Pazartesi 06.02.2017 15:31

Aile İçi Şiddet

Aile Araştırma Kurumunun 1997 yılında Türkiye genelinde yaptığı “Ailelerinde ve toplumsal alanda şiddet” başlıklı araştırmasından elde edilen sonuçlar şu şekildedir:

Bu araştırma ile aile içersindeki ve toplumsal yaşam alanındaki bazı değişiklikler ile bireyin şiddet içeren davranışları ve şiddet eğilimleri arasında bir ilişkinin olup olmadığını ve eğer varsa ilişkilerin nicelik ve niteliklerini araştırmak amaçlanmıştır. Aile ve toplumsal yaşam alanlarındaki bazı değişkenler ile aile içi şiddet arasındaki ilişki incelenmiştir.

Araştırma sonuçlarına göre şiddet ölçeğinden alınan puanlara göre katılanların %35'inde şiddet eğilimi 40 puanın, %2'sinde 60 puanın üzerinde bulunmuştur. Kadınların aldığı puanlara erkeklere göre daha düşüktür. 15-22 yaş gruplarındaki gençler şiddet gösterme eğilimleri arasından en önemli risk grubunu oluşturmaktadır.

Evli olup olmama, şiddeti etkileme açısından cinsiyet ve yaş kadar önemli bulunmamıştır. Kadınların %10'u eşlerinden sık sık (%3.6) ve ara sıra (%6.5) dayak yediklerini belirtmişlerdir. Kadınların %12.3'ü eşleri tarafından sık sık ve ara sıra hakarete uğradıkları; eşin hakaretine uğramanın kadınlarda iki misli fazla olduğu ama yaşla birlikte değişmediği saptanmıştır.

Karı-koca ilişkilerindeki gerginleşme nedenleri arasında en çok yer verilen durumlar "eşin evle ilgilenmemesi" (%66.2) "eşin saygısız tavır ve davranışları" (%56.6), "eşin kötü alışkanlıkları" (56.5) olarak sıralanmaktadır.

Eşler arasındaki şiddetin yukarıda belirtilenlerin dışında kalan bazı özgün yönleri de bulunmaktadır. Örneğin eşle kavgaya varan münakaşalar yapma oranı arttıkça (özellikle kadınların) eş tarafından dövülme oranlarının arttığı, aynı durumda eşin hakaretlerine maruz kalma açısından da geçerli olduğu ortaya çıkmıştır. Eşler arasında duygu ve düşünce paylaşımı yönünden ne kadar uyumlu ve tatmin edici bir ilişki varsa şiddet puanları da o ölçüde artmaktadır.

Bir başka olgu, evlilikte şiddet görünümlerinin iyi bir ölçütü, ailedeki karar alma süreçlerine katılımdır. Karar alma süreçlerine katılım arttıkça, eşler arasındaki duygu ve düşünceleri paylaşım düzeyi açısından tatmin edici ve uyumlu ilişki olasılığı da artmaktadır. Ailedeki karar alma süreçlerine katılımları arttıkça, evde çocukların dövülme sıklıkları da belirgin biçimde azalmaktadır.

Çocuklu ailelerin çocuklarının yaramazlıkları karşısında uyguladıkları yöntemler arasında "açıklama ve ikna etme" çok yüksek oranlarda ilk sırada yer almakta, "onu azarlama, utandırma" "cezalandırma ve yoksun bırakma" ve "korkutma" izlemektedir. Evde çocuklarını hiç dövülmediğini söyleyen aileler %55 oranındadır; çocuklarını ayda birden fazla ve çok şiddetli dövdüklerini söyleyenler %3 yılda 1-10 arasında dövdüklerini söyleyenler %1.5 oranındadır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.