Operaya ikiz damgası
Konservatuvarı bırakma noktasına gelen tek yumurta ikizi Sinem-Didem kardeşler, dünyada “Opera Twins” olarak tanınıyor. İkizler dünyanın birçok yerinde konser veriyor
Sinem: Benim zorumla başladı kardeşim. Didem, "Yok ben metal işletmeciliği yapacağım" dedi. Ancak onu kandırdım. Ancak konservatuvar Didem'i çok zorladı. Benim soprano, Didem'in mezzo-soprano olması, onlarda "Sesi yok da mezzo-sopranoya döndürüyor" gibi yanlış bir fikir oluşturdu. Çünkü çok az bulunan bir şey tek yumurta ikizi olup da ses renklerinin farklı olması. Didem'i konservatuvardan atmaya kalktılar. Konservatuvarı bırakmaya karar verdik. Devlet Tiyatrosu'na gittik. Orada zaten figürasyon yapıyorduk. Ücretli şarkı söylüyorduk. "Biz sizi alalım, cumhuriyet tarihinin ikinci ikizleri olursunuz" dediler, ama derslerimiz tutmadı, gidemedik. İyi ki de gidememişiz dünyanın tek ikiz opera sanatçısı olduk.
Didem: Çok zorluklar çektik. Çok parasız kaldık. Bakan değişti ve bursumuz kesildi. Para kazanalım diye mantı yapıp satmaya kalktık. Önce arkadaşlarımıza yedirdik, "Yok yok siz mantı yapmayın, şarkı söyleyin" dediler. Placido Domingo'ya gittik, "Biz çok parasız kaldık. Enternasyonal kariyer yapabilecek miyiz? Ülkemize dönelim mi yoksa kalalım mı" dedik. "Çocuklar kalın tabii ki. Ben size repertuvar çalıştıracağım" dedi. Hep vazgeçmeye çalışırken başka kapılar açıldı, orada kaldık. İşin güzeli, hiçbir yöne sapmadan hep müzik yaparak para kazandık.
Sinem: İyi sanatçının ırkı, rengi önemli değil. Müzik evrensel olduğu için biz Avusturya'da el üstünde tutulduk bazı yerlerde. Orada zorluklara uğruyorsunuz, ama saygı gösterenler de destek oluyor Didem: Viyana'da Birleşmiş Milletler'de konser verirken bir Türk boynumuza atladı. "Evvela İtalyanca söylediniz, İtalyan diplomat bizdenmiş diye gururlandı, Fransızca söylediniz, Fransız gururlandı, en son Türk kaftanlarını giyip Türkçe söylediğinizde gelip beni tebrik ettiler. Beni çok mutlu ettiniz dedi. O zaman anladık gerçekten sanatın dili, dini yok.
POP YAPIN PARA KAZANIN
Sinem: Biz proje bazında çalışıyoruz.
Didem: "Aşk ve Nostalji" en son repertuvarımız. Aranje şarkılardan oluşan bir repertuvar. Şarkıların önce Fransızcasını söylüyoruz, sonra Türkçe okuyoruz. Türk halkının nostaljik şarkılardan çok hoşlandığını fark ettik.
Didem: Ben İstanbul'da, Sinem Çeşme'de.
Sinem: Siyam ikizi olmadığımızı idrak edeli birkaç ay oldu. Artık ayrı yaşıyoruz. Ben konserler için İstanbul'a gidip geliyorum. Avrupa'daki konserlere de oradan gidiyoruz.
Didem: Ben yurt dışında konserler verirken çok hastalandım. Astımım vardı, makineye girerek yaşıyordum. En sonunda ses tellerimde kist oluştu. Ameliyat olmam gerektiğini söyledi doktor. Düşünsenize bir opera sanatçısının kist ameliyatı olduğunu. O zaman kozmik enerji çalışması yapıldı. 3 seanstan sonra ameliyat kararı alan doktorum, "Her şey bitmiş güle güle" dedi. Hayatımın şokunu yaşadım. Frekanslarla olan bu çalışmayla iyileştim.
Didem: Kazanıyoruz ama tabii popçular kadar kazanamıyoruz.
Sinem: "Aşk ve Tango" adında albüm yaptık. Annem, "Bir pop albümü yapsaydınız da para kazansaydınız" dedi.
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum yeni yılda Paris’le yarışacak
- 2 Avşar Emaye ihracatı ile yıldızlaştı
- 3 İkbal Thermal Hotel & SPA dünya üçüncüsü
- 4 Artuk Aviation ihracata başlıyor
- 5 Atom Karınca’nın hedefi büyük
- 6 Avrupa’nın ilk ve tek yanmaz bandını ürettiler
- 7 Ödüllerini Bakan Varank’tan aldılar
- 8 Oruçoğlu Yağ Afyon’un gururu
- 9 Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si olacak
- 10 Termal otellere örnek oluyor