Serhan Çifdalöz: Satrancın kraliçesi

Milli sporcu Betül Cemre Yıldız Kadıoğlu'nun satrançla tanışması, 9 yaşındayken abilerinin 'sen küçüksün ve kızsın' demesi üzerine gizlice okulun satranç kursuna yazılmasıyla başladı.
Ailesinden ve hocalarından aldığı destek sayesinde birçok başarıya imza attı. Aynı zamanda avukat da olan Betül Cemre, hırs, azim, istikrar ve başarı dolu hayatını yakından tanıdık.

Öncelikle seni biraz tanıyabilir miyiz?
16 Mayıs 1989'da Adapazarı'nda doğdum. 3 yaşından beri İzmir'de yaşıyorum. 2006 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandım.
Aynı anda Anadolu Üniversitesi Açıköğretim İktisat Fakültesi'nde de iktisat okumaya başladım. Her iki üniversiteden de 2010 yılında mezun oldum. Stajımın ardından 2012 yılında Avukatlık Ruhsatımı almaya hak kazandım.Mayıs 2017'de evlendim.
Peki satranç ne zaman girdi hayatına?
3. sınıftayken iki ağabeyim evde zaman zaman yere uzanarak bir şeyler oynuyordu. Ben de onların ne yaptıklarını anlamaya çalışırdım. En başlarda benimle ilgilenmeleri için kenara koydukları taşları saklayarak ilgi çekmeye çalışırdım. Zamanla taşların hareketini kendiliğimden öğrendim. Ve bir gün cesaret edip benimle oynamalarını istedim. Ama ikisi de önce şaşırıp sonra gülerek "sen çok küçüksün, hem de kızsın" diyerek beni reddettiler.
O sıralarda (Aralık 1997) okulda bazı kurslar açılacaktı. Ben de bu olayın üstüne satranca yazıldım. Bundan ailemin haberi yoktu. Ödeme yapmaları gerektiği zaman bilgilendirdim. Çok şaşırmışlardı. İlk derse küçücük bir satranç takımı ile gitmiştim. Siyah piyonu eksikti satranç takımımın ve yerine silgi koymuştum. Hiç unutmuyorum. Bir ay kadar sonra İzmir Yaş Grupları Satranç Şampiyonası vardı. Babam katılmamı istememişti henüz çok yeni başladığım için. Ama rahmetli satranç öğretmenim Abdullah İlhan ısrar etmişti. Turnuva takımlarını, satranç saatini ilk defa o turnuvada görmüştüm. Babam ilk tura gelmemişti yenilip ağladığımı görmemek için. Ama ilk turu kazanıp aradığımda hemen yanıma gelmişti. Ve ben bütün maçlarımı kazanarak İzmir 10 Yaş Altı Kızlar Satranç Şampiyonu olmuştum. İşte satranç serüvenim böyle başladı.
İzmir şampiyonluğunun ardından Türkiye Şampiyonası'na katıldım. O turnuvada da 8. olmuştum. Turnuvadan dönerken seneye ben Türkiye Şampiyonu olacağım diyerek ayrıldım. Ve bir sene çalışmanın ardından sözümü tutarak 1999 yılı Türkiye 10 Yaş Altı Kızlar Satranç Şampiyonu olarak milli sporculuğa ilk adımımı attım.

Başarılarından bahseder misin?
1999 yılından sonra Yaş Gruplarında Türkiye Şampiyonluklarım devam etti. 2000 yılında yaş sınırı olmayan Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası'na katıldım. 11 yaşında Türkiye Kadınlar 2.si olarak bir rekor kırdım. 2000 Satranç Olimpiyatları'nda oynayan en küçük milli sporcu oldum. 2002 yılında 13 yaşında iken Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonu olarak yine en küçük Türkiye Satranç Şampiyonu olma rekorunu kırdım. Daha sonraki yıllarda da toplamda 12 defa şampiyon olarak rekor kırdım. Bu rekor benim için önemliydi, çünkü küçükken 11 defa Türkiye Satranç Şampiyonu olan Gülümser Yılmaz'a özenip bu rekoru kırmayı hayal etmiştim.
Bunu başardım. 2003 yılında WFM (woman fide master), 2004 yılında WIM (woman international master) unvanlarını elde ettim. 2007 yılında Dünya 18 Yaş Altı Satranç Şampiyonası'nda bronz madalya, 2009 Dünya Genç Kadınlar Satranç Şampiyonası'nda şampiyonluğu paylaşarak averaj ile 3. oldum. 2012 Dünya Satranç Olimpiyatlarında performansım ile ikinci masada bronz madalya kazandım. 2011 yılı sonunda kadınlarda en üst Unvan olan WGM (woman grandmaster) unvanına eriştim.
En unutamadığın maç hangisiydi?
Dünya Kadınlar Satranç Şampiyonu Çinli Hou Yifan'ı yendiğim maçtı. Hou Yifan ile ilk maçımı 2005 yılında Çin'de oynadım. ELO (kuvvet derecesi) olarak ondan yukarıdaydım. Ancak beni yenmesine çok bozulmuştum. Birkaç ay sonra kadın sıralamasında dünyada üst seviyelerde olduğunu görünce çok şaşırmıştım. Ardından Dünya Kadınlar Şampiyonu oldu ve şu anda da kadınlarda birinci sırada. Grandprix Turnuvaları'na Hou Yifan ile birkaç defa oynadım. Bir defa beraberlik elde etmiştim. Bu çok önemli bir başarıydı. Bir sonraki turnuvada kazandığımda bu galibiyet bütün dünyada çok büyük yankı uyandırmıştı.
İstediğin her şeyi başarmışsın. Bundan sonraki hedefin ne?
Her şeyde olduğu gibi satrançta da yetenek olması gerekiyor. Ama satrancın yapısından ötürü bazı başka faktörler de önemli. Mesela konsantrasyon güçlü olmalı, sabırlı ve sakin bir yapıda olunmalı. Ama bunların hepsinin üstünde olan bir şey var. Bu da disiplinli çalışmak.
Kadınlarda en üst unvan olan WGM (woman grandmaster) unvanına 2011'in sonunda ulaştım. Genel kategoride iki unvan kaldı. Bunlara ulaşmak için çalışmaya devam edeceğim. Bu sporculuk anlamındaki hedefim. Antrenör olarak da yıllar sürecek bir çalışmam olacağını düşünüyorum. Türkiye Şampiyonları yetiştirdim. Avrupa derecesi alan öğrencim de oldu. Ama Dünya çapında başarılı olacak sporcular yetiştirmek en büyük hedefim.

KIZ OYUNCULAR ARTIYOR

Erkekleri yenersen sinirleniyorlar mı?
Eskiden sinirleniyorlardı. Hala da hoşlandıklarını düşünmüyorum :) Çocukken şampiyon olduğumu bilmeyenler ile komik sahneler yaşadığım oldu. Maçtan önce arkadaşına başarılar dilemek isteyenler beni görünce "Ooo çok şanslısın, kız ile oynuyorsun" gibi cümleler kullanırlardı. Ama artık kız sporcu sayısı o kadar az değil ve erkekler ile çok daha rahat başa baş oynayabiliyorlar.

AİLE BOYU EĞİTİM

Kendi adına bir akademi kurmuşsunuz. Neler yapıyorsunuz merkezinizde?
2007 yılında Balçova'da açtık satranç akademimizi. Ailemle beraber antrenörlük yapıyorum. Her seviyeye uygun satranç dersleri veriyoruz. 2015 yılından bu yana satrancın yanında diğer akıl sporlarını da bünyemize kattık: Dama, Go, Xiangqi (çin satrancı), Briç gibi sporların eğitimi de veriliyor. Ayrıca akıl oyunları da devamlı oynanıyor merkezimizde. Ama bütün bunların dışında iddialı olduğumuz bir diğer dal Robotik Kodlama. Her türlü kodlama eğitimi merkezimizde veriliyor. Öğrencilerimiz 5 yaşından itibaren bütün eğitimlere katılabiliyor. 3-5 yaş arası öğrenciler için de ayrı bir program oluşturduk. Oyunlarla ve masallarla robotik ve satranç öğreterek ön hazırlık yapıyoruz. Kısacası akıl ile ilgili her şey bizim merkezimizde var.