Pazar 29.01.2017 11:41
Son Güncelleme: Pazar 29.01.2017 11:41

Deneme nedir?

Denemeler, 16. yüzyıl Fransız deneme yazarı Michel de Montaigne'nin ilk kez 1580 tarihinde yayımlanan deneme türünden eseridir. 107 denemeden oluşmuş bu kitabın özgün Fransızca adı Les Essais dir ve Türkçedeki anlamıyla örtüşmektedir.

DENEMELER:
BİZDE SİTEM TEZGÂHI VAR
"Ben gelmedim dâvâ için.
Benim işim sevgi için"
diyerek sözlerimize başladık. Yunus Emre'yi anlamadan çevremize, hatta dünyaya mesaj ulaştırmaya kalktık, hümanizm türküleri söyledik. Yıllar yılları kovaladı ve Türkiye değişti, biz bu değişme süreci içinde sessiz kaldık. Şimdi hep beraber şikâyet etmeye başladık, şikâyet etmeye hakkımız var mı?
Neler nasıl değişti?
Büyük bir alış veriş merkezinin giriş katında arkadaşımı bekliyorum. Yürüyen merdivenler, elliye yakın kasanın önünde bekleşen insanlar; önlerindeki tel sepetlere bakıyorsunuz taşacak kadar dolu. Nedir bu doyumsuzluk? Bir daha alış veriş yapmayacaklar diye düşünüyorsunuz. Etiketlere bakıyorsunuz, fiyatlar ucuz da değil. Büyük, küçük, yaşlı genç, mini etekli, tesettürlü her kesimin insanı, bir pazar günü almak, almasa da bakarak rahatlamak için burada. Toplanan insanların ruh hâli incelenmeye değer.
Yıllar öncesine gidiyorum, çocukluk yıllarım. Elazığ şehrinin çarşısını hatırlıyorum. Ayrı meslek erbabının birbirine yakın olduğu dükkânlarda, aradığınızı bulmaya çalışırken, mal değil, gönül erlerinin sohbetleri ikram edilirdi. Karşılıklı güven, dostluklar, iman ehlinin tebliğleriydi, onlar bunu
farkına varmadan yaparlardı. İnançlarının emirleri hayatlarının bir parçasıydı. İlkokul öğretmenimi düşünüyorum, ruhumuza bütün güzellikleri nakşeden güler yüzlü öğretmenimizi. "Alış verişte" yerli malı almanın önemini anlatırdı. Mısralar hayatımızın bir bölümüydü. "Yerli malı yurdun malı, alan satan çok olmalı." Yazar kasalar ve başında gülmek zorunda olan insanlar, yabancı isimli merkezler bana yabancıydı, ortasını nasıl bulmalıydık?
Değişen yalnız çarşılar değildi, mahalleler, sokaklar, evler de yabancılaşmanın içinde payına düşeni almıştı. Birbirini tanıyan, sayan, seven insanların yerini; selâmı bile verirken büyük bir iş yapıyormuşçasına zorlanan insanlar almıştı. Artık üzüntüler, sevinçler paylaşılmıyor, insanlar yardımlaşmıyordu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.