İyilik meleği
Ferah Sancak’ın adı, yaptığı hayır işleri ve organizasyonlar ile sık sık İzmir cemiyet hayatında konuşuluyor. Sancak, özellikle çocuklarla ilgili konulara hiçbir zaman “hayır” diyemiyor
Ben Konya'da yaşarken de yardım ve hayır işlerine çok destek veren biriydim. Aileden öyle gördüm. Annem ve babam bizi öyle büyüttü. Asla kimseyi geri çevirmek istemezler, ellerinden ne geliyorsa yapmaya çalışırlar. Evlendiğim adamın ailesi de böyle olunca insanın içinden geliyor.
VAKIF ISTIYORUM
İleride bir vakıf hayalim var. Çünkü dernek yapıları çok da yürütebileceğim bir yapılar değil. Hiyerarşiden hoşlanan birisi değilim. Dernek başkanlığı gibi şeyler çok da severek yürütebileceğim şeyler değil. Ama bu işler siz işin başında olmazsanız kaos olabiliyor. Her şeyi gönül rahatlığı ile emanet edebilmem için benim gibi düşünen birisini bulmam gerek. Bulamazsam huzursuz olurum. O yüzden dernek ve yönetim işleri çok bana göre değil ama ileride bir yardım vakfı olsun, kurulsun isterim.
Bizim yaptığımız organizasyonlar hep bereketli oluyor. Biz 300 kişi diyoruz, 450 kişi geliyor. Hatta bir keresinde Siren (Ertan) ile yaptığımız defileden sonra bana şakayla karışık "Kat çık istersen, asma kat yaptır bence salona" dedi. Çünkü gelen konuklarımızı alt kata sığdıramadık. Bilet satışları çok fazla oldu. Kimseyi kıramadık, bilet yok diyemedik. Aynı zamanda hayır işi olduğu için ne kadar çok para gelse o kadar iyi. İzmir salon konusunda çok kısıtlı ve bu işe destek veren veya sponsor olan mekan yok. Elbette çok büyük mekanlar ve oteller var ama sponsor olmuyorlar. Bu konuda İzmir Hilton'a çok teşekkür etmek isterim. Süper bir ev sahibi.
İlk çocuğumda daha mükemmeliyetçiydim. Ama ikincide doğum yaptıktan sonra ilki kadar titizlenmedim açıkçası. Hijyen konusunda her zaman takıntılıyımdır ama hijyen dışındaki konularda ikinci çocuğumda biraz daha rahat davrandım sanırım.
SORUMLULUĞUM VAR
Yani bir isimden başka bir isime geçtiniz bu soy isimler ister istemez insana bir sorumluluk veriyor. Ben o konuyu hep dalgaya vuruyorum. Önceden babamın kızıydım, şimdi Metin'in eşi oldum. "Sen onun kızısın, dikkat etmelisin, böyle yapmalısın" diye büyütülüyorsun. Ondan sonrada eşinizin soyadından dolayı dikkatli davranıyorsunuz. Ama benim eşim bana her zaman destek bir adam olmuştur. Asla köstek değildir. Zaten bu durum cemiyet içinde yaptıklarımda da belli... Mesela kendisi öne çıkmaz, öne çıkartır. Görsel anlamda da öne çıkmaktan hiç hoşlanmaz. Ama bana da asla engel olmaz.
ÇOCUĞUMU GÖTÜRÜRÜM
Anne olmadan önce çocukları çok severdim. Çocuklarla ilgili bir şey geldiği zaman hayır diyemiyorum. Yeter ki yardım edeyim.
Evet, istiyorum. Aslında bu aralar İzmir'in önemli dergilerinden Diva'da gezi yazıları ve röportajlar yazmaya başladım. Bakalım bu macera beni nereye götürecek.
İlk yurtdışı seyahatimi yaptığımda büyük oğlum daha 1 yaşına gelmemişti. Sadece Demir'i bırakıp gittiğim 1 tane iş seyahati olmuştu. Onu da arkadaşlarımızla beraber yapmıştık. İkinci oğlum daha 6 aylıkken Singapur'a oradan Hong Kong'a geçtim. Tabii ki anneyim, fedakârlıklarım olacak ve olmak zorunda. Ben bir yere giderken çocuğumu da alır giderim.
Evim, çocuklarım ve kocam ile mutlu olurum.
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum yeni yılda Paris’le yarışacak
- 2 Avşar Emaye ihracatı ile yıldızlaştı
- 3 İkbal Thermal Hotel & SPA dünya üçüncüsü
- 4 Artuk Aviation ihracata başlıyor
- 5 Atom Karınca’nın hedefi büyük
- 6 Avrupa’nın ilk ve tek yanmaz bandını ürettiler
- 7 Ödüllerini Bakan Varank’tan aldılar
- 8 Oruçoğlu Yağ Afyon’un gururu
- 9 Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si olacak
- 10 Termal otellere örnek oluyor