Giriş Tarihi: 3.10.2023 11:19 Son Güncelleme: 3.10.2023 11:19

Kazıklı Voyvoda Kimdir? Kazıklı Voyvoda Ne Zaman Yaşadı, Kont Drakula İle Vlad Tepeş Aynı Kişi Mi?

Kazıklı voyvoda kimdir, dünya tarihinde çok konuşulmaktadır. Acımasızlığıyla bilinen Kazıklı Voyvoda Drakula ile aynı kişi mi tartışılmaktadır. Bunların yanında Kazıklı Voyvoda ne yaptı ve Kazıklı Voyvoda nereli, merak edilmektedir. Esir aldığı Osmanlı askerlerini acımasızca öldüren kazık voyvoda nasıl öldür ve kim öldürdü konusu da muammadır. Kazıklı voyvoda, Osmanlı Devleti’nin okullarında eğitim almıştır. Osmanlı devletinde her türlü eğitim alan Vlad tepeş, dünya tarihine kazıklı voyvoda olarak geçmiştir.

Kazıklı Voyvoda Kimdir? Kazıklı Voyvoda Ne Zaman Yaşadı, Kont Drakula İle Vlad Tepeş Aynı Kişi Mi?

Kazıklı Voyvoda kimdir ve ne yaptı, dünya tarihinde efsaneleşmiştir. Asıl adı Vlad Tepeş'tir ve Fatih sultan Mehmet döneminde yaşamıştır. Efsanelerle ünlü Kont Drakula ile aynı kişi mi merak konusudur. Acımasız bir devlet adamı olan Kazıklı Voyvoda, Osmanlı'ya karşı başkaldırmalarıyla bilinir. Ayrıca nasıl öldü ve kim öldürdü hâlâ kesinlik taşımamaktadır. Osmanlı Devleti'nde eğitim alan fakat Osmanlı Devleti'ne karşı başkaldırmalarıyla bilinen Kazıklı Voyvoda, kan dondurucu cezalarıyla bilinir.

Kazıklı Voyvoda (Vlad Tepeş) Kimdir?

Dünya tarihinde gerek yaptıklarıyla gerekse efsaneleriyle tarihte çok iyi bilinen bazı isimler vardır. Kazıklı Voyvoda (Vald Tepeş) da bunlardan biridir. Vlad Tepeş yaptıklarıyla dehşet saçmanın yanında tarihe de korkuyla anılarak geçmiştir. Fatih Sultan Mehmet ile birlikte eğitim almış ve Eflak voyvodalığı yapan Vlad Tepeş, acımasızlığı nedeniyle adını tarihe Kazıklı Voyvoda olarak yazdırmıştır.

III. Vlad, eldeki verilere göre 1428 yılında bugün Romanya sınırları içerisinde bulunan Eflak bölgesinde, Eflak hükümdarı Vlad Dracul'un ikinci oğlu olarak dünyaya gelmiştir. O dönemde bölgede yaşanan savaşı babasının kaybetmiştir. Bunun sonucunda kardeşi ile Osmanlı'ya esir düşmüştür. Kendisi önce Edirne'ye, daha sonra da Kütahya ve Tokat gibi farklı vilayetlere gönderilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun politikaları gereği Vlad bir esir olmasına rağmen henüz bir çocuk olduğu için iyi bir muamele görmüştür. Osmanlı topraklarında kaldığı süre boyunca Kuran-ı Kerim, mantık, matematik ve Türkçe dersleri almıştır.

Neden Kazıklı Voyvoda Olarak Bilinmektedir?

Osmanlı devletinde fatihle birlikte eğitim alan Vlad, nasıl oldu da eli kanlı bir zalime dönüştü? Tarihçiler onun doğuştan böyle olmadığını daha sonra korkunç birine dönüştüğünü ileri sürmektedir. Bölgede çıkan en ufak isyanı olabilecek en kanlı şekilde bastırıyor ve daha da kötüsü, ibret olsun diye insanları kazığa oturtuyordu. Kazığa oturttuğu bu insanları ibret olsun diye tüm vilayeti gezdiriyordu.

İsyanı bastırmak için ya da elçi olarak Osmanlı Devleti'nden gönderilenleri de kazığa oturtuyor, isyankâr bir tutum sergiliyordu. Bunlara son verip III. Vlad'ı öldürmek için Veli Mahmud Paşa liderliğindeki büyük bir askeri birlikle Tuna Nehri'ni geçip Eflak'a vardı. III. Vlad tarafından tutulan kayıtlara göre yapılan savaşta 23.884 Türk ve Bulgar öldürülmüş, 20 binden fazla Osmanlı esiri de kazığa geçirilerek öldürülmüştür. Tüm bu yaptıklarıyla III. Vlad tarihe Kazıklı Voyvoda olarak geçmiştir.

Kont Drakula İle Aynı Kişi Mi ?

Yatıplarıyla tarihe geçen III. Vlad, vampir konulu romanlara da esin kaynağı olmuştur. Bunlar arasında en bilineni Bram Stoker'in 1897'de yazdığı Dracula romanıdır. Dracula, Tepeş'in soyadından gelse de romandaki karakter tamamen hayal ürünüdür. Vlad Tepeş'in zalimliklerimden esinlenen Bram Stoker, edebiyatta fantastik türe kült bir roman kazandırmanın yanında Kazıklı Voyvoda'yı da efsaneleştirmiştir.

Kazıklı Voyvoda Nasıl Öldü ve Kim Öldürdü?

Osmanlı Devleti'nin emirlerine karşı gelen Vlad Tepeş, 1462 yılında Fatih komutasındaki Osmanlı ordusuna yenilmiştir. Yenilmesi üzerine Macaristan beyliklerinden biri olan Erdel'e kaçmış ama Osmanlı ile arasını bozmak istemeyen Macarlar, onu geri yollamışlardır. Daha sonra, Boğdan Prensliği ile ittifak kuran Vlad, 1474 yılında yeniden Eflak'ı ele geçirmeye çalışıp kendini voyvoda ilan etse de artık güçsüz biri olduğu için kısa sürede Osmanlı ordusu tarafından yakalanmıştır.

Hakkında sayısız dedikodu çıkan bu zalim adamın öldüğüne inanılmadığı için başı kesilerek İstanbul'a, Fatih Sultan Mehmet'e gönderilmiştir. Başsız bedeni ise 1461 yılında yapılan Comana Manastırı'na gömülmüştür.