye çalıştı. Kordon'da çoğu kafeterya ve restoran olan mekanların sahipleri ellerinde süpürgelerle suları tahliye etmeye çalıştı ancak başarılı olmadı. Pantolonlarını dizlerine kadar sıyıran vatandaşlar, çaresizliklerini "Görüyorsunuz halimizi değil mi? Para kazandığımız yer mahvoldu. N'olur yardın edin!" dedi. Olay yerinde çok sayıda itfaiye ve AKS aracı olmasına rağmen sel sularıyla mücadelede etkili olamadı. Denizle kara birleşirken dalga boyu da dört metreyi buldu. Meteoroloji yetkililerden alınan bilgiye göre İzmir'de rüzgar saatte 73 kilometre hıza kadar ulaşırken yağmur de metrekareye Güzelyalı'da 9.8 kilogram metrekareye, Çiğli 5.4, Gaziemir 10.4 ve Karaburun 29.7 kilogram olarak düştü. Araçların ve vatandaşların ulaşımda güçlük çekmesine neden olan fırtınada Narlıdere ilçesi Ufuk Mahallesi'ndeki bir aracın üzerine ağaç devrildi. Konak Belediyesi'nin yılbaşı kutlamaları çerçevesinde yaptığı süslemelerden olan Alsancak'taki Şevket Özçelik Sokak'ta bulunan ışıklı kemer, rüzgar nedeniyle gece saatlerinde devrildi. Kemerin gece devrilmesi olası bir faciayı önledi. Fırtına, deniz ulaşımının da aksamasına neden oldu. İZDENİZ olumsuz hava şartları nedeniyle seferlerin iptal edildiği duyurdu. Araçların ve vatandaşların ulaşımda güçlük çekmesine neden olan fırtına nedeniyle ikisi araç üstüne olmak üzere 11 ağaç devrildi. Aliağa'da haciz işlemi nedeniyle demirli bulunan bir kuru yük gemisi karaya oturdu. Alsancak'taki işyeri sular altında kalan İclal Alp, "Sabah 08.30'dan beri kendi imkanlarımızla işyerimizdeki suyu kovalarla tahliye etmeye çalışıyoruz. Ancak başarılı olamadık. Çok da bir şey fark etmedi. Belediye ekiplerinin hortumla bu suyu çekmesi gerekiyor. Başka yolu yok. İş yerimiz önden arkadan her taraftan su aldı" dedi. Mert Karasinir, "Deniz taşınca dükkanımız sular altında kaldı. Kapının önüne bariyer koyduğumuz halde işe yaramadı. Çok fazla zararımız var. Şu an net bir rakam tespit etmek mümkün değil" diye konuştu. Oturduğu aparmanın zemin katını su basan Süleyman Çolak da fırtına nedeniyle rögarların tıkandığını belirterek, "Rögarlar çekmiyor, altyapı yok. Olacağı bu tabii ki. Hani belediye nerede? Evimiz, salon, su içinde; apartman su altında. Yapacak bir şey yok. Belediye ekipleri seyrediyor" diye konuştu. Özlem Bulut da Alsancak'ta mahsur kaldığına işaret ederek "Bütün İzmirliler bu rezilliği görsün, oy verdiklerinin kim olduklarını görsünler. Bütün Türkiye'de herkes görsün İzmir Büyükşehir Belediyesinin nasıl çalıştığını" ifadelerini kullandı.

KALDIRIM BELEDİYECİLİĞİ
Alsancak ve Kordon'un sular altında kalmasını eleştiren AK Parti Konak İlçe Başkanı Temel Yıldırım, "'Doğal Afet' yağış değil başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu olmak üzere bu şehri yönetenlerdir. Artık deniz bitti. Yağmur düştü, rezalet göründü. İzmir'i 'hamaset'le, 'duygu sömürüsü' ile, 'ideolojik saplantılarla', yalanlarla yönetmeye çalışanlar için bugün imtihan günüdür. Görünen o ki, bu kenti yönetenler, doğanın dersinden çakmış, sınıfta kalmıştır. Her yağışta sular altında kalan İzmir'in gözbebeği Kordon'un hali, bu kentin ne kadar kötü yönetildiğini gözler önüne sermeye yetmiş ve artmıştır. İzmir'in devasa altyapı sorunları dururken yapboz belediyeciliği ile vakit geçirenlere doğanın attığı tokat yetmez. 2019'da asıl sille, İzmirliler'den gelecek" dedi.