Giriş Tarihi: 28.12.2022 13:42 Son Güncelleme: 28.12.2022 13:42

Kaside-i Bürde Sözleri - Kaside-i Bürde Türkçe Yazılışı, Beyitleri, Arapça Okunuşu, Anlamı ve Yazarı

Kaside-i Bürde sözleri, Hz. Peygamber için yazılmış en önemli eserlerden bir tanesidir. Peygamber Efendimiz için övgü ve selam niteliğinde olan bu kasidenin pek çok hastalığa şifa olduğu söylenir. Bu nedenle Kaside-i Bürde okunuşu, pek çok kişi tarafından hastalıklara şifa olması için okunur. İşte, Kaside-i Bürde sözleri, Kaside-i Bürde Türkçe yazılışı, Arapça okunuşu, anlamı ve yazarı...

Kaside-i Bürde Sözleri - Kaside-i Bürde Türkçe Yazılışı, Beyitleri, Arapça Okunuşu, Anlamı ve Yazarı

Kaside-i Bürde, tüm İslam alemi tarafından bilinen ve yazıldığı dönemden itibaren okunan bir eserdir. İçerisinde İslam alemini ilgilendiren pek çok olayı, duayı ve Hz. Peygambere olan aşkı işler. Bu nedenle pek çok müslüman bu kasideyi merak eder ve hakkında araştırmalar yapar. Kaside-i Bürde özellikle hastalıkların geçmesi için de okunduğundan "Kaside- i Bürde Sözleri, Kaside-i Bürde Türkçe yazılışı, Kaside-i Bürde anlamı" gibi konu başlıkları araştırılmaktadır.

Kaside-i Bürde Yazarı Kimdir?

Kaside-i Bürde, Mısırlı Muhammed bin Said el-Busiri tarafından Osmanlı Döneminde Kasidetü'l-bür'e adı ile yazılmıştır. Hz. Muhammed'e duyulan sevgi ve saygının anlatıldığı kasidede Kuran-ı Kerim'in faziletleri, cihad olayının önemi, miraç olayı ile ilgili bölümler de yer alır. Son kısmında da günahlardan duyulan pişmanlıklar, Allah'tan af olunacağına dair ümit, Allah'a hamd, şükür ve dua konuları işlenmiştir.

Kaside-i Bürde Anlamı

Toplam olarak 160 beyitten oluşur. Tüm islam aleminde üne kavuşmuş ve hastalıklar için okunur olmuştur. Özellikle 140. beyit ve sonrası felçli hastaların iyileşmesi için okunan dualar arasında yer alır. 61 kıtadan oluşan Kaside-i Bürde on bölüm halindedir:

  1. 1- 12 Hz. Peygamber'e duyulan aşk ve özlem,
  2. 13- 28 Nefis terbiyesi,
  3. 29- 58 Hz. Peygamber'e övgüler,
  4. 59- 71 Hz. Peygamberin doğumu,
  5. 72- 87 Hz. Peygamberin mucizeleri,
  6. 88- 104 Kuran-ı Kerim'in yüceliği ve erdemleri,
  7. 105- 117 Hz. Peygamberin Miraç olayı,
  8. 118- 139 Hz. Peygamberin yapmış olduğu Cihadlar,
  9. 140- 151 Hz. Peygamberden şefaat isteme,
  10. 152- 161 Allah'a yakarma ve dua etme.

Kaside-i Bürde Arapça Yazılışı (İlk 20 Beyit)

E min tezekküri cirânin bi zî selemin,

Mezecte dem'an cerâ min mukletin bi demin.

Em hebbeti'r-rîhu min tilkâi kâzimetin

Ve evmeda'l-berku fi'z-zalmâi min idamin

Femâ liayneyke in kulte ekfüfâ hemetâ

Ve mâ likalbike in kulte estefik yehimi

E yahsebu's-sabbu ennel-hubbe münketimun

Mâ beyne münsecimin minhü ve muztarimin

Levlâ'l- hevâ lem turık dem'an alâ talelin

Ve lâ erikte zikri'l-bâni ve'l-alemi

Fe keyfe tunkiru hubben bâ'de mâ şehidet

Bihî aleyke, udûli'd-dem'ı ve's-sekami

Ve esbete'l-vecdü hattay abretin ve danâ.

Misle'l-behârı alâ haddeyke ve'l-anemi.

Neam serâ tayfü men ehvâ fe-errekani

ÜVe'l-hubbu ya'terizu'l-lezzâti bi'l-elemi

Yâ lâimî fî'l-hevâ'l-uzriyyi mâ'zireten

Minnî ileyke ve lev ensafte lem telümi

Adetke hâliye lâ sırrî bi müstetirin.

Ani'l- vüşâti ve lâ dâî bi münhasimin.

Mehadteni'n – nusha lâkin lestü esmeuhû.

lnne'l-muhibbe ani'l uzzâli fî samemin.

İnnî e tehemtü nâsîha'ş-şeybi fî azelî,

Ve'ş – şeybü eb'adü fî nushin ani't – tûhemi.

Fe inne emmâreti bi's-sûi me't-te'azet

Min cehlihâ bi nezîri'ş – şeybi ve'l- heremi.

Ve lâ eaddet mine'l – fî'li'l -cemili kırâ

Dayfin eleme bi re'sî gayre muhteşemi

Lev küntü a'lemü ennî mâ uvakkıruhû.

Ketemtü sırren bedâ lî minhü bi'l-ketemi

Men lî bi reddi cimâhin min gavayetihâ

Kemâ yüreddü cimühu'l-hayli bi'l-lücümi

Felâ terüm bi'l-meâsi kesre şehvetihâ

lnne't-teâme yukavvî şehvete'n-nehimi

Ve'n-nefsü ke't-tıflı in tühmilhü şebbe alâ

Hubbi'r-redâi ve in teftımhü yenfetimi

Fasrıf hevâhâ ve hâzir en tüvelliyehû

İnne'l-hevâ mâ tevellâ yusım ev yesımi

Ve râihâ vehye fî'l-a'mâli sâimetün

Ve in hiye's-tahleti'l-mer'â felâ tesümi

Kaside-i Bürde Türkçe Anlamı

Selem ağaçlarını mı, ordaki dostları mı andın ki birden

Gözbebeğin kanlandı, gözyaşın aktı kırmızı kırmızı..

Yoksa bir yel mi esti Kâzime yönünden;

Yoksa Eden Dağı'nın üstünde, kapkaranlık gecede

Şimşek mi çaktı?..

Gözlerine ne oldu ki, "dur ağlama" desen çoşar ırmak olur;

Ya kalbine ne dersin, "yetiş huzur" dedikçe artar acısı gamı..

Aşk gizli kalır mı kimseden, niçin aldatır kendini insan?

Gönül yanıp dururken, gözden akarken çeşme gibi gözyaşı..

Aşk olmasaydı döker miydin gözyaşını böyle taze toprağa?..

Gözün uykudan kaçar mıydı, andığında Ban Ağacını, Alem Dağını..

Âşık inkar etse ne çıkar, gerçek şahitler var:

Yaşa batık gözler, sararmış yüz, zayıf ten ve göz çukurları…

Aşktan değil de neden bu peki, bir yanağında kırmızı gül;

Bir yanağında sarı gül döküntüsü, izi;

Kızılırmak, Yeşilırmak yatağı..

Evet, yârin hayali gelip beni birden uyandırdı;

Sevgi, zaten gelir gamlarla, mahveder vücut hazlarını..

Aşkım sebebiyle bana dil uzatan, utanır mıydın ki bilseydin,

Yanık aşklarıyla meşhur Özr oymağı gençlerinden daha mazurum, beterim hakçası…

Gizlenir gibi değil ki bu sır, işte sen de öğrendin;

Şimdi, de diyeceğini, kat by derde bir dert de sen..

Zaten yok sonu yok başı..

Öğüdünü esirgemedin sağol benden ama;

Tutamadım onları, çünkü tutuktur zaten sevenin kulakları..

Yaşlı adama, ağarmış saça, utanmadan; "yalan söylüyorsun" dedim..

Nasıl inkâr, itham edilebilir oysa, ağaran saçın beyazlığı?..

Günaha batık nefs, öğüt mü dinler!

Kendi karanlığına gömülmüş ak saç, nasıl ışıtsın bu karanlığı?..

Güzel fiillerle bir şölen hazırlayamadı nefsim;

Misafirse sessiz, ihtişamsız apak çıkageldi, karşılayan bile olmadı..

Bilseydim ki, yok bende bir karşılama gücü bile,

Siyaha boyadığım bir panonun ardına saklardım kendimi ve bu sırrı..

Kim çeker benim nefsimi bu hoyratlık alanından?..

Çılgın atları zaptedip dört döndüren süvariler gibi tıpkı..

Günah işleye işleye günahı bitireyim dersin belki içinden..

Boş hayal! Yemek vücudu arttırır, günah da günahı…

Nefs memedeki çocuktur, vaktinde kesmezsen sütten,

Koca adam olur da, hâlâ emzik ister, arar sütü mamayı..

Nefsine sen hâkim ol! O olmasın sana hâkim;