Hafta içi akademisyen, hafta sonu çoban

Dumlupınar, üniversitede ekoloji konusunda ders verdiğini, öğrencilerine, Türkiye'de hayvancılığın geriye gittiğini, küçükbaş hayvancılığın yok olma noktasına geldiğini anlattığını belirtti.
Türkiye'de üretimden kaynaklanan sorunlar nedeniyle 10-15 yıl sonra besin sıkıntısı çekilebileceğini öne süren Dumlupınar, ''Bu sıkıntının aşılabilmesi için üretimle ilgilenen nüfusun artırılması gerekiyor, derslerde öğrencilerimize bunu anlatıyoruz. Gittiğim köylerde insanları bilinçlendirmek ve örnek olmak, üretime katkılarını artırmak amacıyla bu tür söylemlerde bulunuyorum'' dedi.
Coğrafik yapı bakımından dağlık olan Bayburt'un, sahip olduğu meralarıyla küçükbaş hayvancılığa uygun bir bölge olduğuna dikkati çeken Dumlupınar, ''Son 20 yılda dedelerimizin geleneksel olarak besledikleri küçükbaş hayvancılıktan para kazanılamaması nedeniyle köylülerimizin bu işten soğuduğu, köyden kente göçlerin de etkisiyle hayvancılığın yok olma noktasına geldiği bir gerçektir. Ülkemiz için büyük bir sorun olan köylerin boşalması, hayvancılık ve bitkisel üretimle ilgilenen nüfus sayısının günden güne azalması, milli ekonominin yanında insanların sağlıklı ve doğal ürünlerle beslenebilmesini olumsuz etkilemektedir'' diye konuştu.
Bu amaçla memleketi olan Kopuz köyünde, 2 yıl önce babası ve kardeşleriyle küçükbaş hayvan besiciliğine başladıklarını anlatan Dumlupınar, ''Geleneksel yöntemlerle koyunculuk yapıyoruz. Şu an itibariyle yaklaşık 150 koyun 150 kuzu olmak üzere 300 küçükbaş hayvanımız var. Modern tarım teknikleri ve gelişmiş teknolojiyi de kullanarak bu sayıyı bine çıkarmayı planlıyoruz. Hayvanlarımızı ailemize ait 500 metrekarelik mandırada bakıyoruz ancak yetersiz geliyor. Yeni yer alımı için girişimlerde bulunduk'' dedi.
''Hafta sonları kuzu ve koyunlarla ilgileniyorum''

Dumlupınar, hafta içi üniversitede derslere girdiğini, hafta sonları ve yıllık izinlerinde ise köyüne gelerek kuzu ve koyunların bakımıyla ilgilendiğini ifade ederek, ''Hayvanların bakımını yapıyor, onları köyümüzdeki merada otlatıyorum. Elimden gelen tüm gayreti sarf ederek bu işin yürümesine çalışıyorum'' diye konuştu.
Hedefledikleri küçükbaş hayvan sayısına ulaştıklarında üretime de başlayacaklarını kaydeden Dumlupınar, üretecekleri süt, yoğurt ve peynirin yanı sıra damızlık hayvan satışını da yapacaklarını söyledi.
Bir akademisyen olarak, Bayburt'ta artık yapılmayan küçükbaş hayvan besiciliğini köyünde yaparak insanlara örnek olmak istediğini de vurgulayan Dumlupınar, ''Eğer başarabilirsem ne mutlu bana'' dedi.