‘Faciada can verenlerin kanı yerde kalmayacak

İzmir'in Foça ilçesindeki Kumburnu mevkiinden 2 Ağustos'ta denize açılan 'Egemm' isimli tekne, içindeki 10 kişiyle birlikte Atatürk Adası yakınlarında rüzgarın da etkisiyle alabora oldu. Bölgeye sevk edilen Sahil Güvenlik ekipleri, Kaan Niyazi Özerman (19), Kardelen Coşkun (17), Sude Naz Solak (14), Mustafa Güzel (29) ve teknenin sahibi kaptan Adem Demir'i kurtardı. Şennur Avcı (41) ile Sermin Özerman (38), kızı Elif Naz Özerman (15) ve oğlu Çınar Ege Göksoy'un (8) ise cansız bedenlerine ulaşıldı. Kaybolan Sarp Göksoy'un ise teknenin batığının bulunduğu Atatürk Adası'nın doğusunda, Foça sahiline yakın bir yerde 23 gün sonra cesedi bulundu. 5 kişinin öldüğü tekne faciası ile ilgili soruşturma tamamlandı.bilirkişi raporuna da yer verilen iddianame, Karşıyaka 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Ü
KAPTAN ASLİ KUSURLU
Bilirkişi raporunda teknenin yolcu kapasitesinin en fazla 5 kişi olduğu belirtilirken, 10 kişiyle denize açıldığı için alabora olma riskinin çok yüksek olduğunun altı çizildi, Kaptan Adem Demir'in 'asli kusurlu' olduğu belirtildi. Kaptan Adem Demir, denize açılmadan önce iki duble alkol aldığını, ancak sarhoş olmadığını belirttiği savunması da iddianamede yer aldı. Demir'in, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 22.5 yıl hapis istemiyle cezalandırılması istendi.
KAYIP GİTTİ
Tekne faciasından sağ kurtulmayı başaran ancak annesi Şennur Avcı'yı kaybeden 17 yaşındaki Kardelen Coşkun, SABAH'a konuştu. Ters dönen tekneye tutunurken kendisine sarılıp 'yanındayım' diye annesinin ellerinden kayıp gittiğini anlatan Coşkun, "5 kişinin ölümüne neden olan kişi 2.5 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Bu kişinin hala elini kolunu sallayarak gezmesi bizi üzüyor. Tutuklu yargılanmasını istiyorum. Sanığın 22.5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanacak olması bir nebze de olsun acımı hafifletti. Annemin ve ölen 4 kişinin kanı yerde kalmayacak. Gideni geri getirmeyecek ama adaletin yerini bulması istiyorum. Adalet vicdanları rahatlatmak içindir. Umarım yargılama sonunda çıkacak ceza herkesin vicdanını rahatlatacak. Annesinin her gün rüyasına girdiğini söyleyen Coşkun, "Annem her gün rüyama giriyor. Ama benimle hiç konuşmuyor. Son bir aydır onun mezarına gidemedim. Belki beni özlediği için rüyama giriyor. İlk fırsatta Buca Kaynaklar'daki annemin mezarına gidip dua edeceğim" diye konuştu.