Çarşamba 28.12.2011 13:29
Son Güncelleme: Çarşamba 28.12.2011 13:31

"EFİKAP-7 Protokolü" imzalandı

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Türkiye'nin artık eğitimin fiziki altyapısına ilişkin eksikliklerini bir an önce tamamlayarak kalitenin arttırılmasına ve imkan eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalara odaklanmak zorunda olduğunu belirterek, ''Bugün büyük göç alan illerimizin dışında derslik ihtiyacımız neredeyse kalmadı denebilir. Hedefimizde büyük göç alan illerimizin derslik ihtiyacını ortadan kaldırmak ve okullar ile bölgeler arası eşitsizliği gidermek olacak'' dedi.

Dinçer, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasının (İMKB) 1997 yılından beri Türkiye'nin çeşitli il ve ilçelerinde sürdürdüğü ''Ulusal Eğitime Fiziksel Katkı Projesi (EFİKAP)'' kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile İMKB arasında ''EFİKAP-7 Protokolü''nün imza töreninde yaptığı konuşmada, İMKB ile bakanlığı arasında uzun yıllara dayanan köklü ve kurumsallaşmış işbirliğini yeni bir protokolle güçlendirmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Protokolle Van depreminde hasar gören İMKB okullarının onarımı başta olmak Türkiye genelinde ihtiyaç duyulan yeni okul binaları yapımına 140 milyon TL'lik kaynak geleceğini belirten Dinçer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye, artık eğitimin fiziki altyapısına ilişkin eksikliklerini bir an önce tamamlayarak kalitenin arttırılmasına ve imkan eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalara odaklanmak zorunda. Yaklaşık 10 yıldır bir seferberlik ruhuyla sürdürülen eğitim yatırımlarına değerli hayırseverlerin değerli katkıları oldu. 2003 yılından bu yana eğitim ve öğretime kazandırdığımız 169 binden fazla dersliğin 32 binini hayırsever kişi ve kurumlarımız gerçekleştirdi. Bugün büyük göç alan illerimizin dışında derslik ihtiyacımız neredeyse kalmadı denebilir. Hedefimizde büyük göç alan illerimizin derslik ihtiyacını ortadan kaldırmak ve okullar ile bölgeler arası eşitsizliği gidermek olacak. Gerçekten ülkemizde 71 ilde neredeyse artık derslik ihtiyacı kalmadı desek mümkün. Bakanlık olarak derslik başına en fazla 30 öğrenci olmak üzere ve tekli eğitime geçeceğimiz bir hedefi bu illerde gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Ancak İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Gaziantep gibi illerimizde maalesef oldukça kötü şartlara sahibiz demek de mümkün.''
Dinçer, söz konusu illerin altyapı sorunlarının çözülmesi halinde Türkiye'de fırsat eşitliğine ilişkin problemlerin ortadan kalkmış olacağına işaret ederek, ''Aslında doğu ile batı arasında bir farklılık yok. Şimdi tam tersi bir durum oldu. Büyük şehirler ile diğerleri arasında ciddi bir eşitsizlik ortaya çıktı. Fırsat eşitliği temelinde nitelikli bir eğitim almak bu ülkenin bütün çocuklarının, bütün gençlerinin en temel haklarından biridir. Bu hakların hayata geçirilmesinin koşulların oluşturmak sadece devlete değil, toplumun her kesimine önemli sorumluluklar yüklemektedir'' şeklinde konuştu.
Ortak refaha, iyiye, mutluluğa ulaşmak için eğitimin her kademesinde hem niceliğin, hem de niteliğin hep birlikte en üst seviyeye çıkarılması gerektiğini vurgulayan Dinçer, bu anlamda İMKB'nin üstüne düşen sorumluluğu sürdüren kurumlardan biri olduğunu ifade etti.
Dinçer, 1997 yılında EFİKAP ile atılan ilk adımın sonuçları bakımından değerli ve anlamlı bir sosyal sorumluluk projesi olarak ortaya çıktığını anlatarak, ''Aradan geçen 14 yılda yapılan yeni protokollerle her geçen gün yatağını genişleten ve hiç kurumadan akan bu nehir, taşıdığı kaynakla ülkemizin dört bir yanında yeni okullar, yeni pansiyonlar, fakülte ve sosyal tesisler kurdu. Bugün Türkiye'nin her yerinde İMKB'nin adını taşıyan okullar bulunuyor'' diye konuştu.
Uygarlıkların birikimler üzerinde yükseldiğini, büyük sıçramaların da bu birikimler ve çabalar sonucunda gerçekleştiğini dile getiren Dinçer, ''Bu bakımdan İMKB'nin büyük bir aktör olarak büyük eğitim seferberliği içinde yer alıyor olması çocuklarımıza aydınlık bir gelecek kurma çabamızda bize güç ve moral vermektedir'' dedi.
''Okul öncesi eğitimi zorunlu hale getirmek istiyoruz''
Dinçer, bütçeden eğitime ayrılan payın ve eğitim hizmetlerine devlet tarafından tahsis edilen kaynakların katlanarak artmasına rağmen toplumun eğitime ilişkin taleplerinde de ciddi artışların olduğunu aktararak, şöyle devam etti:

''Her yıl bakanlığımızın bütçesi bir önceki yıla göre arttırılıyor ve bu diğer bakanlıkların bütçesine göre de yükseltiliyor. Bu yıl bütçemizde yüzde 14,5 ile hem bakanlıklar arasında en fazla kaynağı alan bakanlığımız oldu, hem de artış oranı en yüksek bakanlık olarak biz ortaya çıktık. Bütün bunlara rağmen okullaşma oranının sürekli yükseliyor olması, kız çocuklarımızın okullaşma oranlarıyla ilgili sorunlarımızda olumlu gelişmelerin ortaya çıkması derslik ihtiyacımızı giderek arttırıyor. Daha önceki yıllarda okullaşma oranlarının düşük olması nedeniyle bazen derslik ihtiyacının olmadığı pek çok yerde bile okullaşma oranlarımız arttıkça bu ihtiyacın da arttığını gördük.''
Daha önce okul öncesi eğitim ile ilgili herhangi bir çabanın olmadığını dile getiren Dinçer, ''2002 yılında Türkiye'de okul öncesi eğitimle ilgili okullaşma oranı yüzde 5 civarındaydı. Bugün 3-5 yaş grubunda tüm Türkiye'de okullaşma oranında yüzde 43'e çıktık, 5 yaş grubunda ise yüzde 67'deyiz ve 2013 eğitim yılı sonu itibariyle yüzde 100'e ulaşmak ve okul öncesi eğitimi zorunlu hale getirmek istiyoruz'' diye konuştu.
Dinçer, ilköğretimde artık okullaşma sorununu çözmüş göründüklerini belirterek, şunları kaydetti:

''Yüzde 99'a varan bir okullaşma oranı ile bütün çocuklarımıza ulaşma fırsatını yakaladık. Ortaöğretimde ise bugün yüzde 69'u aşmış görünüyoruz. 3-4 yıllık süre içinde yüzde 90'a çıkacağız. Aslında Türkiye'de pek çok ilde bu oran gerçekleşmiş görünüyor ama genelde ve özellikle göç alan illere baktığımızda ortalamanın düştüğünü söylemek mümkün. Bu talepleri, hem fırsat eşitliğini sağlayarak, hem de eğitimde kaliteyi yükselterek sağlamak üzere çıktığımız çıktığımız yolda çok uzak gibi gözüken hedeflere bugün çok daha yakınız. Eğitimden kaynaklanan sorunların çözümüne de her geçen gün biraz daha yaklaşmış bulunuyoruz. Türkiye'nin 21. yüzyıldaki başarısını eğitim alanındaki başarısı belirleyecektir.''
Sivil toplum kuruluşlarından hayırseverlere, özel sektörden sanatçılara herkesin bir eğitim gönüllüsü gibi davrandığını vurgulayan Dinçer, ''Bu öncü adımlar topluma bir şeyler yapma noktasında yeni ilhamlar veriyor'' dedi.
İMKB Başkanı Erkan: "Bundan sonra eğitim programlarına biraz ekonomi, biraz finans bilgilerinin konulması faydalı olur diye düşünüyorum"

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Hüseyin Erkan, eğitim programlarına ekonomi ve finans bilgilerinin konulmasının faydalı olacağını belirterek, ''Gelişmiş ülkelerde mutlaka liseden mezun olan bir öğrenci ekonomi hakkında genel bir bilgiye sahip olarak mezun oluyor'' dedi.
Erkan, İMKB'nin 1997 yılından beri Türkiye'nin çeşitli il ve ilçelerinde sürdürdüğü ''Ulusal Eğitime Fiziksel Katkı Projesi-EFİKAP'' kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile borsa arasında imzalanan ''EFİKAP-7 Protokolü''nün imza töreninde yaptığı konuşmada, İMKB'nin Türkiye ekonomisi içinde ciddi bir yer aldığını söyledi.
İMKB'nin günde yaklaşık 11 milyar dolar işlem hacmine sahip olduğunu aktaran Erkan, borsada hisse senetleri, tahviller, çeşitli menkul kıymetlerin işlem gördüğünü belirtti.
Erkan, İMKB'nın dünya sıralamasında ön sıralarda yer aldığına işaret ederek, ''Gelişen ekonomilerde ilk 5 içerisinde, sadece hisse senetleri piyasası açısından baktığımızda, tahvil ve repo işlemleri açısından baktığımızda da dünya borsaları içinde ön sıralarda yer almaktayız'' dedi.
Erkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Son iki yılda uzun bir aradan sonra çok iyi bir performans göstererek halka arzlar konusunda bir farkındalık yarattık. Son 10 yılda çok fazla halka arz olmuyordu. 1992-2000 yılları arasında ortalama 24 şirket gelirken borsaya, 2001-2009 yılları arasında bu sayı 6'ya düşmüş, ancak 2009 yılında başlattığımız bu seferberlik çerçevesinde iki yılda toplam 50 şirketi İMKB'ye kazandırmış olduk. Çeşitli kurumlarla yaptığımız protokoller çerçevesinde halka arzların hızlanması için herkes elini taşın altına koydu ve Türkiye'ye mümkün olduğunca fazla sayıda şirketimizin gelmesi sağlanmaya çalışılıyor. Bundan sonra da Türkiye ekonomisini daha iyi temsil edecek büyüklüğe ulaşma imkanını kısa zamanda kazanacağız diye umut ediyoruz.''
Erkan, halka açılmanın şirketlere sürdürülebilirlik getireceğini, bunun da ekonominin sürdürülebilir olmasını sağlayacağını vurgulayarak, kayıt dışı ekonomiyi de ortadan kaldıracağını kaydetti.
EFİKAP çerçevesinde birçok okulun yapıldığını aktaran Erkan, '' 74 ilde, 243 ilçede 400 okul yaptırılıyor. Bunun 366'sı eğitime başladı 34 okulun inşaatı devam ediyor. Okulumuzun olmadığı bir il ya da ilçe Türkiye çapında yok gibi gözüküyor'' şeklinde konuştu.
Erkan, birçok okulu kendisinin de ziyaret ettiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Çocuklar 'borsa nedir, sermaye piyasası ya da İKMB nedir?' diye sorabiliyor. Sermaye piyasamıza yavaş yavaş yatırımcı hazırlıyoruz. Bundan sonra eğitim programlarına biraz ekonomi, biraz finans bilgilerinin konulması faydalı olur diye düşünüyorum. çünkü gelişmiş ülkelerde mutlaka liseden mezun olan bir öğrenci ekonomi hakkında genel bir bilgiye sahip olarak mezun oluyor.''
Hüseyin Erkan, EFİKAP-7 çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığına toplam 140 milyon TL'lik bir kaynak bağışladıklarını sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından Bakan Dinçer ve Hüseyin Erkan protokole imza attı.
Bu arada imza töreni öncesinde düzenlenen ''Gong'' töreninde Bakan Dinçer, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ve Hüseyin Erkan, 10'dan geriye doğru sayarak hep birlikte ''gong''a vurdu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.