Feodal Ne Demek? Feodal Yapı Nedir?

Feodalizm temelinde bir ekonomik sistemdir. Feodal yapı ve feodal toplumdan oluşmaktadır. Derebeylik sistemi olarak da bilinen feodal beylik sistemi Roma İmparatorluğu'nun çökmesi ile ortaya çıkmış ve Sanayi Devrimi'ne kadar da etkisini tüm Avrupa kıtasında göstermiştir.

EODAL BEYLİK NE DEMEK?

Feodal kelimesi Fransızca bir kelime olup, dilimizdeki anlamı derebeylik olarak da bilinmektedir. Feodal kelimesinin kökeni Latinceye dayanmakta ve taşınabilir değerli mal anlamına gelen feodum kelimesinden türemektedir. Feodal ne demek sorusunu TDK'ye göre cevaplamak gerekirse: Feodal kelimesi Türk Dil Kurumu'na göre belirli bir toprak üzerinde yaşayan canlıların tek bir kişiye ait olduğunu belirtme anlamına gelmektedir.

Feodal, feodalite ve feodalizm kelimeleri benzer anlamlar taşımaktadır. Türk Dil Kurumu feodaliteyi derebeylik; feodalizmi derebeylik sitemi, feodali ise derebeylik ile ilgili olan olarak tanımlamıştır. Yani TDK'ye göre feodal beylik ne demek sorusunun cevabı derebeyliktir.

FEODALİZM NEDİR?

Feodalizm, feodal sistem ya da diğer ismi ile derebeylik sistemi, ekonomik, toplumsal ve siyasal bir örgütlenme biçimidir. Feodalizm, başta Orta Çağ Avrupası'nda olmak üzere, tarihin birçok döneminde etkisini göstermiştir. Feodalizminin yaklaşık 600 yıl süren etkisi, Sanayi Devrimi'nin başlaması ile birlikte yok olmuştur. Peki Avrupa'yı uzun yıllar kası kavuran feodalizm nedir?

Feodalizmde belirli bir toprak üzerinde yaşayan kişiler güvenliklerinin sağlanması, hizmet ve para karşılığında, sadakat ve işgüçlerini belirli bir güve teslim etmektedirler. Feodalizme göre, hem toprak, hem de o toprak üzerinde yaşayan insanlar, tek bir kişinin malı sayılmaktadır. Bu kişiye ise Derebeyi, Lord ya da Senyör denmektedir. Feodal lorda topraklarını ve varlıklarını veren kişilere ise serf denmektedir.

FEODAL YAPI NEDİR?

Feodal yapı yahut feodal sistem, bir yönetim şeklidir. Bu yönetim şekli 600 yıl boyunca Orta Çağ Avrupa'sında görülmüştür. Feodal yapıda, belirli bir toprak parçasını ve oradaki insanları yöneten kişiler lordlar yani derebeyleridir. Lakin derebeyleri tamamen bağımsız insanlar değillerdir. Zira feodal yapıda güçlerin tam bir egemenliği görülmemektedir. Derebeyleri de tıpkı diğer insanların özünde olduğu gibi, krala bağlıdır. Bu bağlılık ise feodal yapıda merkezi otoritenin zayıf olmasından dolayı gevşektir.

Feodal yapıda toplum içinde sınıflar mevcuttur. Siyasi yapı bir piramit şeklindedir. Yani feodal toplum, sınıflı bir toplumdur. Bu sınıflar ise; asiller, ruhban sınıfı ve köylülerden oluşmaktadır. Feodal yapıda eşitlik ilkesinden söz edilmesi mümkün değildir. Köylüler sınıfı köle statüsünde olmamakla birlikte, bu kişilerin çok az konuda söz hakkı bulunmaktadır. Köylü sınıfı, derebeylerinin istekleri doğrultusunda yaşamak zorundadır.

FEODALİZMİN ORTAYA ÇIKMASI

Feodalizmin ortaya çıkmasının nedeni Roma İmparatorluğu'na kadar uzanmaktadır. Roma İmparatorluğu'nda fetihlerin azalması nedeni ile bir ekonomik bunalım baş göstermiştir. Bu ekonomik bunalımı düzeltmek amacı ile yola çıkan Roma İmparatorluğu çözümü vergileri arttırmakta bulmuştur. Lakin bu çözüm, halkı zor durumda bırakmıştır ve köyden kente göç oranını da arttırmıştır. Böylece Roma İmparatorluğu'nda ekonomik anlamda bir kısır döngü başlamıştır. Roma İmparatorluğu, bu kısır döngüyü kırmak ve üretimi yeniden arttırmak adına bazı köleleri azat edip, onlara belirli insanların gözetimi altında kalarak, küçük toprakları işleme hakkı tanımıştır. Bu durum ise yeni bir sınıfın doğmasına neden olmuştur. Bu sınıf serfler sınıfı olarak ortaya çıkmış ve feodalizmin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

FEODAL TOPLUM

Feodal yapıdaki toplumlar sınıflara ayrılmış haldedir. Bu sınıflar bir piramit şeklinde düşünülebilmektedir. En tepede soylular, en altta ise köylülerin yer aldığı bu sınıflandırmaya feodal toplum yapısı denmektedir. Feodal toplum üç ana sınıfa ayrılmaktadır. Bu sınıflar; asiller, ruhban sınıfı ve köylülerden oluşmaktadır. Feodal toplumda yer alan sınıfları kısaca açıklamak gerekirse;

Asiller: Soylular sınıfı olarak da bilinen bu sınıf yönetici kesimdir. Bu sınıf feodal toplumun %10'ununu oluşturmaktadır. Asiller sınıfının görevi, derebeylikleri yönetmektir. Asiller sınıfı kendi içerisinde de sınıflara ayrılmaktadır. Bu sınıfın sıralaması en tepeden en aşağıya olmak üzere şu şekildedir: dük, marki, kont, vikont, baron ve şövalyeler.

Ruhban Sınıfı: Ruhban sınıfı din adamlarından oluşmaktadır. Katolik kilisesinin üyesi olan papaz başta olmak üzere tüm din adamları bu sınıfa aittir.

Köylüler: Köylüler sınıfı, feodal toplum yapısındaki piramidin en alt katmanını oluşturmaktadır. Köylüler sınıfı nüfus açısından en kalabalık sınıftır. Serfler olarak da bilinmektedirler. Köylüler sınıfı üretimden sorumludur. Lakin ürettiğinin büyük çoğunluğunu derebeylere vermektedir. Bu sınıfın toplum içinde oldukça az söz hakkı bulunmaktadır.