Traktör kasasında okula gidiyorlar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın zamanda okuma-yazma seferberliği başlattığı ülkemizde İzmir Büyükşehir Belediyesi, skandal bir uygulamaya imza attı. 2004 yılı temmuz ayında yürürlüğe giren ve daha sonra kapsamı il sınırlarına kadar genişletilen 5216 sayılı büyükşehir yasası uyarınca sorumluluk alanı içinde yaşayan vatandaşların ulaşım ihtiyacını karşılamakla yükümlü olan CHP'li Büyükşehir, Urla'dan Barbaros Köyü'ne giden 737 hat numaralı otobüsün güzergahını 3 kilometre daha uzatmayınca Kadıovacık köyünde yaşayan okul çağındaki çocukları yağmurda çamurda kimi zaman traktör kasasına kimi zamanda yaya yürüyerek okula gidip gelmeye mahkum etti. 2 yılı aşkın bir süredir Barbaros köyüne gelen belediye otobüsünün 3 kilometre ötedeki köylerine uğraması için mücadele veren köylülerin çabası aradan geçen süreçte sonuç vermedi. Köyde yaşayan 10 çocuğu okutmak için büyük mücadele veren köylü, kimi zaman traktör kasasında kimi zamanda bir arabanın bagajında çocuklarını okula yetiştirmek için seferber oldu. Çoğu zaman araç olmadığı için yağmurda çamurda Barbaros Köyü ile Kadıovacık arasındaki 3 kilometrelik yolu yürümek zorunda kalan çocuklar yaşananlara isyan etti. Büyükşehir'in vurdumduymazlığı sadece okul çağındaki çocukları değil köyde yaşayan yetişkinleri de vurdu. Çoğu emekli 250 nüfusa sahip köyde bankaya, hastaneye ya da işine gitmek için Urla merkeze inmek zorunda olan köylüler, toplu ulaşım aracı olmadığı için kendi imkanları ile taksi tutmak zorunda kaldı. Yaşananlara isyan eden köy halkı Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na "Bizi bu utançtan kurtar. Bu devirdeki bu rezilliği artık bitir" çağrısında bulundu.
Muhtar Azası Sebahattin Günay, "250 nüfuslu bir köyüz. 2 senedir ulaşım sıkıntısı çekiyoruz. En büyük sıkıntıyı da köyümüzdeki öğrenciler çekiyor. Urla merkez ile Barbaros köyü arasında çalışan 737 hat numaralı otobüs 3 kilometre yukarıdaki köyümüze çıkmadığı için büyük sıkıntı yaşıyoruz. Urla Belediyesi, okula giden öğrenciler mağdur olmasın diye günde iki kez geçici olarak köye otobüs gönderiyordu. Daha sonra belediyenin taşıma ruhsatı olmadığı için Uzunkuyu'daki bir minibüsçü dava açtı. Belediye de otobüsü iptal etmek zorunda kaldı. Barbaros Köyü'ne kadar gelen belediye otobüsü aynı güzergah üzerinde 3.5 kilometre uzaktaki köyümüze bir türlü gelmiyor. Ne yapıp ettiysek o otobüsü bir türlü köyümüze getiremedik" dedi.
Gitmedikleri yer çalmadıkları kapı kalmadığını ifade eden Günaş, "Çaresizlikten inanın ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Yaklaşık 6 ay kadar önce ESHOT'tan bir heyet geldi. Köy meydanında inceleme yaptı. 'Burası otobüs durağı için uygun dedi' gitti. Gidiş o gidiş. Büyükşehir'e dilekçe verdik. Onlar ESHOT'a yönlendirdi. Dilekçemize cevap olarak yeni bir düzenleme yapılacağı bazı hatları özelleştirileceği köyümüze de iki adet halk otobüsünün gelip gün içinde tüm yolcuları toplayacağı söylendi, o da olmadı. Burası Yunan köyü değil ki Büyükşehir sınırları içinde bir mahalle. Köy halkı da mağduriyet yaşıyor. Hastaneye, bankaya, çarşı, pazara gidecek köylü otobüs, dolmuş olmadığı için hususi araç kiralıyor. Öğlene kadar işini bitiren köylü dönüşte araç olmadığı için Urla'da resmen mahsur kalıyor. Bazı zamanlar da yağmurda çamurda yürüyerek ulaşımlarını sağlıyor. Barbaros köyüne gün içinde 4 sefer otobüs geliyor. Belediyenin görevi vatandaşa hizmet değil mi? Neden mağduriyetimizi görmezden geliyor? Anlamış değiliz" diye konuştu.
'GİTMEDİĞİMİZ YER, ÇALMADIĞIMIZ KAPI KALMADI'
Mahalleli Fatma Yoldaş, "Her gün çalışmak için köyden Urla'ya gitmek zorundayım. Motorsiklet aldım. Fakat yağmur çamur nedeniyle araba almak zorunda kaldım. Köyümüzde yaşayan öğrenciler çok mağdur. Kimi zaman kamyonet kimi zamanda traktör kasasında okula gidip gelmek zorunda kalıyorlar. Veliler çalıştığı için çoğu zaman 3.5 kilometrelik yolu yürümek zorunda kalıyor, büyük rezillik çekiyorlar. Okula gitmek için sabah saat 07.00'de, karanlıkta evden çıkıyorlar. Köyümüze otobüs gelsin diye aylardır uğraşıyoruz" şeklinde konuştu.
Mahalle sakini Lütfi Tuğrul, "Biri kız diğeri erkek, liseye giden iki çocuğum var. Önceden Urla Belediyesi'nin tahsis ettiği otobüse 1 lira 50 kuruş verip Urla'ya kadar gidebiliyorlardı. Urla Belediyesi otobüsü kaldırınca her gün üç vesaitle okula gitmek zorunda kaldılar. Ayda 700 lira yol parası veriyorum. Bıktık artık. Gitmediğimiz yer, çalmadığımız kapı kalmadı" dedi.