Küçük Ağa Romanının Olay Örgüsü - Küçük Ağa Roman İncelemesi, Özeti Ve Ana Fikri

Tarık Buğra'nın meşhur eserlerinden olan Küçük Ağa romanının olay örgüsü birçok kişi tarafından araştırılır. Çünkü Küçük Ağa olay örgüsü incelendiği zaman romanın kişi, zaman, mekan ve anlatıcı gibi diğer yapı unsurları da keşfedilebilir. Böylelikle Küçük Ağa romanının yapı unsurları ayrı kategoriler kapsamında analiz edilebilir. Dolayısıyla Küçük Ağa roman incelemesi yapılırken bu eserin yapı unsurları detaylı olarak ele alınmalıdır.

Küçük Ağa Romanının Olay Örgüsü

Tarık Buğra tarafından kaleme alınan Küçük Ağa romanı, Kurtuluş Savaşı'nın işlendiği bir eserdir. Romanda baş kişi olan İstanbullu Hoca lakaplı Küçük Ağa'nın milli kurtuluş hareketi sürecindeki farkındalığına değinilir. Birinci Dünya Savaşı'nda bir kolunu kaybeden Salih ise romanın önemli norm karakterleri arasındadır. Bu bağlamda pek çok kişi tarafından araştırılan ve söz edilen romanın önemli yapı unsurlarından birini temsil eden Küçük Ağa olay örgüsü aşağıdaki gibi ele alınabilir:

• Arabistan cephesinden Akşehir'e giden Çolak Salih, kasabanın savaş sonrasındaki durumunu görür.
• Kasabada Rumların güçlendiği görülürken, memleketin kurtarılması amacıyla Kuvayımilliye gibi bir güce ihtiyaç duyulur.
• Dönemin padişahı, Kuvayımilliye'nin gücünü azaltmak amacıyla İstanbullu Hoca'yı Akşehir'e yollar.
• Ülkede yaşanan bu karışıklığı avantaja çevirmeye çalışan Rumlar, Pontus Rum Devleti'nin temellerini atmak için birlik kurar.
• Akşehir'e giden İstanbullu Hoca'nın baskısına karşı koyamayan Kuvayimilliye, Küçük Ağa için vur emri çıkarır.
• Yakın zamanda çocuğu doğacak olan İstanbullu Hoca, hakkında verilen bu karardan sonra Akşehir'den ayrılarak Çakırsaraylı çetesine katılır.
• Çeteye katılan ve sakallarını kesen İstanbullu Hoca burada Küçük Ağa ismini alarak yeni bir kimlik edinir.
• Kuvayımilliye tarafından Çakırsaraylı çetesinin çökertilmesine bağlı olarak Küçük Ağa'nın kendine yeni bir çete kurduğu görülür.
• Bu süreçte Çolak Salih, Tevfik Bey'in de dahil olduğu milli mücadele grubuna katılması için Küçük Ağa'yı ikna eder.
• Çerkes Ethem çetesi ülkenin bağımsızlığı adına önemli mücadeleler verse de düzenli orduya katılmayarak Ankara'ya meydan okur.
• Küçük Ağa Çerkes Ethem çetesinin bir kısmını ikna ederek Kuvayımilliye'ye dahil ederken, örgütün diğer üyeleri de ordu tarafından dağıtılır.
• Çerkes Ethem çetesinin üyeleri dağıtıldıktan sonra Ankara'ya giden Küçük Ağa, ülkenin bağımsızlığının savunulması amacıyla önemli kişilerle iletişim kurar.
• Fevzi Paşa ile Akşehir'e dönen Küçük Ağa, burada İstanbullu Hoca'nın öldüğünün ve eşinin de başka biriyle evlendirildiğinin söylendiğine şahitlik eder.
• Eşi Emine vefat eden Küçük Ağa, kendisini sarsan bu kaybın ardından Akşehir'den Ankara'ya doğru yola çıkar.

Küçük Ağa Romanının Yapı Unsurları

Küçük Ağa roman incelemesi yapıldığı zaman bu eserin yapı unsurları kolaylıkla analiz edilebilir. Bu bağlamda romanın yapı unsurlarını olay örgüsü, kişiler, mekan, zaman ve anlatıcının oluşturduğu söylenebilir. Küçük Ağa romanının temel yapı unsurlarından biri olan olay örgüsünün incelenmesine bağlı olarak mekan, zaman ve kişiler üzerine de açıklama yapılabilir. Dolayısıyla olay örgüsü çıkarılan Küçük Ağa romanının diğer yapı unsurları aşağıdaki gibi sıralanmalıdır:

• Mekan: Romanın ağırlıklı olarak o dönemde Konya'nın bir kasabası olan Akşehir'de geçtiği söylenebilir. Eserde anlatılan olaylar göz önünde bulundurulduğu zaman Ortaköy'de yer alan çiftlik, Kütahya, Alayunt, Yakasaray, Sabuncupınar ve Ketenlik Yaylası da mekanlar arasında sıralanabilir. Bununla beraber İstanbul ve Ankara da romana konu olan mekanlar arasındadır.
• Kişiler: Romanın başkişisinin İstanbullu Hoca olarak bilinen ve zaman içerisinde Küçük Ağa ismini alarak yeni bir kimlik edinen Mehmet Reşit'tir. Bununla beraber Salih, Ali emmi, Emine, Doktor Haydar Bey ve Çerkez Ethem de romanın karakterleri arasındadır.
• Zaman: Bu romanda olayların yaşandığı zaman aralığı Birinci Dünya Savaşı'nın sonrası ile Kurtuluş Savaşı'nın sonuna yaklaşılan dönem olarak belirtilebilir.
• Anlatıcı: Hakim bakış açısının baskın olduğu romanın ilk kısmında anlatıcının Salih'in düşüncelerini aktardığı görülür. Bununla birlikte anlatıcının İstanbullu Hoca ile diğer roman karakterlerinin deneyimlerini de aktardığı söylenebilir.